Kaymakam Ahmet Altıntaş ve beraberindeki protokol üyeleri bayramda 1981/4 tertip olarak Şırnak’ın İdil İlçesi’nde vatani görevini yaparken 2003 yılında şehit düşen Muhammed Selim Adbay’ın ailesini ziyaret etti.
İlçe protokolünü evinde ağırlamaktan dolayı duyduğu mutluluğu dile getiren şehit babası Nadir Adbay, Kaymakam Altıntaş ve beraberindekilere ziyaretlerinden dolayı teşekkür etti. Ziyarette Elbistan Müftüsü Ramazan Tolan’ın Kuran-ı Kerim’i okumasının ardından yapılan sohbette baba Nadir Adbay oğlunun şehit olduğunun haberi nasıl aldığını ve şehit olmadan önce hiç beklenmedik bir şekilde oğlunun yazdığı uzun mektuptan bahsetti.
12 Sayfalık Mektubunda Şehit Olacağını Yazmış
Muhammed Selim’in askerliği süresince kendilerine birçok mektup yazdığını belirten baba Nadir Adbay, en son kendilerine gelen mektubun olağan dışı bir mektup olduğunu söyledi. Adbay; “Şehit olduğu gün bir mektup geldi. Daha öncede mektup gelmişti ama hiç böyle bir mektup gelmemişti. 6 sayfaydı ve her sayfanın arkası da yazılıydı toplam 12 sayfalık bir mektuptu. Mektubunda çok orijinal şeylerden söz etmişti. Yani olağan dışı bir mektuptu. Mektubunun en sonuna da bir şiirden beyit yazmıştı. ‘Bir hain kurşunuyla vurulduğumuz zaman sessiz ve sakin düşeriz toprağa. Sessiz ve sakin bir karanfil gibi düşeriz toprağa.’ Bu mektubu okuduktan sonra ‘inşallah hayır olur’ dedik” dedi.
“Hayırlı Olsun Sen Şehit Anası Bende Şehit Babası Oldum”
Aradan 5 yıl geçmesine rağmen oğlunun şahadet haberini alışını yeniden yaşıyor gibi anlatan Baba Adbay, hiç beklenmedik mektubu okuduktan 5 saat sonra telefonun çaldığını belirtirken, kendisi telefonda konuşurken anne Hacer Adbay’ında heyecanla yanında beklediğini söyledi. Adbay; “Biz o mektubu saat 18.00 sıralarında okumuştuk. Mektubu okurken kendisi şehit olmuş ama bize hemen haber vermemişler. Gece saat 23.00’te bir telefon çaldı, arayan bölük komutanıydı. Komutan telefonda ağlıyor sinirden, üzüntüden. Ani bir baskın olmuş ve bir şey de yapamamışlar. Ben komutanımı teskin ediyorum, o bana bir şeyler söylüyor. ‘Şırnak İdil’den arandı’ deyince annesi de heyecanla yanımda duruyor. Yarım saat kadar konuştuktan sonra telefonu kapattım. Hanım ‘ne oldu?’ diye sordu ben de ‘haydi hatun hayırlı olsun sen şehit annesi oldun ben de şehit babası oldum’ dedim” sözleri ile 4 çocuğundan biri olan Muhammed Selim Adbay’ın şahadet haberini metanetle karşıladıklarını belirtirken, şehit babası olmanın da gururunu yaşıyordu.
“Böylede Borç Ödenmez ki”
12 sayfalık mektup ta ilginç noktalara da değinen Adbay; “Mektubunda gelecekle ilgili fazla bir ümidinin olmadığını yazarken yaşadıklarını anlatmış ve mektupta ‘sana bütün borcumu ödeyeceğim’ yazıyordu. Heyecanlandım ve ne borcu diye düşünmeye başladım. Şehit haberini aldığımda da aklıma bu cümleleri gelince ‘Ah be oğlum böylede borç ödenmez ki’ oldu. O mektubu da halen saklarım” dedi.
“Şehit Olacaklarını Hissediyorlar”
Oğlunun şehit olmasının ardından bazı işlemler için Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na gittiğini söyleyen Nadir Adbay, burada yaşadığı ilginç bir anıyı da anlattı. Adbay; “Kara Kuvvetler Komutanlığı’nda şehit aileleriyle ilgilenen idari birime gittim. Orada subay arkadaşlarla uzun bir sohbetimiz oldu. Dediler ki ‘bütün şehitlerde bir anı var. Yani mutlaka hissediyor, seziyor bu çocuklar. Sizde de böyle bir şey var mı?’ Bende mektubu anlatınca; ‘hepsinde böyle bir şey var. Yalnız size has bir şey değil, bütün şehitlerimiz önceden bir önseziyle bir şey algılıyorlar ama ne olduğunu bilmiyorlar, bunu hissediyorlar ve etrafına belli ediyorlar’ dediler” sözleri ile subayların anlattıklarının kendisinde askerlerin şehit olmadan önce şehit olacaklarını hissettikleri kanaatine vardığını söyledi.
Piyade Er Muhammed Selim Adbay, 1981/4 tertip olarak Şırnak’ın İdil İlçesi’nde 70. Mekanize Piyade Tugayı 4. Hudut Alayı 2. Hudut Taburu Komutanlığı’nda vatani görevini yaparken 27 Ocak 2003 tarihinde nizamiyede nöbet değişimi sırasında teröristlerce açılan ateş sonucu şehit olmuştu.
Tuna kılıç
[ 26 Haziran 2012 18:47 ]
O günü bir daha yaşadım... Nöbet öncesi çay içerken yine 5-7 kitlemişler diyişini, nöbetin bitimine dakikalar kala hadi artik gelsenize diye bağırışını, umut çavuşun hadi toparlanın artık diyişini,kursun seslerini, uçan ayının eline mg3'u kapıp açık mevziye koşturmasını, mevzideki arkadaslarin saatlerce mevzilerde kalışını.... Huzur içinde yatsın Selim Kardeşimiz...