Dün sendikada düzenlenen basın açıklamasında Eğitim-Sen Elbistan Temsilcisi Vehbi Koç, şunları söyledi;“Kamu emekçileri 2010 toplu sözleşme sürecine, ağır ve çok yönlü kriz koşullarında giriyor.1 milyonu aşan emekçi kardeşimiz işten atılmış, on binlerce küçük esnaf ekmek teknelerini kapatmak zorunda kalmış, çalışanlar ise sefalet ücretine mahkûm edilmiştir.
Bu koşullarda AKP hükümeti çalışanları toplu görüşme masasına davet ederek bildik senaryoları tekrar edilerek 15 gün süren görüşmelerde sonuç alınamamıştır denilmek istenmiş % 2,5+2,5 zam oranını emekçilere reva görmüştür. Görüşme komedisi bitince %5'lik zamla bu tekrarı sık olan oyunda sona ermiş olacak böylelikle. Bir kalemde elektriğe %33’e varan zamlar yapan hükümet iş emekçilere gelince aynı fedakârlığı yapmamaktadır. Ama yağma yok kamu emekçiler, bu ülkenin gece demeden, gündüz demeden çalışanları gerçek sahipleri bu oyunlara gelmeyecek hem emeğine hem de geleceğine sahip çıkacaktır. IMF söz konusu olunca tüm kamu kaynaklarını sonuna kadar açan bu hükümet kamu emekçilerinin insanca yaşama taleplerine kulaklarını tıkamıştır. Hatta emekçilerin taleplerini tehditlerle, polis copları ile bastırma yoluna gitmişlerdir. Bu koşullarda bankalar yüksek oranda kar ediyor. Ama kriz süreci bahane edilerek fatura emekçilere çıkarılıyor. Ama tüm kamu kaynakları sermayenin hizmetine sunulmaktan çekinilmiyor. Tüm emekçilerin dikkatini bu sahte sendikalara çekmek istiyoruz. Böyle bir günde emekçilerin taleplerine kulaklarını tıkayan sendikalara olan yaklaşımın yeniden gözden geçirilmesini emekçi dostlarımızdan talep ediyoruz.
KESK bütün baskı ve yıldırma politikalarına rağmen 2 milyon emekçinin iradesini teslim etmedi. KESK hiç bir zaman ücret sendikacılığı yapmadı. Kamu emekçilerinin koşullarını ve kaderini bütün emekçilerin, yoksulların, işsizlerin kaderinden ayrı görmemiştir. Bu saydığımız nedenlerle birlikte AHİM'in geçen yıl Tüm Bel-Sen'in başvurusunu haklı bularak toplu iş sözleşmesini çalışanlar lehine haklı bulmuştur. Hükümetin imza attığı bu kuruluşların kararlarını yasal düzenleme yaparak hayata geçirmesini istiyor, eylemimizin ana nedeni olarak ta bunu görüyoruz. Temel ücret 1500 TL olmalıdır. Tüm kamu emekçilerine maaş tutarında yılda iki kez ikramiye ödenmelidir. İşten atılmalar durdurulmalıdır. İşsizlerden doğalgaz, su ve elektrik giderleri devler tarafından karşılanmalıdır. Açlık sınırının altında yaşayan yurttaşlara yurttaşlık ücreti ödenmelidir. Özelleştirme ve taşeronlaştırma uygulamalarına son verilmelidir. Eğitim ve sağlık başta olmak üzere kamusal hizmetler parasız, nitelikli ve ulaşılabilir olmalıdır. 25 Kasım uyarı grevi ile hükümeti uyarıyor ve emekçilerin taleplerini dikkate almasını istiyoruz.Yaşasın KESK, yaşasın Eğitim-Sen, yaşasın örgütlü mücadelemiz”