Takvim
|
"Mutlaka Bu Özelleştirmeyi Engellememiz Gerekiyor"
Türkiye Şeker İşçileri (Şeker-İş) Sendikası Genel Başkanı İsa Gök, Şeker-iş Elbistan Şubesi'nin verdiği iftar yemeğinde yaptığı konuşmada Türkiye'de şeker fabrikalarının özelleştirilmek istenmesine bir anlam veremediğini belirterek; "Türkiye çok şey kaybediyor, bunu biz anlatmak mecburiyetindeyiz. Şeker sektörünün katma değerini paylaşan herkese anlatmak mecburiyetindeyiz. Mutlaka ve mutlaka bu özelleştirmeyi engellememiz gerekiyor" dedi. |
| Yorum Sayısı |
: 2 |
Tarih |
: 10 Eylül 2009 11:23 |
Şeker-İş Sendikası Elbistan Şubesi, Elbistan Şeker Fabrikası yemekhanesinde iftar daveti verdi. Şube Başkanı İsmail Şahin’in ev sahipliğini yaptığı iftar davetine Şeker Fabrikası Müdürü Mustafa Yaylacı, Şeker-İş Genel Başkanı İsa Gök, Şeker-İş Genel Sekreteri Fethi Tekin, Genel Mali Sekreter Ramazan Beker, Genel Eğitim ve Teşkilat Sekreteri Hasan Basri Güzel, Şeker Fabrikası Müdür Yardımcıları ve şeker fabrikası işçileri katıldı. Yemekte bir konuşma yapan Şeker-İş Sendikası Elbistan Şubesi Başkanı İsmail Şahin, sendika olarak her Ramazan Ayı’nda verilen iftar davetini bu ayda verdiklerini belirterek; “Sayın genel başkanımızın bu iftar yemeğine katılımından dolayı kendisine ve yönetim kuruluna çok teşekkür ediyorum. Ayrıca bizleri yalnız bırakmayan fabrika müdürümüze ve değerli işçi arkadaşlarımıza çok teşekkür ediyorum” dedi. Fabrika Müdürü Mustafa Yaylacı ise; “İçinde bulunduğumuz mübarek ayın kutsiyeti ve hoşgörüsü ile ve birlik ve beraberliğimizin pekiştirilmesi bağlamında, çalışma hayatıyla ilgili bir şeyler ifade etmek istiyorum. Nefreti bulutlara yazalım, rüzgar gelip dağıtsın diye. Sevgiyi doğacak çocuklarımızın kalbine yazalım ki, sevgi dolu bir dünya kursunlar diye. Hiçbir işimiz ne acele, ne önemlidir, nede kıymetlidir insan hayatından düsturunu şiar edinen bizler diyoruz ki; nefreti, kini bir tarafa bırakarak el birliği ile sevgi dolu bir dünya inşa edelim. Bütün çalışma arkadaşlarıma, işçi arkadaşlarıma, memur arkadaşlarıma karşılıklı saygı, sevgi çerçevesinde, yatay dikey ilişkilere önem vererek, kamu hizmeti yapmanın bilinci ve sorumluluğunda hareket ederek, birbirimize karşılıklı güven duygusu ile sizler ki zor ve imkânsız şeyleri başararak, en iyi şeyleri elde ettiniz” şeklinde konuştu. Son olarak Şeker-İş Sendikası Genel Başkanı İsa Gök söz aldı. Gök, şeker fabrikalarının özelleştirilmesi ile şeker fabrikalarında çalışan geçici işçilerin sorununa değindiği konuşmasında Türkiye şeker sektörü üzerinde oyunlar oynandığını söyledi. Gök; “Türkiye’de şeker sektöründe oynanan oyun 2001 yılında şeker kanununun yürürlüğe girmesi ile başladı. 2001 yılı öncesinde nişasta bazlı şeker fabrikaları kurmak sureti ile Türkiye’de resmi olarak nişasta bazlı şeker üretilmeye başlandı. Baktığımız zaman Türkiye’nin pancardan şeker üretimini terk etmesi için her türlü oyunun oynandığını gördük. 