12 Eylül’de yapılacak olan referandumdan hayır çıkması için tüm Türkiye’yi karış karış dolaşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Göksun’dan sonra İbrahim Karaoğlanoğlu Meydanı’nda düzenlenen mitingde Elbistan halkına hitap etti.
Yaklaşık 6 bin kişinin katıldığı mitingde Elbistan halkından referandum için ‘hayır’ desteği istedi.
“Yolsuzluğa ‘Dur’ Diyen Elbistan Halkını Kucaklamak İçin Elbistan’dayız”
CHP Genel Başkan Yardımcısı Hakkı Süha Okay ve CHP Kahramanmaraş Milletvekili Durdu Özbolat’ın yanı sıra birçok genel merkez yöneticisi, il ve ilçe yönetimi ile CHP’li belediye başkanlarının katıldığı mitingde yaptığı konuşmada AK Parti’yi ve ‘Recep Bey’ diye hitap ettiği Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı sert bir dille eleştiren Kılıçdaroğlu; “Birilerinin önünde diz çöken değil, onurlu Türkiye’yi yaratmak için, yatağa aç giren bir çocuğun dahi olmadığı özgür ve bağımsız bir Türkiye için bugün Elbistan’dayız. Kenan’dan olma, Recep’ten doğma 12 Eylül Anayasası’na ‘hayır’ demek için bugün Elbistan’dayız. Emekliyi ikinci sınıf yurttaş konumuna getiren, milli gelir artışından pay vermeyen AKP iktidarını sandığa gömmek için bugün Elbistan’dayız. Çiftçinin alın terini sömüren, dünyanın en pahalı mazotunu, dünyanın en pahalı gübresini, dünyanın en pahalı ilacını çiftçiye satan bu AKP iktidarını sandığa gömmek için bugün Elbistan’dayız. Elbistan’dayız, güzel insanların arasındayız. Yolsuzluğa dur diyen, kul hakkı yiyenlere dur diyen, özgürlüğe susamış, alın terine değer veren Elbistanlıyı kucaklamak için Elbistan’dayız. Ankara’da Recep’in Genel Başkan’ı olduğu AKP’nin gövdesini silkeliyoruz, dallarını da siz silkeleyin Bunlar, verimsizdir, bunlar kısırdır, bunlar halkçı değil, bunlar kendilerini düşünenlerdir. Unutmayın bunu. Biz, her gittiğimiz yerde söz verdik. Elbistan’da da söz veriyoruz. Diyoruz ki, biz yırtık ayakkabıyla siyasete girip köşeyi dönmeyeceğiz. Biz halka hizmet edeceğiz. Siyasette zenginleşmek bize haram olsun. Bizim ilkemiz, bizim inancımız, bizim ahlakımız bunu emreder. Önce halk zenginleşecek, önce halkın refahı yükselecek. Siyaset halka hizmet verecek ve biz siyaset olarak halka hizmet ediyor olacağız. Bizim anlayışımız budur” dedi.
“O koltuktan Kalk, Nasıl Hizmet Edilir Sana Göstereyim”
Başbakan Erdoğan’ın sorunların çözümü için reçete sorduğunu ifade eden Kemal Kılıçdaroğlu; “Recep Bey, ‘siz bunları nasıl yapacaksınız, reçete varsa bize verin’ diyor. 8 yıldır oturuyorsun, başbakanlık koltuğunda oturuyorsun. Ülkeyi nasıl yöneteceğini bilmiyorsan, benden reçeteyi istiyorsan önce o koltuktan kalk, asıl halka nasıl hizmet verilirmiş ben sana göstereceğim. Halka hizmetin, hakka hizmet olduğunu da biliyoruz. Halka hizmetin, bağımsız Türkiye’yi kurmak için olduğunu biliyoruz. Halka hizmetin, toplumun refahını artırmak olduğunu biliyoruz. Sosyal hizmetin esnafın, çiftçinin alın terine değer vermek olduğunu biliyoruz. Bunu anlatmak için Elbistan’dayız. Siyasette yeni bir sayfa açtık. Yurttaşların bölünmesini istemiyoruz. Diyoruz ki yurttaşlarımıza, temiz siyaset, düzgün siyaset, halka hesap veren siyaset kendini düşünmeyip halkı düşünen bir siyaset diyoruz. Geleceğe güvenle bakan bir Türkiye yaratmak için yola çıktık, onun için Elbistan’dayız. Recep Bey ülkeyi yönetmesini bilmiyor, vatandaşı düşünmüyor, çiftçiyi düşünmüyor, hiç kimseyi düşünmüyor. Sadece kendisini düşünüyor. Artık gözünde doysun. Nasıl olsa havuzlu villa sahibi de oldun. Daha bu milletten ne istiyorsun? Biz, ranttan yana iktidar değil, rantı düşünen bir iktidar değil halktan yana bir iktidar kuracağız, halk için bir düzen kuracağız. Bizim kitabımızda şu yazılı ‘ne ezen, ne ezdiren, insanca halkça bir düzen.’” Dedi.
