TOKİ Site Yönetim Kurulu Başkanı Muhittin Sümbül, Başkan Yardımcısı Hanifi Kara ile site sakini Süleyman Hamamcı gazetemizi ziyaret ederek TOKİ’nin yan kuruluşu olan şirket tarafından görevlendirilen 3 kişilik yönetimin TOKİ’den ayrılması gerektiğini söylediler.
13 Temmuz’da yapılan seçimle Elbistan TOKİ Sitesinin yönetiminin oluştuğunu ve kendisinin de site sakinleri tarafından yönetim kurulu başkanlığına getirildiğini belirten Muhittin Sümbül, yapmış olduğu açıklamada şunları söyledi; “TOKİ’nin kuruluş amacı garip gurebâ sınıfını içinde rahatça oturulabileceği bir konuta sahip kılmaktır. Fakat TOKİ'nin ihaleyle devrettiği bir şirketin elemanları TOKİ sakinlerini rahat bırakmamaktadırlar. Oysa 634 Sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 27. Maddesi ‘Gayrimenkul, kat mâlikleri kurulunca yönetilir’ der. Ayrıca Elbistan Toplu Konut Projesi Gayrimenkul Satış Sözleşmesi’nin 6. Maddesi’nde de ‘Gayrimenkuller idare tarafından yönetilebileceği gibi yönetim, bir veya daha fazla sayıda 'gerçek' veya 'tüzel' kişiye de devredebilir’ yazmaktadır. Bu durumda bizler, kat malikleri olarak hem gerçek, hem de tüzel kişi olarak kendi konutlarımızı kendimiz yönetemez miyiz, yoksa yönetimden aciz miyiz? Dikkat ederseniz sözleşmenin 6. Maddesi ‘yönetir’ diye kesin bir ifade kullanmıyor ‘yönetebilir’, ‘devredebilir’ gibi muğlâk ifadelerle geçiştiriyor. Hal böyle olunca, gerek site yönetimi, gerekse blok yönetimi kat malikleri tarafından yönetilmesi gereklidir, elzemdir.
Şu anda Elbistan TOKİ’de seçilmişlerle atanmışlar arasında bir mücadele devam etmektedir. Daha önce atanan yöneticiler TOKİ tarafından görevinden geri alındı. Şu anda atanmış olan ikinci grup ise yönetimi ele geçirmeye çalışıyor kat maliklerine rağmen.
El insaf. Satılmış konutların Y tipi bloklarından 78 TL avans, 35 TL aidat ve 810 TL kömür parası, C tipi bloklardan ise 87 avans, 40 aidat ve 810 TL kömür parası istemektedir. Bu gün için bu fiyatlar uygun olabilir ama yarın ne olacağı bilinmemektedir.
Elbistan TOKİ’de 504 daire bulunmaktadır. Bunlardan 200 küsuru satılmış diğerleri ise satışa dahi sunulmamış durumdadır. Yani henüz boştur. TOKİ bu boş dairelerden de bizden tahsil etmeye çalıştığı avans, aidat, kömür gibi tüm giderleri almaya çalışmaktadır.. Siz buna soygun mu dersiniz, pipetleme mi dersiniz, hortumlama mı dersiniz, ne derseniz deyiniz?
Bu soygun Deli Dumrul ve Sülün Osman kıssalarını hatırlatıyor. Deli Dumrul, bir kuru köprünün üzerine durmuş geçenlerden bir akçe, geçmeyenlerden iki akçe alıyormuş. TOKİ’nin yaptığı da Deli Dumrul’unkinden farklı değil bence. Boş daireden de aynı aidat, dolu konuttan da aynı aidat. Gelelim Sülün Osman kıssasına. O da Adana’daki büyük saatin karşısına geçmiş (o zaman herkesin kolunda saat yok) saate bakan yabancı garibanlardan 'saate bakma parası' tahsil edermiş.
TOKİ yöneicilerine sesleniyoruz. Sizin gayeniz fakir-fukarayı ev sahibi yapmak mı yoksa gaip-gurebânın sırtından rant elde etmek mi? Lütfen TOKİ sakinlerini serbest bırakınız onlar kendi başlarını kendileri bağlayacak kültür düzeyine sahip kişilerdir. Kimimiz maliyeden, kimimiz bayındırlıktan, kimimiz bankadan, kimimiz millî eğitimden emekli makam ve mevkii sahibi kişileriz. Ayrıca bizler yıllarını idareci olarak geçirmiş insanlarız. İçimizde öğretim üyeleri, emniyet mensupları ve askeri teşkilattan olanlar da vardır. TOKİ'nin atadıkları ise devlet ve yöneticilik tecrübesi olmayan bir kaç kişiden ibarettir. Üstelik bizler seçilmiş ve kat malikiyiz. Onlar ise TOKİ'nin yan kuruluşu bir şirketin dışarıdan atadığı kişilerdir. Lütfen elinizi yakamızdan çekiniz.”