Ramazan Ayı’nın Elbistan’ımıza ve ülkemize hayırlara vesile olması temennisinde bulunan Diyanet-Sen Elbistan Temsilcisi Ahmet Çelik, Ramazan Ayı’nın rahmet ayı olduğunu söyledi.
Bir açıklama yapan Çelik, şunları söyledi; “Başta İslâm olmak üzere bütün ilâhî dinlerin en önemli konularından birinin ahlâk olduğu bilinmektedir. Bütün ahlâk sistemlerinin ise en önemli problemi iyi ile kötüyü, doğru ile yanlışı, faydalı ile zararlıyı, haklı ile haksızı ayırmamızı sağlayan değerler konusudur.
Ramazan, her yıl aşınan değerleri onarmaya, kaybolan değerleri yeniden kazandırmaya gelir. İç âlemimizi zenginleştiren, gönül tahtımızı yücelten manevî değerler Ramazanda doruğa ulaşır. İnsan ilişkilerini düzenleyen ahlâkî erdemler, Ramazanda bütün toplumu kuşatır. Ramazanda elde edilen yüksek değerler, her davranışımızı ahlâkî kılar. Hatta toplumlar arası ilişkileri düzenleyen evrensel değerler bile Ramazanda farklı bir boyut kazanır. Ramazan, İslâm’ın rahmetle yoğrulmuş adaletini, bilgi ve hikmetle bütünleşmiş ahlâkını bütün insanlığa gösteren bir rahmet ve bağışlanma ayıdır.
Oruç, iradeleri merhametle eğitir ve özgürleştirir. İftar cömertliği, ikramı ve paylaşmayı öğretir. Teravih, ibadetin neşe ve coşkusunu bütün topluma yayar. Sahur, hayır ve bereketin ne olduğunu gösterir. Kadir Gecesinde, bütün bu yüksek değerlerin son ilâhî kaynağı olan Kur’an, âdeta yeniden nazil olur. Kur’an’la akıllar ve gönüller sonsuzluk yolculuğuna hazırlanır. Verdiğimiz zekât ve fitreler, toplumun sosyal yaralarını Ramazanın şifalı elleriyle sarar. Bayramla toplum rahmete, birliğe ve coşkuya yürür.
Mevlâna, Yunus Emre, Hoca Ahmet Yesevî ve Hacı Bektaş Velî gibi Anadolu erenleri, Hz. Peygamberden ilham alarak Ramazanı gönül yapma eğitimi ve gönül yıkmama terbiyesi veren bir sevgi ve rahmet ayı olarak değerlendirmişlerdir. Nitekim Sevgili Peygamberimiz, “Oruç tutan nice insan vardır ki, kârları sadece açlık ve susuzluk çekmektir. Oruç, insanı her türlü kötülükten koruyan kalkandır. Sakın oruçlu iken kötü söz söylemeyin, biri size sataşacak olursa ‘ben oruçluyum’ deyin” buyurmuşlardır.
Ramazanın en önemli özelliklerinden biri bireyselleşen, yalnızlaşan ve yabancılaşan insanı şefkat ve rahmetle kucaklayıp toplumsal hayata katmaktır. Bu sebeple milletimizin, tarih boyunca Ramazan ayını aç, fakir ve kimsesiz insanlara ulaşmanın en önemli mevsimi olarak değerlendirmesi müstesna bir meziyettir. Öyleyse Ramazan ayı insanların yalnız kendi dünyalarında, kendi evlerinde, kendi sofralarında yaşadıkları bir zevk olarak kalmasın. O, bütün güzellikleriyle gönlün derinliklerinde yaşanan, yoksullarla, kimsesizlerle ve yüreği yaralı insanlarla güzelliklerin paylaşıldığı güzel günler olsun. Ramazanın gönüllerimize huzur, iftar sofralarımıza bereket ve dindarlığımıza yüksek bir seviye getirmesini Cenab-ı Haktan niyaz ediyorum.”