Anasayfa | Eczanelerimiz | İletişim-Künye | Resmi Kurum telefonları | Haber Ara | Sitene Ekle | RSS Kaynağı

HABER ARA


Gelişmiş Arama

EN ÇOK OKUNANLAR

Takvim

Sayaç

Gül, "1 Eylül Dünya Barış Günü Kutlu Olsun"

Sosyal Demokrasi Derneği (SDD) Elbistan Şubesi Başkanı Haluk Gül, 1 Eylül Dünya Barış Günü nedeniyle yazılı bir açıklama yaptı.
Yorumlar  Yorum Sayısı : 0 Tarih  Tarih : 01 Eylül 2009 11:25

 Sosyal Demokrasi Derneği Elbistan Şubesi Başkanı Haluk Gül, açıklamasında şu ifadelere yer verdi; “Arkasında milyonlarca yaralı, sakat ve moloz yığını haline gelmiş kentler elli iki milyon ölü acı ve gözyaşı bırakan 2.Dünya Savaşı 1 Eylül 1939 günü Nazilerin Polonya‘yı işgaliyle başlamıştı. Bu 2. Büyük Emperyalist Paylaşım Savaşında yaşanan vahşetin ve trajedinin bütün insanlığa ders olması için Birleşmiş Milletler tarafından "Dünya Barış Günü" olarak ilan edilen 1 Eylül bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de çeşitli etkinliklerle kutlanmaktadır.

    İçinde bulunduğumuz bu günlerde de dünyanın birçok bölge ve ülkesinde yaşanan çatışmalar, savaşlar insanlığın geleceğini tehdit etmekte ve insanın en temel evrensel hakkı olan "yaşama hakkı"nı elinden almaktadır. Küresel eşitsizliğin ve sömürünün yarattığı yoksulluk, yoksulluğun getirdiği açlık, açlığa eklenen savaş ve çatışmalar, yaşamı çekilmez kılmaktadır. Dünyamızda şu anda pek çok yerde savaşlar olmaktadır. Birçok insan ölmekte ve yaralanmakta; onların yakınları ise büyük acılar yaşamaktadır. Tüm bunlar barışın ne kadar önemli olduğunu ortaya koymaktadır. Dünyada barışın mutlak şekilde hâkim kılınabilmesi ve insanların bir arada ve barış içinde yaşaması için tüm devletlerin ve uluslar arası kuruluşların çaba göstermeleri gerekmektedir. Dünya Barış Günü kutlamaları yaptığımız bu günlerde ülkemizde içerisinde barışın demokrasinin de geçtiği bir tartışma yaşanmaktadır.     

