Referandumda ‘evet’ diyeceklerini açıklayan sivil toplum kuruluşlarının daveti üzerine dün Elbistan’a gelen AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Doç. Dr. Hüseyin Çelik, dinlenmek için gittiği Sword Otel’de basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
“CHP’de Ayak Oyunları Çok Revaçtadır”
Otelin restoran bölümünde basın mensuplarının sorularını yanıtlayan ve AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Avni Doğan, Elbistan Belediye Başkanı Avukat Durmuş Küçük, AK Parti Elbistan İlçe Başkanı Bünyamin Kılıç, Karaelbistan Belediye Mikdat Er’in de kendisine eşlik ettiği Hüseyin Çelik, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun 13 Eylül’de AK Parti’de Cumhurbaşkanlığı krizi başlayacağını ve partide bölünmelerin olabileceği yönündeki açıklamalarının hatırlatılması üzerine; “Anladığım kadarıyla Kılıçdaroğlu kendi temennisini söylüyor, bizi herhalde tanıyamamışlar. Sayın başbakan hatırlarsanız kendisi rahatlıkla Cumhurbaşkanı olacakken rahatlıkla ‘Sayın Gül bizim adayımızdır’ dedi. Hatta ‘Sayın Abdullah Gül Bey kardeşimdir, bizim adayımızdır’ dedi. Bizim aramızdaki bu sevgiyi bazılarının anlamaması normaldir. Çünkü CHP kongreler partisi olduğu için CHP’nin en küçük ilçe kongresinde bile sandalyeler havada uçuşur. Ve ayak oyunları CHP’de çok revaçtadır. Ama bizim tüm kongrelerimiz büyük bir olgunlukla yapılır ve partinin başına kim geçeceği, kimin nerede görev alacak bunlar kesinlikle problem olmaz. Bak biz dün bakandık bugün parti yönetimindeyiz. Bir başka arkadaşımız meclis başkanlığına geçti, bir başkası grup başkan vekili oldu, grup başkan vekiliyken bakan olur. Bu görevler sürekli el değiştirir ama AK Parti içerisinde Sayın Kılıçdaroğlu ve partisi temenni edebilir, fakat daha çok beklerler, böyle bir şey olmaz., boşuna da sevinmesinler. Ben adım gibi eminim ki böyle bir şey söz konusu bile olmaz. Dediğim gibi kendisi değil sözü bile olmaz bizim partide. Sayın Kılıçdaroğlu referandumda gündemi değiştirmek için o gün aklına ne geliyorsa onu söylüyor. Referandum dışında, Anayasa dışında her şeyi söylüyor. Bir gün genel affı gündemi getiriyor, bir gün başörtü meselesini gündeme getiriyor. Ama ana muhalefet liderine yakışan bir Türkiye vizyonuyla halkın karşısına çıkmasıdır. Böyle dedikodularla uğraşacağına alternatif politikaları nedir, Türkiye’nin hangi problemini, hangi çözümleri üretecek bunu halka anlatsın bence” dedi.
“Müslüman Mahallesinde Salyangoz Satıyor”
CHP’nin referandum için astığı afişlerde ‘müslüman kadınların rahibe gibi örtünmesi için evet’ şeklindeki ifadelerini değerlendiren Hüseyin Çelik; “Dervişin fikri neyse zikri de odur. CHP’nin genetik kodlarında problem var. Yani CHP bu işte. Bir taraftan sözüm ona başörtü problemini çözecek, bir taraftan Müslüman kadınlarını rahibelere benzetiyor. Hani Müslüman mahallesinde salyangoz satmak işte buna derler. CHP budur işte tam anlamıyla. Bir taraftan 411 oyla geçmiş olan üniversitelerde kılık-kıyafet serbestisesini Anayasa Mahkemesi’ne götüreceksin, iptal ettireceksin, bunun altında da Sayın Kılıçdaroğlu’nun Grup Başkanvekili sıfatıyla imzası olacak, bir taraftan seçimde popilizm gerekecek ya ondan sonra ilke falan tanımayacaksın, her gün yeni bir şey söyleyeceksin yeter ki insanlar bana oy versin, ne istiyorlarsa yaparım. Daha önce de ifade ettik bir kere bu toplumda aslında siyasetinen büyük problemi söylem ve eylem arasındaki tutarsızlıktır. Gözlerle sözler aynı şeyi söylemiyor. Ağızdan, sözden yağ-bal damlıyor fakat göze baktığınız zaman göz başka şey söylüyor. Benim annem genelde bir insanın icraatıyla sözleriyle örtüşmediği zaman ‘onun ağzı Musa’ya, fiili Firavun’a benziyor’ der. Kimsenin Musa gibi konuşup Firavun gibi icraat yapma hakkı yoktur. Sonra kamuoyunun tepkisi üzerine o afişleri apar topar topladılar. Onun için kendi halkımıza ve değerlerine saygılı olmayı öğrenmemiz lazım” dedi.
“Ne Gerekiyorsa Üzerine Gidilmesi Lazım”
KPSS ile ilgili iddiaların da araştırıldığını ifade eden Çelik; “Hem Devlet Denetleme Kurulu devrede, bir taraftan YÖK Denetleme Kurulu devrede, bir taraftan cumhuriyet savcılığına intikal etmiş bir meseledir. Tabi böyle bir şeyin olması eğer varsa bu üzücüdür. Türkiye bir hukuk devletidir, eğer orada bir yanlış varsa bu sonuçta 800 bin insanı ilgilendiren önemli bir meseledir. İlk gün de söyledim, 5 kişiyle ilgili bir kopya veya soruların çalınması meselesi eğer varsa kimse buna göz yumamaz, bunu yokmuş gibi farz edemez, ne gerekiyorsa üzerine gidilmesi lazım nereye kadar varırsa varsın” dedi.
Hüseyin Çelik ayrıca, KPSS sorularının cemaat üyelerine verildiği yöndeki, iddialarının hatırlatılması üzerine Türkiye’de artık ne olsa cemaatlerden bilindiğini ve bunun da moda olduğunu belirterek; “Bu bir moda oldu. Bunu ciddiye almak mümkün bile değil” dedi.