Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile birlikte katıldığı Arnavutluk ziyaretinin ardından Kahramanmaraş’a dönen TBMM Milli Eğitim Komisyonu Başkanı ve AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Sağlam, Kahramanmaraş'ta gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Anayasa Mahkemesi'nin DTP'nin kapatılmasına ilişkin verdiği kararı değerlendiren Prof. Dr. Sağlam, Türkiye'deki pozitif hukuka göre mahkemenin yapabileceği fazla bir şey olmadığını söyledi. DTP'nin, kapatma kararının ardından ‘sine-i millete döneceğiz’ açıklamalarına da yorum getiren Sağlam, DTP'nin bir iki milletvekili bularak siyasi mücadeleye devam edeceğine inandığını söyledi.
Sağlam; “Anayasa Mahkemesi'nin yapacağı benim kanaatime göre, pozitif hukukumuz bakımından fazla bir şey yoktu. Dolayısıyla yani gerek dünyadaki uygulamalara, gerek bizim hukukumuza, anayasamıza göre Anayasa Mahkemesi yapabileceği diyelim ki en ehven-i şer şeklinde bir karar verdi. Çünkü milletvekillerinin büyük çoğunluğunu siyasi yasağın içerisine sokmadı. Dolayısıyla benim kanaatime göre, tekrar değerlendireceklerdir ama mutlaka bir iki kişi daha bularak mecliste grup oluşturup, siyasi mücadeleye devam edecekleri kanaatindeyim. Gerçekten Anayasa Mahkemesi'nin yapabileceği başka bir şey yoktu mevcut pozitif hukukumuza göre” dedi.
Sağlam, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç'ın kapatma kararını açıklaması esnasındaki üslubunu eleştiren Yargıtay Onursal Başsavcısı Sabih Kanadoğlu'na ise tepki gösterdi. Bir gazetecinin bu yöndeki sorusunu cevaplandıran Sağlam; “Şahsi fikridir. Hiç de önemli değil benim kanaatime göre. Her yerde de mutlaka bir beyanat vermesi şart değil. Anayasa Mahkemesi Başkanı herhalde ne yapacağını biliyor. Kimseden de akıl alacak hali yok” cevabını verdi.
“Dünyanın Çeşitli Ülkelerinde Yunus Emre Enstitülerimiz Olacak”
Arnavutluk gezisini de değerlendiren Sağlam, bu ülkeye hayırlı bir iş için gittiklerini söyledi. Geçen yıl çıkartılan kanunla, Türkiye'nin de büyük devletler gibi başka ülkelerde Türkçe'nin öğretilmesi için enstitüler kurduğunu hatırlatan Sağlam; “Türkçemizin başka memleketlerde de öğretilmesi, Türk kültürünün yayılması için birtakım enstitüler kurulmasına karar verildi. Bunlardan ilki Bosna Hersek'te açıldı, ikincisi ise Arnavutluk'ta dün açıldı. En büyük Arnavutluk üniversitelerinin kampüslerine çok yakın bir yer ayarlanmış 4-5 katlı. 500'e yakın öğrencinin Türkçe öğrenebileceği imkanları var. Türk kültürüyle ilgili faaliyetler gösterecek. Dünyanın önemli ülkelerinin yaptığı gibi mesela Almanya'nın Goethe Enstitüsü gibi, Fransa'nın Le Mans gibi, Amerikan kültürü gibi bizim de Yunus Emre enstitülerimiz olacak. Önümüzdeki 5-10 ay içerisinde 7-8 tane daha değişik ülkede kurulacak. Şimdi Arnavutluk'ta bulunmamızın daha çok sebebi buydu” diye konuştu.
Arnavutluk'taki eğitimin Türkiye düzeyinde olmadığına vurgu yapan Sağlam, ülkenin rejim değişikliğinin ardından demokrasi ve ticari anlamda gelişmeler gösterdiğini belirterek; “Arnavutluk'un eski rejimde bir tek üniversitesi vardı, devlet üniversitesiydi. Şimdi başka özel üniversiteler de her ne kadar yapılmış olmasına rağmen, bizim düzeyimizde bir eğitim söz konusu değil Arnavutluk'ta. Ama orada da gelişim var. Son 10 yılda bayağı üniversiteler açılmış, yeni okullar açılmış. Arnavutluk adeta bu rejim değişikliğinden önce Avrupa'nın ortasında 3 milyonluk bir hapishane gibiydi. Bugün o durum değişmiş. İnsanlar daha çok serbest ticaret yapar olmuş, demokratik yapıya sahip bir ülke, gelişen bir ülke. Tabii daha zaman alacak bir şey ama büyük değişiklik var geçmişe göre” ifadelerini kullandı.