Gerek Kahramanmaraş’ın gerekse de ilçelerinin eğitim, ulaşım, sağlık, tarım gibi birçok konuda çok büyük sıkıntısı olduğunu belirten CHP Kahramanmaraş Milletvekili Durdu Özbolat, hem yüzölçümü olarak hem de nüfus olarak Kahramanmaraş’ın Türkiye’nin 16. büyük ili olmasına rağmen eğitimde 63., sağlıkta ise 57. sırada olduğunu söyledi.
“Bu Kadar Çok Oy Alınca ‘Nasıl Olsa Bunlar Bize Oy Veriyor’ Diye Şaşırdılar”
Aynı zamanda TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Üyesi olan Durdu Özbolat, şu anda Kahramanmaraş’ın 700 dersliğe ihtiyacı olduğunu belirterek; “Bu aşağı yukarı 600-700 milyar liralık bir bütçe demek ama merkezi hükümetten bir kuruş bile ayrılmamış. Aynı zamanda Milli Eğitim komisyonu Üyesiyim, bir diğer üye Sayın Avni Doğan, başkanı da Sayın Mehmet Sağlam. Bu memleketin yüzde 70’inin oyunu aldılar ama bu bölgeye ne yazık ki bu konuda kendi bölgemize yeterince hizmet yapamıyoruz. Maraş’tan 1 tane bakanın olmaması bence çok büyük bir eksiklik. Demek ki Sayın Recep Tayyip Erdoğan ya da parti yöneticilerinin geçen yıl seçilen 7, bu yıl seçilen 6 tane insandan bakanlığa uygun, layık gördüğü bir tane adam yok. Bun işin bir tarafı. Ama onun öbür tarafı da şu ki sağlık yatırımlarında da sıfırız. Sağlıkla ilgili vatandaşlarımızın ihtiyaçlarına cevap veremeyecek durumdayız. Eğitimde öyleyiz, ulaşımda öyleyiz” dedi.
700 derslikle ilgili merkezi hükümetin bütçeden pay ayırmadaığını belirten Özbolat; “Özel idare 38 trilyonluk kaynak ayırarak bir kısmını çözmeye çalışıyor. Peki, bu köylerde kardan kıştan sonra bozulan bu yolları kim yapacak? Geçen dönemde duble yolları yapmaya kalkıştılar ilçelerimize yapılması gereken araçlarla. Geçen sene bütün araçları dozerleri, greyderleri çektiler, duble yol yapmaya çalıştılar. O yüzden çok ciddi sıkıntılarımız var ve her fırsatta dile getiriyor, getirmeye de devam edeceğiz. Ulaşımda Malatya sınırına girdiğiniz zaman duble yol yapılmış, Kayseri, Adana, Antep sınırına gittiğiniz zaman duble yol yapılmış Maraş sınırına geldiğin zaman duble yollar bitiyor. Kardeşim 15 bin kilometre duble yol yapacağım dediğinizin içinde Maraş’ta vardı. Ne oldu şimdi Maraş? Unutmuş olamazlar, gözden kaçmış olamaz, üstelik yüzde 70 oy aldıkları bir yer. Neyi cezalandırıyorlar, o yüzde 30’u mu cezalandırmaya mı kalkışıyorlar yüzde 100’ünü mü istiyorlar bunu da anlamadım. Ya da bu kadar çok oy alınca şaşırdılar ‘nasıl olsa bunlar bize oy veriyor’ diye” dedi.
“İyi de Biz Kötü Gibi Göstermeye Çalışıyorsak Gelsin Bizim Yüzümüze Tükürsünler”
İl olmaya aday olan, nüfusu 150 binlere dayanan, birçok ilden büyük olan Elbistan’da Toprak mahsulleri Ofisi’nin binasının dahi bulunmasına rağmen şefliğin bile olmadığını belirten Özbolat; “İşin başındaki adamda yapmama eğilimi varsa, bizim muhalefet olarak bunu yaptırma gücümüz, şansımız olmuyor ama ben, Tarımın içinde bulunduğu durumla ilgili en azından kendim ve Mehmet Akif Paksoy da en az 50 kere dile getirdik ama yapmıyorlar. Elbistan’da Toprak mahsulleri Ofisi’nin yeri vardı, şefliği vardı, müdürlüğü vardı. Kendileri bu dönemde kaldırdılar. Ve bu dönemde kaldırdıkları yerde alımla ilgili bir aylık süre veriyorlar. Bazı yerlerde buğdayların biçilmesi ve yetişmesi açısından en az 2 aylık zaman içerisinde bu süreç tamamlanacak. 3 ay dursa ne olur ki?” dedi.
