HABER ARA

Takvim

Sayaç

‘Maraş’ın kurtuluşunda Elbistanlılar kaçtı, Elbistanlılar Maraş’a yardım etmedi’ gibi söylentiler yıllardır söylenip günümüze gelirken, Tarih Araştırmacı-Yazar Adnan Güllü, Bizim Elbistan Gazetesi’nin sponsorluğunda bu söylentilerin asılsız olduğunu ve tamamen tarihi bilgi ve belgelere dayanılarak gerçekte Maraş’ın kurtuluşunda Elbistan’ın büyük bir rolü olduğunu ortaya koyan 12 Şubat ve Elbistan isimli bir eseri kaleme aldı.

Altıntaş; “Elbistan’ın Maraş’ın Kurtuluşundaki Yeri ve Önemi Bu Kitapçıkta Çok Güzel Bir Şekilde Açıklanmış”

Maraş’ın kurtuluşundaki Elbistan’ın yeri ve önemini anlatan, Elbistanlı çete liderlerinden Nakipzade Abbas Ağa’nın torunu Gazi Üniversitesi Öğretim üyesi Doç. Dr. Abbas Ketizmen tarafından kapağının dizgi ve tasarımı yapılan derginin tanıtım toplantısında ilk sözü alan Elbistan Kaymakamı Ahmet Altıntaş oldu.

12 Şubat ve Elbistan’ın çok güzel bir çalışma olduğunu söyleyen Altıntaş; “Bu yıl yine Kahramanmaraş’ın kurtuluşunu kutlayacağız 12 Şubat’ta. Bu anlamda, Kahramanmaraş’ın kurutuluşunda Elbistan’ın yeri anlamında, Elbistan ile ilgili şu ana kadar, böyle gerçek tarihi bilgilere dayanmayan, kulaktan dolma bilgilerle böyle değişik söylentiler vard. Sağ olsun ilçemizde ki Tarihçi-Yazar Adnan Güllü Bey ve yine bu elimizdeki kitapçığın basımını gerçekleştiren Bizim Elbistan Gazetesi’nin Sahibi Hasan Göçer arkadaşımız böyle bir güzel kitapçık hazırladılar 12 Şubat ve Elbistan. Bu kitapçıkta Elbistan İlçesi’nin Kahramanmaraş’ın kurtuluşunda ve genel anlamda Kurtuluş Savaşı’ndaki yerini tarihi bilgi, belge ve kaynaklara dayanarak çok güzel bir şekilde açıklanmış. Ben bu çalışmada emeği geçen bütün arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum, kendilerini kutluyorum ve bizlere de böyle gerçek, sağlam kaynaklara dayanan bir bilgi edinme imkanı sunmuş oldular. Biz bunları elimizden geldiği kadar okullarımıza ve değişik yerlere dağıtımını yaparak bu konuda sağlam bilgilere ulaşılmasını inşallah hep birlikte sağlayacağız” dedi.

İlçe Milli Eğitim Müdürü Ramazan Çelik’te derginin önemine değindi. Kahramanmaraş’ın kurtuluşu ile ilgili bundan önce halk arasında fısıltı olarak gezen, kulaktan kulağa insanların birbirinden duyduğu yanlış bilgiler olduğunu belirten Çelik; “Bu yanlış bilgi ve algıları değiştirmek ve aydınlatmak adına araştırmacı arkadaşımız Adnan Güllü Bey’i ve Bizim Elbistan Gazetesi Sahibi Hasan Göçer Bey’in 12 Şubat ve Elbistan isimli çalışmasını ben biraz inceledim, çok olumlu buldum. Sayın Kaymakamımızın önderliğinde bu çalışmayı okullarımızda, özellikle tarih ve sosyal bilgisi öğretmenlerimiz ile okul müdürlerimize göndereceğiz. Kurtuluş Savaşı bir şehrin, bir kasabanın, bir ilçenin ya da bir bölgenin yürüttüğü bir savaş değildir, topyekun Anadolu’nun ve Türk Milleti’nin yürüttüğü bir savaştır. Dolayısıyla o günlerde böyle küçük algılamaların olması zaten söz konusu değildi. Bu gerçeklerin ortaya çıkarılması için yapılan bu çalışmayı çok olumlu buluyor, arkadaşlarımıza çok çok teşekkür ediyorum. Sayın Kaymakamımıza da konuyu sahiplendiği için kendilerine saygılarımı sunuyor, teşekkür ediyorum” dedi.

