|
Anasayfa | Eczanelerimiz | İletişim-Künye | Resmi Kurum telefonları | Haber Ara | Sitene Ekle | RSS Kaynağı
|
Takvim
|
BUNLARI BİLİYORMUSUNUZ?
|
|
Adnan Güllü |
|
|
Yorum
Sayısı |
: 0 |
|
Okunma |
: 4892 |
|
Tarih |
: 20 Ocak 2014 09:53 |
|
|
|
|
BUNLARI BİLİYORMUSUNUZ? Ne gariptir ki batı merkezli tarihleri hiç sorgulamadan yıllarca olduğu gibi kabul edip, kendi çocuklarımıza aktardık. Ama son yıllarda yetişen, değerli tarihçiler, batıyı sorgulamaya başladılar. Bunu da yaparken eski kaynakları didik didik ettiler. Öyle bilgiler çıkmaya başladı ki, o hayranlıkla baktığımız batı merkezli tarihin kaynağı ne yazık ki doğu merkezli yani biz Türklerin tarihinin olduğunu görmekteyiz. Kendi öz tarihine bu kadar yabancı kalan bir toplum, dünya tarihinde başka varmıdır? acaba. Bu konu hakkında sayfalar dolusu yazı yazsak yinede yetinmiş olmayız. Bu alanda bizler karınca kaderince uğraş vermeye devam ediyoruz. Tıp alanın da ki bütün yeniliklerin yıllardır batıdan geldiğini zanneden bizler, bakın birkaç örnek vereceğim, göreceksiniz ki batıdan çok önce biz Türkler de tıbbın ne kadar ileride olduğunu göreceksiniz. SELÇUKLULAR'IN 'ASPİRİNİ' SÖĞÜT AĞACIYMIŞ | | Gevher Nesibe Tıp Tarihi Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Ekrem Aktaş, aspirinin etken maddesi olan salisilik asitin, 800 yıl önce Selçuklular tarafından ağrı kesici olarak kullanıldığını belirtti. 1206 yılında Selçuklu hükümdarı 2. Kılıçarslan’ın kızı Gevher Nesibe Sultan adına kardeşi 1.Gıyaseddin Keyhüsrev tarafından yaptırılan Gevher Nesibe Darüşşifası’nın Avrupa’daki ilk tıp merkezi olarak bilindiğine işaret eden Prof. Dr. Ekrem Aktaş, bu mekanda, hastaların çeşitli yöntemlerle tedavi edildiğini ve şifalı bitkilerin de ilaç olarak kullanıldığını kaydetti. (Not: Gevher Nesibe Sultan, Selçuklu Hükümdarlarından II. Kılıçarslan’ın kızıdır. 1204 yılında verem hastalığına yakalanarak Kayseri'de vefat etmiştir. Vasiyeti üzerine ağabeyi Selçuklu sultanı I. Gıyaseddin Keyhüsrev tarafından 1204-1206 yılları arasında Kayseri'de inşa ettirilmiş ünlü Darüşşifa Gevher Nesibe Hatun'un adı ile anılmaktadır. Darüşşifa'da ayrıca Gevher Nesibe'nin türbesi bulunmaktadır.) Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Ana Bilim Dalı Başkanı ve Gevher Nesibe Tıp Tarihi Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Ekrem Aktaş, yaklaşık 100 yıl önce keşfedilen aspirinin etken maddesi olan salisilik asitin de 800 yıl önce Gevher Nesibe Darüşşifası’nda tedavide kullanıldığına dikkati çekerek, şöyle konuştu: “O dönemde birçok bitki ilaç olarak kullanılmış. Örneğin mısır püskülü idrar söktürücü etkisinden dolayı kaynatılarak suyu hastalara içirilmiş. Çiğdem bitkisinin suyunu gut hastalığının tedavisinde kullanmışlar. Tabii kan değerlerini analiz edebilecekleri bir teknoloji yok. Hastanın genel durumuna göre bu bitkiler kullanılmış. Ayrıca kavak ve söğüt ağacından elde edilen salisilik asit ile baş ve diş ağrılarını geçirmeye çalışmışlar. Bu madde aspirinin etken maddesidir. Türkler bu maddeyi 1206 yılından 1800’lü yıllara kadar kullanmışlardır. Günümüzden 100 yıl önce ise bu madde laboratuar ortamında sentetik olarak üretilmiş ve aspirin adıyla piyasaya sürülmüştür.” Prof. Dr. Ekrem Aktaş, söğüt ve kavak ağacının gölgesinde uyuyan kişilerin de son derece rahatlamış olarak uyandıklarını belirterek, bunun ağaçların özünde bulunan salisilik asitin etkisinden kaynaklandığını sözlerine ekledi. Değerli okurlar, fırsat buldukça bu yenilikleri yazmaya devam edeceğim. Adnan GÜLLÜ Tarih Araştırmacısı |
|
Tavsiye Et
| Yorum Yaz
|
Önceki Gazeteler İçin Tıklayınız
Elbistan'da Hava
|
RSS Kaynağı | Yazar Girişi
Sitemizdeki yazı, resim ve haberlerin her hakkı saklıdır.
İzinsiz, kaynak gösterilmeden kullanılamaz.
bizimelbistangazetesi.Com © 2007-2024 Tüm Hakları Saklıdır.Kardeş
Site
www.bizimogretmenler.com Düzenleme:
Kosker -
www.bizimogretmenler.com
|