      AKP iktidarı “Kürt açılımı”,Barış süreci”,”Demokratik açılım” diye değişik ifadelerle adlandırdığı bir süreci başlatmıştır. Bu süreç, tartışmalardan ibaret kalacak, yani dağ fare doğuracaktır. Genel kanı budur. Çünkü AKP iktidarının niyetleri konusunda bir güvensizlik oluşmuş durumdadır. 7 yıldır iktidarda olan AKP’ nin ne parti programında ne de hükümet programında bu sorunun çözümüne ilişkin hiçbir görüşün yer almaması güvensizliğin temel maddi nedenidir. Bugün bu konuyu gündeme taşırken bile bir önerileri yoktur. Bu konuyu aniden neden gündeme getirmeleri; ABD’nin Ortadoğu politikalarına destek olmak amacıyla mı, yoksa talan edilen devlet hazinesinin önümüzdeki dönemde karşılaşacağı zorlukları perdelemek amacıyla mı veya işçilerin işsizlik fonundaki tasarruflarının gasp edilmesini gizlemek amacıyla mıdır. İrdelenmesi gereken budur. AKP’ nin yaptığı şark kurnazlığı ise; kendisinin bu konuda somut bir planı olmadığı halde muhalefetten sürece destek için açık çek istemesidir. 
       Gözaltına alınan arkadaşlarının salıverilmesini isteyen gençleri, öğrenim harcına yalan zamları protesto eden öğrencileri caddelerde coplatan zihniyet demokratikleşme adına tek adım atma yetisini kaybetmiş demektir. Kürt sorununun kendine özgü farklılıkları vardır. Ama bu sorun Türkiye’nin genel olarak demokratikleştirilmesinden ayrı düşünülemez. Siz bir yandan antidemokratik siyasi partiler ve seçim yasalarıyla kendi diktatörlüğünüzü kurmak için çaba harcayacaksınız, diğer yandan polis devleti kurma yolunda adım adım ilerleyeceksiniz, hukuk düzeni üzerinde tahakküm kuracaksınız, medyanın sizin sesiniz olması için akıl almaz işler yapacaksınız ve bunları da ülkenin talan edilmesi uygulamalarına muhalefetin sesinin yükselmemesi için yapacaksınız. Bu şartlarla ağzınızla kuş tutsanız Kürt sorunu konusunda inandırıcı olamazsınız. Her şeye rağmen Kürt Sorunu diye isimlendirilen sorunun tartışılıyor olması bile bir kazançtır.   İlk Kürt raporunu 1989 yılında hazırlayan SHP Komisyonunun DGM’de yargılandığı hafızalarımızda tazeliğini korumaktadır. 2009 Türkiye’sinde Kamuoyunun da bu konuya artık bir tabu olarak bakmadığını gözlemlemek sevindiricidir.

       Biz; özgürlük, eşitlik. Dayanışma, her alanda fırsat eşitliği, herkese aynı oranda insan hakları mücadelesini yürüten Sosyal Demokratlar iktidarı samimi olmaya, ortaya proje koymaya çağırıyoruz. Şu bilinmelidir ki; böyle ciddi konular sadece kamuoyunu oyalamak için ortaya atılamaz. Yine bilinmelidir ki; tarih böyle davrananları asla affetmez. Yaşasın Barış ve Kardeşlik.  Yaşasın 1 Eylül Dünya Barış Günü”  

Bu haberi paylaş: Google Favorilerime Ekle Google Facebook'a GönderFacebook Yahoo'ya EkleYahoo Digg'e EkleDigg Del.icio.us'a EkleDel.icio.us
 
Tavsiye Et Tavsiye Et | Yorum Yaz Yorum Yaz

Adnan Güllü Adnan Güllü
WASHINGTON ANITI ve OSMANLININ HEDIYESI

Tarihçi

Zafer Eren Zafer Eren
KIRMIZI VE GRI

DÜZ AYNA

A.Ihsan Kuyumcu A.Ihsan Kuyumcu
YOL AYRIMI

Sair-Yazar-Ressam

Mustafa Eslik Mustafa Eslik
YÖNETICILIK, LIDERLIK VE DUYGUSAL ZEKA

Yazar

Mahir Baspinar Mahir Baspinar
CÜCÜK TEPE (!)

Sair-Yazar

Hanifi Kara Hanifi Kara
EFENDILER EFENDISI'NE

Egitimci, Sâir ve Yazar

Sait Çolakoglu Sait Çolakoglu
ANAMIZ

Sair

Ömer Çay Ömer Çay
SEFA GELDIN RAMAZAN

Sair

Bilal Ay Bilal Ay
SUÇ KIMIN?

Ziyaretçi Defteri

OKU

YAZ

Gazetemiz

Önceki Gazeteler İçin Tıklayınız

Elbistan'da Hava


RSS Kaynağı 

Sitemizdeki yazı, resim ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz, kaynak gösterilmeden kullanılamaz.
bizimelbistangazetesi.Com © 2007-2024 Tüm Hakları Saklıdır.Kardeş Site www.bizimogretmenler.com Düzenleme: Kosker - www.bizimogretmenler.com