12 Şubat ve Elbistan dergisini kaleme alan Tarih Araştırmacı-Yazar Adnan Güllü ise, yapılan bu çalışmanın, özetin de özeti olan, fakat gerçeklere ışık tutan bir çalışma olduğunu belirterek; “Elbette ki, Maraş’ın aydınları, tarihçileri bu konuyu çok çok iyi bilmektedirler. Biz, Maraş ile Elbistan’ın et ve tırnak gibi birbirinden ayrılmaz bir bütün olduğunu bilenlerdeniz. Maraş ile Elbistan, Maraş Kurtuluş Harbi’nde yürek yüreğe, omuz omuza mücadele etmişlerdir ve biz bir Elbistanlı olarak, özünde bir Maraşlı olarak bunlarla gurur duyuyoruz. İstiyoruz ki, hak ettiğimiz yere gelelim, bizim ilçemizde bu hak ettiği yerde yerini alsın. 1919’lu yıllarda Maraş’ın 4 tane kazası vardı Elbistan, Göksun, Pazarcık ve Zeytun’du. Elbistan, bugünkü bünyesiyle Afşin, Ekinözü, Nurhak ve Göksun’un büyük bir kısmı Elbistan olarak anılıyordu. İşte böyle bir yerde Mustafa Kemal Atatürk’ün Sivas’tan gönderdiği 4 süvarisi Binbaşı Suzi Bey, Albay Selahattin Bey, Kılıç Ali ve Yörük Selim Elbistan’da nasıl organize oldukları, Elbistan’ın Fransızların eline geçmemesi için nasıl engelleme çalışması yapıldığını bu kitapçıkta elimizden geldiği kadar ayakların üstüne oturan kaynaklarla kamuoyuna sunmaya çalıştık. Bizim bütün amacımız, Maraş ve Elbistan’ın et-tırnak gibi bir bütün olduğunu anlatmak. Burada da Bizim Elbistan Gazetesi bunun sponsorluğunu üstlendi. Burada bizim ticari amacımız yok tamamen kültürel amaçlı. Kendisine çok teşekkür ediyorum. Ücretsiz dağıtmaktayız. Meraklısına bu konuyu bilgi olarak sunmaya çalışıyoruz” dedi.

“Aslı Olmayan Söylentiler Var”

Bugüne kadar hazırlanmış ilk ve tek dergi olma özelliğine sahip olan 12 Şubat ve Elbistan dergisi hakkında bilgi verirken basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Güllü, ‘böyle bir çalışma yapmaya neden ihtiyaç duydunuz?’ şeklindeki soru üzerine; “Bu bir anlık çalışma değil, uzun yılların birikimi. Biraz önce Sayın Kaymakamımız ve İlçe Milli Eğitim Müdürümüz bu konuyu çok güzel bir şekilde ifade ettiler. Maalesef fısıltılar var. Elbistanlı savaşa gitmemiş, Elbistanlı kaçmış gibi hiç aslı olmayan söylentiler var. Bu söylentilerle ilgili olarak ilk yapılan bir çalışma. Maraş kaynaklarında bunlar çok geniş teferruatlı olarak anlatılıyor fakat tabana indirilmemiş. Biz biraz tabana indirmeye çalışıyoruz, bu amaçla dergileştirdik” dedi.

“500-600 Kişilik Elbistanlı Çeteler Maraş Kurtuluş Harbi’nde Çatıştılar”

