Çelik “19 Temmuz 2009 Pazar gününü Pazartesi gününe bağlayan gece Miraç Kandilini idrak edecek olmanın mutluluğunu hep birlikte yaşamaktayız. Miraç, Peygamber Efendimizin bir gece Mescid-i Harâm’dan Mescid-i Aksâ’ya, oradan da Yüce Allah’ın huzuruna vardığı, içerisinde pek çok hikmet ve sırların bulunduğu mübarek bir yolculuğun adıdır. Bu yolculuk, varlık düzeyinde, hakikat göğünün katmanlarında olduğu kadar, Allah’a ulaşmak için katetmesi gereken yolu görmek isteyenlere de emsal teşkil eden kutlu bir yolculuktur. Bu anlamda Miraç, insanın erdem yolculuğunu, beşerîlikten insanîliğe yükselişini ifade etmektedir.
Sevgili Peygamberimizin Miraç’ından ilham alarak bireyin, toplumun ve topyekün insanlığın her türlü ayıp, çirkin, hata, vebal ve günahı geride bırakarak manevi yükselişi üzerinde de düşünmek zorundayız. Bunun da yolu, fani hevesler peşinde ömür tüketmek yerine yaşadığımız hayatın geçiciliğini gerçekten fark edip Allah’a dönmekten, O’nun rızasına uygun bir hayat sürmekten, geride insanlık için yararlı işler bırakmaktan, bilgiyi. Teknolojiyi ve her türlü maddi gücü ahlakla buluşturmaktan geçer. Bugün, dünyada insanlık olarak en büyük sıkıntıları, doğal afetlerden veya Cenab-ı Mevla’nın üzerimizdeki nimetlerini azaltmasından değil, kendi ellerimizle yapıp ettiklerimizden, nefsimizin aklımıza egemen olmasından, birbirimize karşı beslediğimiz sonu gelmez düşmanlık ve ötekileştirmeden, bencillik ve ihtirasımızın, öfke ve kinimizin sürüklediği akıl almaz yanlışlıklardan çekmekteyiz. Miraç gibi kutlu zamanlar, bizlere Yüce Rabbimizin sonsuz merhamet kapısını dua ve niyazla çalarak O’na dönme, kendimize gelme, durup düşünme imkanı sunar; nefsimizin bize güzel gösterdiği kötülük ve çirkinlikten kurtulma irademizi tazeler. Ne mutlu Miraç’ı böyle değerlendirenlere.
Bu duygularla, ülkemizde, dünyada ve Elbistan’ımızda yaşayan bütün Müslümanların Miraç kandilini tebrik ediyor, bu mübarek gecede Yüce Mevla’ya açılan ellerin ve yapılan duaların, bütün İslam âleminin birlik, dirlik ve beraberliğine, insanlığın hidayetine vesile olmasını, başta yakın çevremiz ile İsrâ ve Miraç mucizesinin cereyan ettiği kutsal topraklar olmak üzere bütün dünyada hak ihlallerinin sona ermesini, acı ve gözyaşının, şiddet, terör ve umutsuzluğun yerini kalıcı bir huzur ve barışın almasını Cenab-ı Hak’tan niyaz ediyorum.”