“Elbistan’ın Plakası 82 Olacak, Türkiye Gurur Duyacak”
Konuşması sık sık sloganlarla kesilen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, konuşmasında Elbistan halkına il sözü verdi. Kılıçdaroğlu; “Recep’e soru soruyoruz cevap vermiyor, sorduğumuz soruları anlamıyor, anlaması için yeni yöntemlere başvuracağız. Ama buradan söylüyorum sen Dubai’de 1 milyar dolarlık bir anlaşma imzaladın. 1 milyar dolarlık maaş, bedava para bu parayı almaktan niye vazgeçtin. Memleketi mi pazarlıyordun, senin maskeni indirmek bizim görevimiz olacak. Bu millet seni tanıyacak.
Elbistan’ın plakası 82 olacak ve bütün Türkiye gurur duyacak. Çünkü Elbistan bunu hak ediyor, nüfusuyla hak ediyor, ekonomisiyle, toprağıyla, insanıyla hak ediyor, Elbistan yiğit adamların yeridir. Ama Elbistan’dan hak ettiğimiz oyu alamıyoruz, Elbistan yerelde de halkın iktidarını koruyacak, hak ettiğimiz oyu alalım ki size hizmet edelim, hak ettiğimiz oyu alalım ki halkın iktidarını kuralım.
“Kul hakkı Yiyenlerden Hesap Soracağız”
Kemal Kılıçdaroğlu, konuşmasının devamında şu ifadelere yer verdi; “Şimdi AKP gündem değiştirecek, terör var, çiftçi, esnaf perişan, ben şimdi size soruyorum, bu anayasa değişikliği niye geliyor, hangi sorunu çözüyor, emeklinin, çiftçinin, memurun, sanayicinin sorunlarını çözüyor mu? Peki bu anayasa değişikliği Recep için geliyor, Recep’i yüce divana göndereceğiz, önceden hakim tayin edeyim, beni beraat ettirsin diyor, Kul hakkı yiyenleri anayasa mahkemesinde Amerika’ya da gitse yakalayacağız getireceğiz hesabını soracağız. Bakın ben size söyleyeyim kul hakkı yemek bizim inançlarımıza günah değilmidir, en ağır günah değilmidir, Kul hakkı yiyeni anayasa referandumunda ‘evet’ oyu vererek kul hakkı ye demek ne demektir, eğer referandumda ‘evet’ oyu kullanırsak sen kul hakkı yemeye devam et, bu millet bundan memnundur, demektir buna izin verecek miyiz, kul hakkı yiyenlerden hesap soracağız.
“Referandumda AKP’ye İlk Tokatı Vuracağız”
Anayasa değişikliğine diyeceğiz ki, ‘kusura bakma Recep Bey, sen hesabını ver, ondan sonra gel anayasayı getir önümüze.’ Öyle bir ‘hayır’ deyin ki Recep Bey Ankara’dan duysun. Bir şey daha yapacağız, 12 Eylül’de sandığa gideceğiz, referandumda hayır kullanacağız, sandıklara sahip çıkacağız.
Ne diyordu Recep Bey, ‘ben yürütmenin başıyım.’ Senin nasıl yürüttüğünü iyi biliyoruz, onun için sandıklara sahip çıkacağız, ve referandumda AKPye ilk tokatı vuracağız, ilk dersi vereceğiz, ondan sonra sandık geliyor, seçimlerde de halkın iktidarını kuracağız.
Recep Bey’in bir sorunu daha var. Recep Bey çiftçiyi sevmez. Ne diyordu çiftçiye ‘ananı da al git’ diyordu. Elbistanlılara söylüyorum, 12 Eylül’de anamızı, babamızı, amcamızı, kardeşimizi, komşumuzu alacağız, sandığa gidip Recep Bey’e bir demokrasi dersi vereceğiz.
Orada güzel bir afiş var, ‘sülalemi de aldım geldim’ diye. Onun için Recep Bey’e demokrasi dersi vermek, sandıkta Recep Beyleri mağlup etmek bizim görevimiz olmalıdır. Demokrasiye inanıyoruz, gücümüze inanıyoruz. Tek güvencemiz halktır.
Emekliler hayatından memnun mu?, Recep Beye soruyoruz, emekliler adına soruyoruz, Recep bey, sen 5510 Sayılı yasayı çıkararak emekliler milli gelir artışından pay almayacaktır diye kanun çıkardın mı çıkarmadın mı? Şimdi bakınız Recep Bey den istiyorum, ne kadar basit bir soru, sevgili Recep gözümün sevdiğim Recep’i, sen 5510 sayılı yasayı çıkararak, emekliye milli gelir artışından yararlanmasın diye yasa çıkardın mı çıkarmadın mı?