Derginin içinde yer alan bilgiler hakkında da kısa kısa açıklamalarda bulunan Adnan Güllü; “Bize en çok anlatılan şu, ‘Elbistanlılar gitmemiş.’ Bunu, kitabın 24. sayfasında kısaca anlattık. Bu, Arslan Bey (Toguzata) hatıralarında çok net anlatılıyor, yine bu Fransız kaynaklarında da var bu kayıt. Elbistan’dan Maraş Kurtuluş Harbi’ne giden bizim tespit ettiğimiz çeteler; Nakipoğlu Mümin Ağa, Sinanoğlu Hamit Ağa, Güblüceli Tahir Ağa ve Ali Hafızoğlu Mehmet Pehlivan’ın kurduğu çetelerdir. Bunlar, 500-600 kişilik süvari olarak çeteleşmişler, eski Maraş Yolu üzerinden Cancık Mağarası’na ulaşmışlardır, Maraşlı Kazancı Sait’in komutasında çatışmışlardır. Bunu Fransız kaynakları da teyit ediyor. Fransız Kaynakları’nda şu yazıyor; ‘Elbistanlı Çeteler durmadan nağra atıyorlardı. Bunları susturmak için 66 milimetrelik toplar kullandık. 77 Türk’ün savunduğu tepeyi ancak saat 10.00’da alabildik.’ Biz sadece burada Elbistan’ı aldık, Afşin’den giden çetelerde var. Tabi imkanlar sunulursa, geniş kitap haline getirirsek elbette onları da kamuoyuna taşırız. Maraş, Fransızlar tarafından işgal edildiği zaman Maraş’ın ileri gelenlerin hepsi Elbistan’da toplantı yaptılar ve buradan organize oldular. Türkiye’de yapılan bütün mitinglerin parasal yardımların yine büyük bir kısmı Ziraat Bankası Elbistan Şubesi emrine verildi ve dönemin Albay Selahattin Bey komutasında Maraş’a yardım yapıldı. Zaten Sivas özel talimat vermiş, Heyeti Temsile Başkanı Mustafa Kemal Paşa’nın talimatı var ‘Elbistan’ı düşürmeyin’ diye. Niye, Elbistan düşerse Sivas ve Malatya’nın düşmesi kolaylaşacak, o zaman Türkiye’de, Anadolu’da bir hürriyet meşalesi Sivas’ta doğmadan sönecekti. Elbistan’ın böyle stratejik önemi var. Elimize ulaşabilen kaynaklardan faydalanabildik. Çok resimlere ulaşmaya çalıştık ama elde edemedik. Biliyoruz ki buna ait resimler var, eğer imkan olursa bize Bizim Elbistan Gazetesi kanalıyla ulaşarak ellerindeki resimleri, bilgileri gönderirlerse bunun daha gelişmişi neden basılmasın” derken, böylesine önemli bir çalışma için bugüne kadar neden hiç kimsenin sponsor olmadığını ve böyle bir çalışmanın hazırlanmadığı yönündeki soruya da; “Bunun takdirini kamuoyuna bırakıyorum” sözleriyle cevapladı.

Toplantıda son olarak 12 Şubat ve Elbistan’ın tasarımını, baskısını üstlenip kültür hizmeti olarak Elbistan halkına sunan Bizim Elbistan Gazetesi Sahibi Hasan Göçer söz aldı. Göçer; “Değerli öğretmenimiz Adnan Güllü böyle bir çalışmadan bahsedince Elbistan’da gerçekten halk arasında bu konuda çok ciddi eksiklikler var. Bizde eksiklik olduğu gibi, Maraş halkı arasında da bilgi eksikliği var. Biz elimizden geldiği kadar kendi çabamızla bir şeyler yapmaya çalıştık. Bu çalışmamızda mutlaka eksikler var. Burada kişilerden ulaşmaya çalıştığımız, Elbistan’dan göçmüş olan İstanbul’da izlerini, resimlerini bulamadığımız kişiler var. Elbette onların torunlarını bulsak, onlarla daha düzgün bir şeyler yapabilsek daha da güzel olurdu. Bu çalışma belki ileriki dönemlerde, 3-5 sene sonra çok daha güzel yerlere gelebilir ama bizim amacımız bunu başlatabilmekti. Kendi çabamızla, kendi kapasitemizle yapabildiğimiz kadar bir şeyler derleyip, belli bir şeye getirdik. Takdiri kamuoyunundur. İnşallah daha güzel bir şeyler çıkacak, bunun devamı gelecek diye bekliyorum. Ayrıca bu çalışmamızda Nakipzade Abbas Ağa’nın torunu olan Gazi Üniversitesi’ndeki hocamız Sayın Abbas Ketizmen kapağın dizaynı ve tasarımda ayrıca yardımcı oldu. Kendilerine çok teşekkür ediyoruz. Bu dergi herhangi bir bedel karşılığında satılmayacak. İlk baştaki çıkış noktamız oydu zaten. Bizim Elbistan Gazetesi’nin ücretsiz bir kültür hizmetidir” şeklinde konuştu.

KATEGORİLER

• Anasayfa
• İhale İlanları
• Video Haber
• Gazetemiz

Ziyaretçi Defteri

Elbistan'da Hava