1977 yılında Pazarcık’a bağlı Narlı beldesinde bir sağlık kuruluşunda doğan ve kayıtlara İbrahim Çiçek olarak geçen, daha sonra kardeşinin Adana Numune Hastanesi’ne tedavi için götürüldüğünü söyleyen 3 çocuk annesi Ayşe Çiçek, babasının Adana Numune Hastanesi’ne gittiğinde sağlık personeli tarafından kardeşini öldüğünü söylediklerini söyledi.
Çiçek; “1977 yılında Narlı Beldesi’nde kardeşim doğmuş. Buradan bakımı için Adana Numune Hastanesi’ne sevk edilmiş ve burada hastane kayıtlarına ismi İbrahim Çiçek olarak yazılmış. Kardeşimin hastaneden geç çıkacağını öğrenen babam Narlı Beldesi’ne dönmüş ve yaklaşık 4-5 gün sonra hastaneye döndüğünde hastane yetkilileri tarafından kardeşimin öldüğü söylenmiş” dedi.
“Televizyon Programında Kardeşimi Gördüm. Adana’da Yaşıyormuş”
Aradan geçen uzun yıllardan sonra özel bir televizyon kanalındaki programda kardeşini gördüğünü ancak bunu fark edemediğini söyleyen Ayşe Çiçek, durumun akrabaları tarafından fark edildiğini, onlardan kardeşinin Adana’da yaşadığını öğrendiğini ve bununla birlikte özel televizyon kanalıyla görüştüklerini ancak kardeşine ulaşamadıklarını söyledi. Çiçek, “Birkaç ay önce evimde televizyon izliyordum. Bazı kişiler kaybolan akrabalarını arıyorlardı ve bu programa başvurmuşlardı. Programı izledikten uzun bir süre sonra yurtdışındaki bazı akrabaların beni aradı ve programa çıkan bir kişinin kardeşim olduğunu söylediler. Programda Adana’da yaşadığını, gerçek babasının isminin Halil Çiçek ve annesinin isminin Fidan Çiçek olduğunu söylemiş. Adana’da yaşıyormuş. Kendisini büyüten annesi ona ölmeden önce gerçek annesi olmadığını söylemiş. Bizde daha sonra televizyon kanalını aradık ve kardeşimin adresini istedik. Şimdiki ismi farklı olduğu için ulaşamadık. Bizden programın yayınlandığı tarihi istediler. Bende tarihi hatırlayamadım. Yıllar sonra kardeşimi bulma ümidi doğdu. Kardeşimin bulunmak istiyorum” dedi.