2006 yılında Türkiye’nin en güzel fabrikası ürettiği şeker yüksek, katma değeri yüksek fabrikalar özelleştirme kapsamına alınarak, en az 20 fabrikanın kapanmasının önü açılmak istendi” dedi. Türkiye’nin AB’ye adım atması durumunda AB’nin Türkiye’den şeker sektöründen çekilmesini isteyeceğini öne süren Genel başkan Gök; “Türkiye olarak bizim yönümüz 42 senedir AB’ye dönük. Bir gün AB’ye adım atmak istersek eğer, 2015 yılından sonra AB’nin söyleyeceği söz şu; şeker sektöründen çekilin diyecekler. Pancar üreticisine sen pancar ekme diyecekler. Buğday ek, arpa ek, ne ekersen ek diyecekler. Biz seni destekleriz, yeter ki pancar ekmeyi unut diyecekler. Türkiye’nin tavrından bahsetmek istiyorum. 20’ye yakın kapatılacak fabrikamızın sadece yatırım değeri 3 milyar doların üzerinde. Aşağı yukarı 1 milyar dolarlık ithalat yapmak zorunda kalacağız. 2.5-3 milyar dolarlık katma değerimiz kaybolacak. 130-140 bin dolayında istihdam kaybımız olacak. Bunun önünde durabilecek tek güç sizlersiniz. Bugüne kadar attığımız her adımı, çizdiğimiz her stratejiyi başarıya ulaştırdık. Bugünden sonra da ulaşmamızın tek sebebi sizler olacaksınız. Eğer sizler gayretli olursanız, bizler gayretli olursak Türkiye’deki şeker sektörü özelleştirmesinin yanlış olduğunu, dünyada kişilerin, şahısların bu fabrikalara sahip olmadığını görürüz. İşte Fransa, özelleştirmesini tamamladı, şahıslarla özelleştirme olmaz, çünkü bu münavebeli bir ürün terk ettiler, yeniden çiftçi kuruluşlarına devretmeye başladılar. ABD’de şahsa ait bir tane şeker fabrikası yok. Türkiye’de neden şeker fabrikaları özelleştirilmek isteniyor, ben hala bunu anlamış değilim. Türkiye çok şey kaybediyor, bunu biz anlatmak mecburiyetindeyiz. Şeker sektörünün katma değerini paylaşan herkese anlatmak mecburiyetindeyiz. Mutlaka ve mutlaka bu özelleştirmeyi engellememiz gerekiyor” dedi. İsa Gök son olarak geçici işlerin yaşadıkları sıkıntılara değinerek; “Mutlaka çalışma hayatı ile ilgili problemleriniz var. Fabrikalarda çalışma hayatı ile ilgili problemleriniz var. toplu sözleşme ile ilgili problemleriniz var. Bu duyguları sömürmek kolay. Arkadaşlar Ankara’ya kadar otobüslerle geldiler, döndüler 6 ay tamam dediler. Biz propaganda yapmak istemiyoruz ama geçici işçi arkadaşlarımızın haklarını sonuna kadar savunduğumuzu bilmenizi istiyorum. Cumhurbaşkanımızın, Başbakanımızın olduğu Türk-İş genel Kurulunda bunları söyledim. Kesinlikle 4 ay çalışmak sosyal devlet anlayışına sığmaz. Bunu her platformda söylüyoruz. Ama bir tane siyasinin kapısını çalıp, şunları bunları yaptım demenin bir anlamı yok. Türkiye’de herkes hakkını almışta, sadece şeker işçisi mağdur olmuşsa, bunun vebali bize aittir. Ama böyle bir şey yok” dedi.
Tavsiye Et
| Yorum Yaz
Bu habere toplam 2 yorum yazylmy?tyr.
Mahmut Celal Özmen
[ 25 Eylül 2009 19:08 ]
Şeker İşçileri Zor Durumda
Mahmut Celal Özmen
Erzurum Şeker Fabrikası
Başbakan Erdoğan, seçim öncesi yaptığınız konuşmada "Bir daha geçici isçi lafını duymak istemiyorum. Artık bu işi bitirin" sözüyle başlayan bir sürece önayak olmuş ve sayenizde başlatılan bu süreç nezdinde hazırlanan yasa tasarısı kanunlaşmış kamuda çalışan 123 bin geçici işçi kadro almış durumdadır. Sayenizde bir haksızlığın giderilmesi anlamında büyük bir girişim başlatılmış ancak başlatılan girişim size nasıl aksetmiştir bilemiyoruz; zira geçici işçilerin kadroya alınması hususunda yapılan uygumla sırasında pek çok haksızlık bir ölçüde giderilmiş ise de, yine aynı uygulamanın bazı kişisel etkiler dolayısıyla tam anlamıyla düzenlememiş olmasından kaynaklanan pek çok sıkıntıda hemen akabinde başlamıştır..
