Elbistan Belediyesi Kent Konseyi tarafından organize edilen Ramazan Etkinlikleri’nin Pazartesi günkü bölümünde Elbistan tarihi ele alındı ve Elbistan’da tarih denildiği zaman akla gelen ilk isimlerin başında gelen Bizim Elbistan Gazetesi Köşe Yazarı Tarih Araştırmacı-Yazar Adnan Güllü’yü Elbistan halkı ile buluşturuldu.
Elbistan’da ilk defa düzenlenen Ramazan Etkinlikleri’nde Elbistan halkına yaşadıkları coğrafyanın tarihi hakkında dikkat çekici bilgiler aktaran Adnan Güllü, anlatımına Elbistan isminin nerden geldiğine değinerek başladı.
Eski Elbistan resimleri ile anlatımını süsleyen Güllü; “Meşhur tarihçi İbnü’l Adim de Halep Eyyubi melikinin elçisi olarak (bazı kayıtlarda da Halep Eyyubi devletinin veziri olarak ismi geçmektedir) Anadolu Selçuklu Devleti hükümdarı II. Giyas Al- Din Kayhusrav (II. Gıyaseddin Keyhüsrev) 1237-1238 yıllarında Kayseri’ye ziyarete giderken iki kez de Elbistan’a uğramış bu şehir hakkında geniş bilgiler vermiştir. Ceyhan nehri Elbistan (O dönemlerde Elbistan’ın adı kayıtlarda Ablistan olarak geçmekteydi) şehir merkezinin bir mil cenupdoğusunda (güneydoğusunda) bir kayalık içinden çıktığını ve bu kayalığın üzerinde eski bir kilisenin mevcut olduğunu, nehrin membasının (doğduğu yer) yakınında Kizmite adlı bir köy bulunduğu ve nehrin kasabaya geldiğinde ikiye ayrılıp, sonra birleştiğini ve Elbistan’ın her tarafını çevrelediğini söyler. Ablistan’ın içinde yer alan Efsus(Afşin)’da ki Ashab-ı Kehf’in bulunduğu yeri ziyaret etmiş bu yer hakkında bilgiler vermiştir. Çeşitli tarih ve seyahatname yazarları Elbistan kelimesi üzerinde durmuşlardır. Bunlardan Urfa(Edes)'lı Ermeni tarih yazarı Mattiheu (Matiyö) Ablasta, Süryani Patriği ve tarih yazarı Mihail Ablastin, Yakut Hamavi Ablastaynin, Arap tarihçileri Ablüstayn, Ablestin, İranlı Tarihçilerden Reşit Al- Din, Hafız Ebru ve Şaraf-Al- Din-Yazdi Ablistan diye yazmaktadırlar. Sonuç olarak Roma ve Bizans devirlerinde Ablasta (Ablastan), Selçuklu devrinde Ablistan, Osmanlı devirlerinde Albıstan(Albustan), diye söylenmiştir” dedi.
Dulkadiroğulları Beylliği’ne 135 yıllık başkentlik yapmış Elbistan’ın tarihini çok kısa bir zaman dilimine özetle sığdırmaya çalışan Adnan Güllü, Elbistan’ın Osmanlı Sarayları’na gelin verdiğini söyledi.
Güllü; “Devlet Hatun, Devlet Hatun Dulkadır hükümdarı Suli(Selvi) Bey'in kızı olup, Osmanlı sarayına gelin giden ilk Dulkadır prensesidir. Osmanlı Padişahı Yıldırım Bayezıd'ın eşi ve I. Mehmet(Çelebi) ‘nin annesidir. Oğlunun padişahlığını göremedi. Cenazesi Bursa’da yapılan Devlet Hatun Türbesin’de gömülüdür.
Emine Hatun, Emine Hatun Dulkadır Hükümdarlarından Nesreddin (Nâşir-al- Din) Mehmed Bey'in kızı olup Dulkadır prenseslerinden Osmanlı sarayına gelin giden ikinci prensestir. Osmanlı Padişahı Mehmed Çelebi ile evlenmiştir. 1398–1443 yılları arasında yaşamış, 1413'te evlenmiştir. II.Murad'ın annesi, dolayısıyla Fatih Sultan Mehmed'in babaannesidir. Osmanlı sarayında Valide Sultan olmuştur. Bursa’da ki Muradiye Camii’nde Hatuniye Türbesinde gömülüdür. Alime Hatun, II. Murat’ın hanımıdır.
Sitti Mükereme (Mükrime) Hatun, (1435- 1484) Osmanlı sarayına gelin giden dördüncü Dulkadır prensesidir. Dulkadır hükümdarlarından Süleyman Bey'in güzellikleriyle ün salmış beş kızından en güzelidir.15 Aralık 1449’da görkemli bir düğünle Padişah II. Murat'ın oğlu Veliaht Mehmet(Fatih) henüz 14 yaşında idi, kendisi de aynı yaşlardayken evlenmiştir. Fatih Sultan Mehmet’in yedi eşinden üçüncüsüdür.
Ayşe Hatun (I.Gülbahar Sultan), 1453–1510 Elbistan'dan Osmanlı sarayına gelin giden beşinci prensestir. Dulkadır Hükümdarı Alaüddevle Bey'in kızıdır. ve Padişah Yavuz Sultan Selim'in annesidir. Diğer bir adıyla Ayşe Hatun(Gülbahar Hatun),1453 yılında Elbistan'da doğmuş olup, oğlu Yavuz Sultan Selim tahta çıkmadan önce 1510 yılında öldü.(Bazı taraihi kayıtlarda 1515’de Trabzon da öldüğü yazılmaktadır.) O sırada Trabzon Valisi olan Yavuz Sultan Selim, Trabzon’da annesinin anısına 1514 yılında Gülbahar Hatun Camii ve Külliyesi’ni yaptırdı. Bu camiinin ilk İslami eser olduğu düşünülmektedir. Ayşe Hatun, Trabzon’da yaptırdığı Hatuniye (Ayşe Hatun) camiindeki türbesin de gömülüdür. Ayşe Hatun, Osmanlı sarayında Valide Sultan makamına yükselen ikinci Dulkadır Prensesidir” dedi.
Yaklaşık 20 dakikaya Elbistan’ın isminin nereden geldiği ve hangi medeniyetlere beşiklik ettiği gibi birçok konuları ele alarak Elbistan’ın tarihini sığdırmaya çalışan Adnan Güllü, vatandaşlardan büyük alkış aldı.