Dün sendika temsilciliğinde üyelerle birlikte bir basın toplantısı düzenleyen Eğitim-İş Elbistan Temsilcisi Ali Temel açıklamasında şu ifadelere yer verdi;
“İçinden geçtiğimiz süreçte küresel emperyalizm, sömürüyü küreselleştirme uygulamalarıyla ulusal egemenliğimizi, bağımsızlığımızı ve emek mücadelemizi önemli ölçüde tehlikeye sokmuştur. Küresel sömürü, özelleştirme ile birlikte emek dünyasında taşeronlaştırmayı dayatmış, sendikasızlaştırma sendikal örgütlenme mücadelesinin önündeki en büyük engel haline gelmiştir.
Ülkemizdeki küresel sermayenin işbirlikçisi AKP iktidarı, kamu çalışanlarını hep yok saymıştır. Yok saymaya hala da devam eden AKP hükümeti, her Toplu Görüşme sürecinde de yüzdelik komik ücret artışları ile alay etmektedir. Bu iktidar döneminde ekonomik kriz çalışanların üstünden silindir gibi geçmiş, işsizlik çığ gibi büyümüştür. İnsanlarımız evine ekmek götüremez, kirasını ödeyemez, çocuğunu okutamaz hale gelmiştir. Halkımız yoksulluğa, açlığa ve sefalete mahkûm edilmiştir. AKP hükümeti, TBMM Başkanlığı’na sunulan 2010 yılı bütçe tasarısında memur maaşlarına %2,5+%2,5, asgari ücrete %3+%3, emekli maaşlarına %4+%2,4 oranlarında, gazi maaşlarına 1 Ocak’tan itibaren aylık 8,2 Türk Lirası, yaşlılık maaşlarına ise aylık 2,3 Türk Lirası gibi trajikomik artışları reva görmüştür.
Başta kamu çalışanları olmak üzere ücretli ve dar gelirli kesimler, ekonomik büyüme döneminde de kriz döneminde de gözetilmemişlerdir. Yapılan yasal düzenlemelerle eğitim ve sağlık gibi temel kamu hizmetleri paralı hale getirilmiş, başta emeklilik yaşı olmak üzere sosyal güvenlik alanında kazanılmış haklardan geriye gidilmiştir. Konut Edindirme Yardımı kesintilerinin geri ödenmesi tam bir skandala dönüşmüştür. Kesintilerin eksik nemalandırılması yetmiyormuş gibi yüz binlerce hak sahibine KEY hesaplarından hiçbir ödeme yapılmazken, yüz binlerce hak sahibine de eksik ödeme yapılmıştır. Aynı Hükümet, doğal gaz, akaryakıt, elektrik gibi bazı temel mal ve hizmetlere 2009 yılı içerisinde fahiş oranlı zamlar yapmıştır. 2010 yılında ise daha fahiş zamlar kapıdadır. Son olarak 1 Ekim 2009 tarihinden itibaren muayene katılım paylarına yapılan artışlar ise %100’ü bulmuştur. AKP iktidarı kamu çalışanlarına karşı bu pervasızlığı, 4688 Sayılı Sendika Yasasına dayanarak yapmaktadır. Sendikal mücadelenin en önemli silahı grevdir. Grevli, toplu sözleşmeli yasaya sahip olmayan sendikaların dernekten öteye bir işlevi olmamaktadır. Bu günkü iş bırakma eylemimizin en önemli nedeni toplu sözleşmeli ve grevli bir sendika yasasının çıkartılmasıdır. Başbakan Tayyip Erdoğan, dün akşam giderayak yaptığı açıklamada kamu emekçilerine gözdağı verircesine eylemin yasal olmadığını iddia etmiştir. Bizler gücümüzü Başbakan’ın iki dudağının arasından çıkacak sözlerden değil, Danıştay kararlarından ve hukuka dayalı uluslararası sözleşmelerden alıyoruz. İnsan onuruna yaraşır hakça bir ücretin alınabilmesi, adalet ve eşitliğin sağlanması, demokrasi ve özgürlük mücadelesi ancak toplu sözleşmeli, grevli yasal bir düzenlemeyle gerçekleşir. Kamu çalışanları kimseden lütuf beklemeyecek, siyasi iktidarın oyalama taktiklerine ve tehditlerine aldırmayacak, haklarını söke söke alacaktır. İktidarın çalışanlara köle muamelesi yapmasına emeğin gücü asla izin vermeyecektir. Bütün bu olup bitenlere seyirci kalmadan, sendikal işlevi güç birliği içinde harekete geçirerek, AKP iktidarının faşizan baskılarını protesto etmek için, ülkemize, cumhuriyetimize, bağımsızlığımıza, emeğimize ve geleceğimize sahip çıkmak için, grevli ve toplu sözleşmeli sendika yasası için bugün bir günlük iş bırakma eylemini gerçekleştiriyoruz. Bizler biliyoruz ki, ancak örgütlü güç, kitleselliğe dönüşürse etkin olabilir ve sonuç alabilir. Ülkeyi kendileri için dikensiz gül bahçesi yapmak isteyen AKP iktidarına, kamu çalışanları meydanlarda gereken yanıtı ve dersi verecektir. Şimdi eylem zamanıdır, birlik ve dayanışma zamanıdır. Tüm emekçileri ve halkımızı eylemimize destek vermeye çağırıyoruz”