FENERBAHÇE’DEN MUSTAFA KEMAL GEÇTİ Yıl 1918, Birinci Dünya Savaşı bütün hızıyla sürüyor. Düşman donanması, Mustafa Kemal Paşa’nın da içinde olduğu Çanakkale Savaşı sonucunda boğazı geçememiş ve tam bir yenilgiye uğramıştı. Artık Mustafa Kemal’i başka cephelerde başka savaşlar beklemektedir. Bu arada cepheden İstanbul’a kısa bir tatile gelmiştir. Bu eşsiz kahraman İstanbul’da yapacağı bir sürü iş, bir sürü teması olacağını tahmin her halde güç olmasa gerek. Buna karşın o denli işin arasında Fenerbahçe Kulübü’nü ziyaret etmek istemiştir. Bu istek bizzat o yıllarda Anafartalar kahramanı olarak anılan Mustafa Kemal Paşa’dan gelmiştir, yoksa yakın arkadaşı Fenerbahçe Spor Kulübü’nün Başkanı Sabri(Toprak) Bey ‘mi yönlendirmiştir orası bilinmiyor. Ancak Sabri Bey’in onu yönlendirmiş olduğu akla ve mantığa daha yakın gözükmektedir. 3 Mayıs 1918 günü öğlen saatlerinde, Fenerbahçe Spor Kulübü’nün Kurbalıdere kenarında ki ahşap binasının önünde bir fayton durur. Kulübün genel sekreteri Elkâtipzade Mustafa Bey, o zaman ki tanımıyla Umumi Reisi (Genel Başkan)Sabri(Toprak) Bey ile yanında ki misafirinin faytondan indiğini görünce telaşla kapıya koşar. Sabri Toprak’la beraber gelen kişiye dikkatlice bakınca, onun gazetelerden tanıdığı biri olduğunu anlar. Bu kişi Çanakkale Savaş’ının kahramanı Mirliva(Tuğgeneral) Mustafa Kemal Paşa’dır. Paşa, Sabri Bey’e “Hava çok güzel Bahçe de öyle. Burada oturalım isterseniz.” der, Elkâtipzade hemen binada bulunan genç takım futbolcularını koşturarak bir masa ile iki hasır koltuk çıkarır, ağaçların gölgesine koydurtur. Elkâtipzade Mustafa Bey, konuklara kendi eliyle kahve ve limonata servisi yaparken, Paşa’nın kulübün çalışmaları hakkında sorduğu soruları cevaplar. Mustafa Kemal Paşa, daha sonra içeri girerek kulübün merkez binasını gezer; müzede sergilenen, üzerinde İngiliz takımlarının da adları yazılı “İstanbul Futbol Ligi Şildi” ni görünce yüzünde derin bir mutluluk belirir. Ve “Aferin çocuklara. Yabancı uyruklu sporcuların ağırlığında ki müsabakalarda, şampiyonların arasına adlarını yazdırmışlar. Bu bir muvaffakiyettir”. Demekten kendini alamaz. Paşa, bu arada kendisine uzatılan Fenerbahçe Spor Kulübü’nün maroken kaplı şeref defterine, Fenerbahçe Spor Kulübü ve bütün Fenerbahçeliler için ebedi bir şeref ve gurur vesilesi olacak şu satırları yazar. “Fenerbahçe kulübünün her tarafta mazhar-ı takdir olmuş(övünç kazanmış) bulunan asar-ı mesaisini (üstün çalışmalarını) işitmiş ve bu kulübü ziyaret ve erbab-ı himmetini (üstün hizmet veren kişileri) tebrik etmeyi vazife edinmiştim. Bu vazifenin ifası(yerine getirilişi) ancak bugün müyesser(mümkün) olabilmiştir. Takdirat ve tebrikatımı buraya kayd ile (yazmakla) mübahiyim(mutluyum)” Ordu Kumandanı Mustafa Kemal 3.5.1334 (1918) İki saatten fazla kulüpte kalan Mustafa kemal Paşa ile kulüp başkanı Sabri Bey, ayrılmak üzere ayağa kalktıklarında, Elkâtipzade Mustafa Bey, hemen söze girerek “Moda İskelesi hemen yakındır. Arzu buyurulursa sizi Moda’ya kulübümüzün sandalı ile götüreyim” der. Bu teklif karşısında memnun bir şekilde Sabri Bey’e dönen Mustafa kemal Paşa, “Peki. Bu güzel ziyaretten sonra, bir de deniz havası almış oluruz. “ diyerek teklifi kabul eder. Fenerbahçe Genç Takımı futbolcularına ve personeline veda edip, kulüp binasının arkasında ki ahşap iskelede bulunan büyükçe bir sandala geçer. İyi bir denizci olan Elkâtipzade Mustafa Bey’in bulunduğu sandal henüz hareket etmemiştir ki Mustafa Kemal Paşa’nın kendisini uğurlayan guruba seslendiği duyulur: “Fenerbahçe ‘ye ebedi muvaffakiyetler diliyorum.” Not: 27 Nisan 1981 tarihinde Ali Şen başkanlığında ki yönetim kurulu tarafından alınan bir kararla, 1907 senesi ilkbaharında kurulan Fenerbahçe Spor Kulübü’nün kuruluş gününün net olarak bilinmemesi üzerine, Atatürk’ün Fenerbahçe Spor Kulübü’nü ziyaret günü olan “3 Mayıs “ günü, kulübün kuruluş günü olarak kabul edilmiştir. Adnan GÜLLÜ Tarih Araştırmacısı |