Hazret Karakaş açıklamasında şu ifadelere yer verdi; “4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu yürürlüğe gireli sekiz yıldan fazla bir zaman olmasına rağmen hak almayı bırakın hak aramanın bile tam manasıyla mümkün olmadığı bir tüzükten öteye gidememiştir. Memurlara reva görülen bu yasa ile sendikalar güdümlenmiş, memurların hak ve hukuku hükümetlerin iki dudağının arasına hapsedilmiştir. Sekiz yıl boyunca yapılan toplu görüşmeler göstermelik pazarlıklardan öte bir anlam taşımamıştır. Sendikalar ve çalışanlar bu oyunda figüran olarak kullanılmıştır.
Kamu çalışanları üzerlerine yüklenen istikrar paketlerinin altında fakirleşmiş, kazanılmış hakları birer birer elinden alınmıştır. Sosyal güvenlik reformu ile gelecek nesillerin emekli olmaları imkânsız hale getirilmiş, verilen yüzdelik maaş artışları teşhis, tedavi ve ilaç katkı bedelleri tahsil edilerek fazlasıyla geri alınmıştır. Kamuda sözleşmeli ve geçici personel uygulaması kalıcı ve yaygın hale getirilerek çalışanların iş güvencesi ve sosyal hakları budanmıştır. Kısacası Devlet memuru yerine hükümet memuru anlayışı hâkim olmuştur. Görevde yükselme, atama, tayin ve nakillerde liyakat ve ihtiyaç yerine adamcılık ve kayırmacılık kriter haline gelmiştir.
İdarenin keyfi uygulamaları sonucu çalışanların tek güvencesi olan hukuk baypass edilmiştir. Çalışanların yasal hakkı olan KEY ödemeleri çıkmaz ayın son çarşambasına kalmıştır. Çalışanların milli gelirden aldıkları pay her geçen gün azaltılırken, yaşam maliyeti artmıştır. Aldıkları ücretlerle en temel ihtiyaçlarını karşılayamayan ve aile sorumluluklarını yerine getiremeyen çalışanlar banka kredileri ve kredi kartı borçları nedeniyle geleceğini ipotek ettirmiştir. Artık bu gidişe dur demenin zamanı gelmiş ve geçmektedir. Hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. Kamu çalışanlarının toplu sözleşme ve grev hakkını almasından başka çare yoktur.
Bu hakkı ya alacağız ya da alacağız. Bugün bir başlangıçtır, bir milattır. Hükümet sendikası hariç emekten yana tüm sendikalar bugün tek vücut olmuşlardır. Bu birlik ve dayanışmanın bundan sonra da devam etmesini diliyoruz. Çünkü çalışanların ve sendikal mücadelenin buna çok ihtiyacı var.”