“Elbistan’da Yerel İktidarı Kurun”
Adalet ve Kalkınma Partisi, yani AKP, yani adaletten kaçanlar partisi, yani aldatanlar ve kalkınanlar partisi, diyor ki; ‘fakir fukara garip guraba.’ Diyor ki; ‘biz makarna dağıtıyoruz, kömür dağıtıyoruz.’ Şimdi ben size bir soru soruyorum. Fakir fukaraya gelince makarna, bir kilo makarana. Beylere gelince havuzlu villa. Bu nasıl adalet? Bak vatandaş ne diyor? Makarna değil diyor, iş istiyoruz diyor iş. Alın teriyle kazanıp eve ekmek götürmek istiyoruz diyor. Ama ben size bir şey daha söyleyeyim. Recep Bey ne diyordu? Her üniversiteyi bitiren çocuk iş bulacak diye bir kural yok diyordu. İsterse Recep Bey desin ben böyle bir şey söylemedim. Diyemez. O zaman Recep Bey’e şu soruyu soracağız: Diyeceğiz ki; Her üniversiteyi bitiren iş bulamaz diye bir kural yoktur, güzel. Peki senin çocuklarınla, Elbistanda ki garibanın çocukları aynı mı? İkisinin şartları aynı mı? İkisinin durumu aynı mı? O zaman çocuğu işsiz olan bütün anne babalara sesleniyorum. Sizinle alay eden, sizinle dalga geçen Recep Tayip Erdoğan’ı sandığa gömmek onlarında görevidir diyorum. Ama size bir söz daha vereceğim. Bu anayasaya hayır çıkarsa, Cumhuriyet Halk Partisi’nin iktidarında yeni bir anayasa yapacağız, onu söylemek istiyorum. O yeni anayasada dokunulmazlıklar olmayacak. Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere hepsi gidip hesap verecek. Size bir soru: Siz Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde naylon faturacı bakan ister misiniz? Siz Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde ihaleye fesat karıştıran milletvekili ister misiniz? Siz Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde vatandaşı değil de cebini düşünen milletvekili ister misiniz? Onun için size söz veriyorum. Dokunulmazlıkları kaldıracağız. Milletvekili de vatandaş gibi olacak, gerekirse gidecek, adaletin önünde hesap verecek. Elbistan da yerel iktidarı kurun. Biz de Türkiye de halkın desteğiyle halkın iktidarını kuralım. 82 diyelim, Elbistan’la Türkiye gurur duysun diyelim.
“Kahramanmaraş’a Bir Bakan Bile Vermedi”
Bakın, Kahramanmaraş 2002 seçimlerinde Adalet ve Kalkınma Partisi’ne 7 milletvekili verdi. Daha sonraki seçimlerde 6 milletvekili verdi. Bir bakan verdi mi? Bir bakan bile vermedi. Ne verdi? İşsizlik verdi. Ne verdi? Yoksulluk verdi. Ne verdi? Açlık verdi. Ne verdi? Sefalet verdi. Ne verdi? Çiftçinin alın terini kazanmasına engel oldu. Onun için size geldim. AKP’ye dersini verin diye. Gelecekte, güzel Türkiye’yi, onurlu Türkiye’yi, gelecek kaygısı olmayan bir Türkiye’yi, çağdaş ve uygar bir Türkiye’yi, hep beraber kuracağız. Tek umudum, tek güvencem sizsiniz, onun için size geldim. Şimdi bizim tek isteğimiz var. Geçmişte bazı yurttaşlarımız Cumhuriyet Halk Partisi’ne şu veya bu nedenle oy vermemiş olabilirler. CHP’ye kızmış olabilirler. Kızgınlıklarında da haklı olabilirler. Biz yeteri kadar gelmedik, yeteri kadar sizinle konuşmadık. Yeteri kadar derdinizi dinlemedik. Yeteri kadar sizin sorunlarınızdan dinlemediğimiz kadar uzakta kaldık. Şimdi geliyoruz. Sizi dinliyoruz. Sorunlarınızı dinliyoruz. Çözümlerimizi söylüyoruz ve sizden oy istiyoruz. Diyoruz ki; gelin, özgür ve bağımsız Türkiye’yi yeniden inşa edelim. Adalet ve Kalkınma Partisi gibi uzaktan kumandalı bir iktidarı al aşağı edelim yerine halkın iktidarını kuralım. Ve son söz Koca Nazım’ın söylediği son söz; ‘Bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçe yaşacağımız bir Türkiye inşa edelim. Hepiniz sağ olun var olun, yüreğiniz insan sevgisiyle dolu olsun. Çok teşekkür ediyorum.”
Kılıçdaroğlu'nun Elbistan Mitingi'nin 1. Videosu