Bülent Arınç, seçim bölgesi Bursa’da bir konuşma yaptı: “Teröristlere ağlarım, çünkü ben Bülent Arınç’ım.” dedi. Bunu söylerken, “Teröriste neden ağlayayım, olmaz öyle şey” diyen Başbakan’a nazire yaptı. Ama Allah’ı var, pek de estetik ağlıyor, bir kere bile gözyaşlarını sildiğini görmedim, akmalarına izin veriyor. Bu konuşmanın bir gün öncesinde Bursalı Üstteğmen, şehit düştü. Şehidin babası, oğlunun kendisini 1 gün önce aradığını ve 6 aylık kızını çok özlediğini söylediğini belirtti. Bursa’nın bir mahallesinde ağıtlar yakılırken başka bir mahallesinde Üsteğmen’i şehit eden teröriste ağlayan Arınç alkışlanıyordu. Ağladıkça alkışlandı, alkışlandıkça ağladı. Burası Bursa. Hani, illerine gelen Diyarbakırspor’a haksız yere terörist diye saldıran Bursa. Bursa ağlıyor. Birazı şehidine, birazı da teröriste ağlıyor. Aslında hep birlikte ağlayalım, arınalım. Ağlamak, arınmaktır. Hatta toplu olarak ağlamalara katılalım. Ağlama seansları düzenleyelim. Bu ağlama oturumları mümkünse çok kalabalık olsun, hepimiz bu oturumlara katılalım ve katıla katıla ağlayalım. Katılmayan kalmasın, safları sıklaştıralım beyler, ön tarafta boş yerler var, haydi cemaat, sıkışın, tıkışın ve ağlayın. Geçenlerde bir televizyon kanalı bir sebze halinde çekim yapmış. Dikkatimi çekti; Hal müdürü hüngür hüngür ağlıyor. Nedenini sordular, ağlamaktan açıklayamadı. Eee, hal böyle olunca Hal Müdürü de öyle oluyor işte. Ya Hal’de işler kötü ya da halimiz! Hep birlikte ağlayalım; Arınç ne diyor? Ağlamak rahmettir. Mademki ağlamak rahmet, hadi ağlayın bi zahmet! Genelkurmay Başkanı ağlasın, polis ağlasın, bakkal, manav ağlasın, Hal Müdürü ağlasın, posta müdürü ağlasın. Hey, Müdür yardımcıları, durmayın siz de ağlayın; herkes ağlasın! Haydi millet, emir büyük yerden! Ananız ağlasın, babanız ağlasın, çocuklarınız ağlasın, babasını kaybedip yetim kalan 6 aylık şehit kızı ağlasın. Ama babasına değil, babasını kalleşçe öldüren teröriste ağlasın; bak Bülent Amca’n öyle diyor ama… Herkes bir köşeye çekilsin ağlasın. Bir köşede kalanlar, bin köşeyi dönenler,köşe bucak kaçanlar,zevkten dört köşe olanlar.Ağlamayan kalmasın,beyler! Ağlayalım, arınalım. Terörle mücadele etmesi gereken büyüğümüz, ağlayın diyor; biz ağlamayalım da kim ağlasın! Vardır bir bildiği; hikmet-i devletten sual sorulmaz ya! Ağlayalım arınalım. Başımıza bomba mı yağıyor; asker, polis her gün sapır sapır toprağa mı dökülüyor; o halde boş durmayalım, ağlayalım. Ama yanlış anlamayın; Sayın büyüğümüz teröriste ağlayın diyor. Es kaza şehide ağlayayım falan demeyin, aman ha! Önce teröriste ağlayın. Ağlamak rahmettir; gerisi zahmettir. Ağlayalım arınalım. Hem de teröriste! Hal Müdürü bile ağlıyor; demek ki hal’de durumlar iyi değil. Ağlayalım arınalım. Mehmet ağlasın, Ayşe ağlasın, Hacer ağlasın, Abdullah ağlasın, Mürteza ağlasın; Yemliha, Mekselina, Mislina ve Mernuş ağlasın; Kafeştetayyuş ağlasın; hatta Kıtmir de ağlasın! Mevsimler yas tutup güller ağlasın. Milletin anası ağlasın. Haydi beyler, önde boş yer kalmasın… Sıkışalım beyler! Biraz sıkışın ey cemaat, dışarda bekleyen kardeşlerimiz var, onlara yer açalım; kimseyi ağlamalardan yoksun koymayalım. Hal Müdürü bile ağlıyor, herkes ağlasın, kimsede hal kalmasın, halden anlayan halimize ağlasın. Ağlayalım mutlanalım Mutlu olalım. Ağlayalım, umutlanalım, Umutlu olalım. Ağlayalım, arınalım… Arınç olalım. Ağlamayan, ne olsun? |