Gecede bir konuşma yapan K.Maraş Veteriner Hekimleri Odası Başkanı Galib Seçkiner şunlara değindi: “ Mesleğimizin değerli büyüğü ve örnek insan, milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy ve bir yıl önce kaybettiğimiz değerli meslektaşımız Muhsin Yazıcıoğlu’nu saygı ve rahmetle anıyorum.
Nisan Ayının son cumartesi günü kutlanması gereken Dünya Veteriner Hekimleri günümüzü o tarihte ben ve Oda yönetim kurulundan bir meslektaşımın Ankara’ da düzenlenen III. Türk Veteriner Hekimliği Kurultayına katılmamızdan dolayı bu gün ifa ediyoruz.
Veteriner Hekimlik mesleği hayvan sağlığı ve hayvan refahı temelleri üzerine inşaa edilen bir meslektir.
Son günlerin güncel konularından olan ve meslek grubumuzu yakından ilgilendiren et fiyatları ve ithalatı konularında odamızın görüşlerinden bahsetmek istiyorum. Hayvancılığımızı geliştirecek köklü çözümler üretmek yerine et ithalatının tekrar gündeme getirilmesi ve bu konu ile ilgili bakana talimat verilmesi tüm üreticilerle birlikte biz Veteriner Hekimleri de endişeye sevketmiştir. Mevcut et fiyatlarını spekülatif fiyat artışı olarak değerlendirmek yanlış bir yaklaşımdır. Kamuoyu et fiyatları ile ilgili olarak yanlış şekilde bilgilendirilmektedir kilosu 40-50 lira olarak belirtilen et bonfile kontrfile pirzola gibi etler olup, bir hayvandan çok az miktarlarda çıkan kıymetli etlerdir. Bu fiyatlar piyasalardaki gerçek et fiyatları olarak kabul edilemez.
Bu gün fiyatlar yüksek bulunuyorsa bunun tek bir nedeni, özellikle küçükbaş hayvanlar başta olmak üzere hayvan sayılarımızın uygulanan yanlış hayvancılık politikaları neticesinde eriyip gitmesidir. Türkiye 1980-1984 yılları arasında toplam ihracı 5 milyar dolar iken yıllık 300-400 milyon dolarlık kırmızı et ihracı gerçekleştirmekte idi. (O yıllardaki toplam ihracatımızın yaklaşık %7 si.) Ülkemizin bu günkü ihracatı yıllık 130 milyar dolarlar seviyesindedir. 1991 yılında 60 milyonun üzerinde olan küçükbaş hayvan sayısı 2009 yılında 30 milyonun altına gerilemiştir. 1990 yılında nüfusumuzun 60 milyon, 2009 yılında 72 milyon olduğu dikkate alındığında durum daha net bir şekilde ortaya çıkmaktadır. Ülkelerin gelişmişlik ölçülerinden biri fert başına düşen yıllık et tüketim miktarı ile değerlendirilmektedir. Her devletin halkına sağlıklı ve yeterli kırmızı et tüketebileceği şartları oluşturmak temel görevidir. Haklın alım gücündeki sıkıntılara ve piyasa şartlarındaki olumsuzluklara rağmen bizim gibi ülkeler için ithalat hiçbir zaman gündeme getirilmemesi gereken bir konudur.
Sonuç olarak et ithalatı hayvancılığımızın gelişmesine telafisi mümkün olmayan zararlar verecektir. İthal et halk sağlığımız ve hayvan sağlığı açısından önemli riskler taşımaktadır. Kesim öncesi ve kesim sonrası Veteriner Hekim muayeneleri ile ilgili bilgi sahibi olmadığımız etlerin kalitesi ve sağlığı konusunda emin olmamız mümkün değildir. Dileğimiz Hükümetimizin bu yanlış ve tehlikeli uygulamaya başlamadan hayvancılığımızı siyasi mülahazalardan uzak bir devlet politikası şeklinde ele alarak 2011 yılını “Hayvancılık Yılı” olarak ilan etmesidir.”