Açıklamalarında basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Özbolat, ‘İktidar partisi milletvekilleri anlatınca her şey çok güzel, muhalefet partisi milletvekilleri konuştuğunda ise her şey çok kötü. Vatandaş artık kime inanacağını şaşırdı’ denmesi üzerine; “Neyi yaşıyorsa onu değerlendirsin. Eğer Elbistan halkı kendi kesesine, kendi cebine, kendi gelirine, tarımdan elde ettiği gelire göre değerlendiremiyorsa vay haline. İş bizim söylememizle olmaz ki. Ben bir tane yüzü gülen çiftçi görmedim bende çiftçi çocuğuyum sonuçta. Sanayi yok bu şehirde, Afşin-Elbistan Santralleri var 2 bine yakın kişi çalışıyor. Gidin bakın kaç tanesi Elbistanlı? Şeker Fabrikası özelleştirme kapsamı içerisinde zarar ediyor, istihdam fazlalığı var, pancar ekimi azaldı, nerdeyse kapanma noktasına gelmiş. Bunu Elbistan halkı değerlendiremiyorsa bizim yapacağımız fazla bir şey yok. Bağıra bağıra söylüyoruz evet iyi değil. Türkiye’de, Maraş’ta, Elbistan’da ekonomi iyi değil. İşsizlik le ilgili ciddi sıkıntılar, tarım iyi değil, sağlıkla ilgili ıkıntılarımız, eğitimle ilgili sıkıntılar var. Oturup, baksın değerlendirsin. İyi de biz kötü gibi göstermeye çalışıyorsak gelsin bizim yüzümüze tükürsünler. Ama kötüyse iyi diye anlatanın yüzüne bir şey demesi lazım” dedi.
“Enflasyon Hesaplamasında Hile Var”
Enflasyon rakamlarının da gerçekleri yansıtmadığını söyleyen Özbolat; “Enflasyonu Sayın başbakan yüzde 10’un altında söylüyor bizde neye gçre hesapladın diyoruz, neye göre hesapladıklarını bize bir türlü anlatamıyorlar. Yani fiyatı artmayan firketeden, çikletten, pinpon topundan, böyle bir şey olabilir mi? Türkiye’nin gerçeğinden uzak bir takım ürünlerden enflasyon hesabı yapılırsa söyledikleri doğru. Kesinlikle hile var, takiye var bu işte. Daha öncede elbette iktidarlar enflasyonu düşük göstermeye çalışırlardı, uğraşırlardı ama hiçbir zaman bu kadar sahtekarca hesaplamalara girilmemişti. Burada temel gıda maddeleri üzerinden, temel tüketim üzerinden bir enflasyon değerlendirmesi yapılırsa bu enj az yüzde 20’ler, 30’lar düzeyinde olması lazım. Bizim yaptırdığımız, sendikaların yaptırdığı o. Çalışanların, emek dünyasının bütün temsilcileri, sendikaların yaptığı açıklamalarda enflasyon yüzde 30’la, 40’lar düzeyinde. Faizler öyle. Onlar enflasyonu yüzde 5, yüzde 10 diye gösteriyorlar peki banka faizleri niye yüzde 30’lar düzeyinde?. Peki, zammı niye yüzde 30’lar, 40’lar düzeyinde yapıyorlar? Yani son geldikleri günden bugüne kadar mazota, elektriğe, suya yapılan zam oranı ne kadar? Tamam, çiftçinin buğdayını 500 liradan almıyorlar. Peki undan üretilen ürünlerde niye o oran çok yüksek? Onu açıklasınlar. Olmayan bir şeyi olmuş gibi gösteremeyiz. Eğer bu ülkede gerçekten her şey çok iyi olsaydı bende iyi derdim. Ama iyi giden hiçbir şey yok. Üstyelik ticaretle uğraşıyorum, yanımda yüzlerce insan çalışıyor. Oturdular aynı Dördüncü Murat gibi, Deli Dumrul gibi vatandaştan ne kadar fazla vergi alabilirizin hesabından başka hesapları yok. Hesap uzmanlarını, maliye görevlilerini gönderiyorlar esnafa, avukata ‘senin beyan ettiğin vergi 10 lira, bunu 20 lira ya da 30 lira yapmazsan defterlerini incelerim’ diye baskı yapmaya başladılar. Elbistan’da belki yok bilmiyorum ama Maliye Bakanlığı deftarlık ve vergi daireleri hem esnafı hem de çalışanları son derece tehdit vari vergi toplamaya başladılar. Yani bu konuda söylediklerimiz, bir seferde tümünü birden anlattığımız da belki ağır gelebilir ama ben birebir Türkiye’de hem sağlığın, hem eğitimin, hem ulaşımın, hem yaşamın çok zor olduğunu görüyorum, örnekleri de var. Düşünebiliyor musunuz emeklilerle ilgili, emeklilerin birtakım haklarıyla ilgili, talepleriyle ilgili geriye gidiş var” dedi.