Selçuk Üniversitesi'nin Seydişehir Meslek Yüksek Okulu'ndaki Mühendislik Fakültesi inşaatının temel atma törenlerine katılmak üzere Konya'ya gelen TBMM Başkan Vekili ve AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Nevzat Pakdil, ilk olarak Konya Valisi Aydın Nezih Doğan'ı makamında ziyaret etti. 24 Kasım Öğretmenler Günü, dolayısıyla Vali Doğan'ın yanında bulunan öğretmenlerle biraraya gelen Pakdil, öğretmenlik mesleğinin önemine dikkat çekti.
Teklif Gelirse Gereken Yapılır
Nevzat Pakdil, ziyaret sırasında basın mensuplarının sorularını da cevapladı. Pakdil, telefonların dinlenmesi olayı ile ilgili soru üzerine şunları söyledi; “Başbakanımız, Adalet Bakanımız ve hükümet erkanı, bu konu ile ilgili görüşlerini açıkladı. Milletvekili arkadaşlarımızın teklifi veya hükümetimizin bu konuda getirdiği tasarıya Meclis mutlaka iktidarıyla, muhalefetiyle destek verecektir. Bu hususta eksik olanlar varsa giderilecektir. Meclis her konuda üzerine düşen görevi yaptığı gibi bu konuda da üzerine düşen görevi yapacaktır. Hem muhalefet hem de iktidarın açıklamaları var. Cumhurbaşkanımız da yetkili kişilerle görüştü. Ümit ediyoruz ki, dünyanın hukuk devletlerinin gelmiş olduğu noktada Türkiye'de yerini alacaktır. Bu konuda teklif veya düzenlemeler tasarı olarak gelirse Meclisimiz de değerlendirecektir.”
Demokratik Açılım
TBMM'deki 'Demokratik Açılım' görüşmesinin sert tartışmalar eşliğinde yapıldığı hatırlatılması üzerine Nevzat Pakdil, Türkiye'nin demokratik bir hukuk devleti olduğunu söyledi. Pakdil; “Parti liderlerimiz, görüş ve düşüncelerini kendi üslupları içinde ortaya koyuyorlar. Bu üsluplar de beğenilen, beğenilmeyen yönler olabilir. O ayrı bir konudur. Ama hepimizin hedefi milli birlik projesi çerçevesinde zaten var olan birliğimizi, daha da pekiştirmektir. İnsanlarımızı dünyadaki hukuk devletlerinde kabul edilen standartlara kavuşturmaktır. Bunu arzu ediyoruz. Türkiye son yıllardaki gelişmeler içinde bir bölgesel güç olma yolunda ilerleyen bir ülkedir. Dışişleri Bakanımızın bu hususta yaptığı açıklamalar, çalışmalar bunu gösteriyor. Türkiye, dışarıya çıkıldığı zaman, ne kadar büyük bir ülke olduğu görünen bir ülkedir. Belki içerden bunu fark etmiyoruz. 1900'lu yılların başındaki bu güçlü devletler, yeniden tekrar toparlanırken Türkiye'de burada kendisine ait olan yeri bulmaya çalışıyor.” dedi.
Bu açılım yapılırken Türkiye'nin burada bir hukuku gerçekleştirmek istediğini ifade eden Pakdil, şunları söyledi; “Türkiye'nin kendi birliğinden, beraberliğinden vereceği hiç bir taviz, bu anlam içerisinde yoktur. Teröristlerle, herhangi bir görüşme, anlaşma kesinlikle söz konusu olamaz. Türkiye, üzerine düşen görevi yapıyor. Bu çerçeve de sözü dinlenen bir ülkedir. Dünyanın çeşitli yerlerindeki anlaşmazlıklar için bu ülkelerin anlaşmazlıklarının çözmesi için davet edilen bir ülke konumundadır. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin geçici üyesi olan bir ülkedir. Afrika'da, Avrupa'da ciddi anlamda sözü dinlenen bir ülkedir. Buradaki konuda, diğer ülkelerde olduğu gibi o standartlara kavuşmaktır. Ama hiç bir şekilde Türkiye'nin birliğine, beraberliğine herhangi bir tavizin verileceğini hiç kimse aklından geçirmemelidir. Böyle bir şey kesinlikle söz konusu olamaz. Türkiye, bütün bu çalışmaların neticesinde, buradan güçlenerek çıkacaktır. Muhalefetiyle, iktidarı ile bütün siyasi partiler, bu husustaki görüşlerini düşünceleri aktararak katkı sağlayacaklardır. Buradan iktidarın, muhalefetin, hepimizin istediği hükümetin öncülük yaptığı büyüyen Türkiye ortaya çıkacaktır. Zaten biriz, beraberiz. 72 milyon insan kardeşiz. Bir sorunumuz yoktur. Aradaki hukuki bazı düzenlemeler gerekiyorsa, o düzenlemeler yapılacaktır. Onun haricinde bizim birliğimizi pekiştirecek hususlar dışında bir şey olduğunu görmüyorum.”
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın domuz gribi aşısı olmadığını ve kendisinin de aşı olup, olmayacağı sorulan Nevzat Pakdil; “Biz, tıp uzmanı değiliz. Bu konudaki gerekli çalışmaları Sağlık Bakanlığımız yürütüyor. Başbakanımız, kendisinin risk gurubunda olmadığını ve aşı olmayacağını beyan etti. Gerekirse doktorlar, sağlık mensupları o işin uzmanları ihtiyaç duyarsa bütün insanlar aşı olabilir veya olmayabilir. Bu kendilerinin taktiridir." dedi.
Gazetecilerin aşı olup olmayacağı sorunu yeniden sormaları üzerine Pakdil, cevap vermekten kaçınırken ‘Teşekkür ederim’ diyerek soruyu gülerek geçiştirdi.