Danışmanlarınız ve bu hususta çalışan yetkililer durumu size nasıl izah etmişlerdir onu da bilemiyoruz, ama mesela Kadroya geçirilecek geçici işçilerde aranan tek özellik, 2006 yılı içerisinde 6 ay (180 iş günü) çalışmışlığının olmasıdır.. Bu kanun tasarısı hazırlanırken kadroya geçirilecek işçilerde aranan özellikler: vasıflı kalifiye elman, tahsil, iş tecrübesi olması gerekirken, bunlar göz ardı edilmiş, sadece 2006 yılında 180 gün çalışmış olmak gibi oldukça basit bir şart getirilmiştir. Sonuçta yapılan işlemle sadece 2006 yılı içerisinde 180 günü olanlar kadroya alınmış ve kadroya alınan bu insanların birçoğunun özürlü raporu almış olan kişiler olması bir yana, daha önceki ya da daha sonraki yıllarda çok daha fazla çalışan insanlarla, tahsil, beceri ve iş tecrübesi açısında bu insanlardan çok daha uygun şartlara sahip olan pek çok insan da mağdur edilmiş durumdadır..
Sayın Başbakanım, size hürmetle arz etmek isterim ki, Yılda, biz şeker işçileri, sözleşme gereği 120gün çalışma hakkı bulunan insanlar olarak bu 120 günden bir gün fazla çalışmak için bile türlü türlü tavassutlar ve torpiller bulmak zorunda kalan ve ülkemizde gerçektende en fazla mağdur edilerek, 120 gün çalışarak ailesini geçindirmek zorunda kalan ve iş bitiminde işsiz kalarak ciddi mağduriyetler uğrayan bir kesimi teşkil etmekteyiz..
Hatta mağduriyetimiz öyle bir boyuttadır ki, iş süremiz bittikten sonra iş bulmak için İŞKUR’a gittiğimizde “sizler geçici işçilersiniz, iş akdiniz askıya alınmış, işten çıkarılmamışsınız, doğal olarak size işsiz muamelesi yapamayız” diyerek iş taleplerimiz geri çevrilmiştir. Bu durumda işsizlik maaşı almak için müracaat ettiğimiz de ise bu talebimizde aynı gerekçeyle geri çevrilmiştir. Gerek Şeker Fabrikalarının bizi böyle az bir süre çalıştırması ve gerekse İŞKUR’un bu tavrı, 8 ay çalışmadan beklememize, sözleşmede belirtilen tarihe kadar (EYLÜL-EKİM ayları) işsiz kalmamıza yol açmaktadır…
Sayın başbakanım; Bizim bu çalışma süreleriyle emekli olmamıza imkân yoktur. 5600 iş gününü doldurma imkânımız yoktur. Sağlık hizmetlerinden faydalanma için gereken pirim gün sayısının 120 den 90 güne indirilmesi de bizim çalışma sürelerimizi daha da aşağı çekmiştir.
Durumumuz oldukça zor. İşçilerin baktıkları kişi sayısı en az 6 kişi. Çocukların okul masrafından tutun basit mutfak masraflarını bile karşılayacak durumumuz kalmadı. Bize verilen sözlere inanarak bu işe sebat gösterdik. Yalan olduğuna inanmak istemiyoruz. Yeşil kartı olanların imkânlarına bile özenecek haldeyiz. Öyle ki, bize Yeşil kart bile verilmiyor.
Evet, Sayın Başbakanım, Durumumuz bundan ibaret.. Biz geçici işçilerin mağduriyeti bu zamana kadar giderilmiş değil. Dileğimiz odur ki siz Sayın Başbakanımız bu soruna el atasınız ve ilgili kurumlara mağduriyetimizin giderilmesi anlamında talimat veresiniz.
Biz doğruyu söylüyoruz efendim, hatta öyle ki, bu anlamda içine düşmüş olduğumuz durumu daha ayrıntılı biçimde ŞEKER-İŞ SENDİKASI’ndan ya da buna bağlı şubelerden almak mümkündür. Ama şunu söylemek isterim ki, bu konuda ihmali olanlar suçlarını kabul etmeyecek, mümkün olduğunca işi göz ardı edeceklerdir. İlgi ve alakanıza teşekkür ediyor, sizi rahatsız ettiğim için tekrar özür diliyor, bütün mağdur arkadaşlarım adına selam, sevgi ve saygılarımızı sunuyoruz…
geçici işçi
[ 23 Eylül 2009 22:41 ]
syn başkanım verdirdiğiniz kadrolarda ve geçiciişçi mücadelesinde çok hatalarnız vardır.işletmede yıl.çalışan lise mezunlarının hepsi mağdur.bumu uğraşınız sizler hükümetin sizlere önerdiği gibi kadroları alıp şeker şirketi kanunlarına göre dağıtsaydınız haksızlığın önüne geçerdiniz.sizler şeker geçici işçilerini kandırdınz. sizler tüm geçici işçilerin vebalini allah karşısında vereceksiniz.kandırmayın artık mahsun geçi.işçileri saygılarımla
Yorumların tamamını okumak için tıklayın.
|
Önceki Gazeteler İçin Tıklayınız
Elbistan'da Hava
|