Dün gerçekleşen kutlamada SDD Elbistan Şubesi Başkanı Haluk Gül ve dernek üyeleri Malatya Caddesi’nde bulunan Eğitim-Sen Elbistan Temsilciliği’nde temsilci Vehbi Koç ve sendikalılarla birleşti. Eğitim-Sen Elbistan Temsilcisi ve SDD Elbistan Şubesi’nin ortak yaptığı açıklamayı okuyan Vehbi Koç, “Birlik Mücadele ve Dayanışma Günü 1Mayıs Kutlu Olsun. Dünyanın daha çok yoksullaştığı, sömürünün ve savaşların arttığı, insanlığın gerçek mutluluğu bulamadığı günümüzde, emek, demokrasi ve barış mücadelesi, işçi ve emekçilerin dünyayı tutan ellerinde yükselmeye devam ediyor. İşçi sınıfının birlik, dayanışma ve mücadele günü olan 1 Mayıs, 119 yıldır olduğu gibi, 2009 yılında da tüm tarihi değerleri ve birikimi ile kutlanıyor. İlk kez kutlandığı 1890 yılından bu yana 1 Mayıs'lar, sınıf mücadelesinin ileriye doğru atılmış adımlarının her seferinde daha da büyüdüğü bir gün olma özelliğini sürdürüyor. Ortaya çıktığı ilk günden itibaren 1 Mayıs 'a anlamını veren temel nokta, sermayenin saldırıları karşısında emek mücadelesini daha da ilerletmek, bu amaçla emekçilerin acil talepleri üzerinden mücadelenin yükseltilmesi olmuştur. İşçi ve emekçiler, her 1 Mayıs ' ta dünya çapında sermaye saldırılarına karşı gücünü ve etkisini göstermek için meydanlara çıkmakta, taleplerini dile getirerek, bu taleplerin gerçekleşmesi yönündeki kararlılığını alanlara çıkarak göstermektedirler. Yine bugünlerde ağır kriz koşullarının faturası emekçilere çıkarılmak istenmektedir. İşsizlik, açlık, yoksulluk sokaklarımızda tırpanıyla dolaşmaktadır. Fabrikalar birbiri ardına kapanıyor, yoksulluk dizginlenemiyor. Emekçi düşmanı politikalarla kriz her geçen gün derinleşiyor. Ancak ne kadar saklanmaya çalışılırsa çalışılsın artık bu sömürü çarkı kendini döndüremiyor. Sıradan insanların hayatlarını karartan büyük finans kuruluşları, bankalar kâğıttan kaleler gibi devriliyor. 'Devlet ekonomide elini çeksin' diyen tekeller şimdilerde devlet bize yardım etsin diyerek dilenciliğe çıkıyorlar. IMF, OECD, Dünya Bankası, gibi kurumlar, sanki Neo Libaral politikaları kendileri uygulamamış gibi eleştiriyorlar ve biz emekçilerle dalga geçiyorlar.Ama bu çabaları nafile,bu yüzyıl sosyalizmin yüzyılı olacaktır. Kriz sadece ekonomik alanda ağırlaşmıyor, demokratik alan daralıyor, halkımızın gerçek demokrasi özlemi, her toplumsal talep, insanca yaşama özlemi, baskı ve şiddet uygulamaları ile bastırılmaya çalışılıyor. Ama bu çabalarda boşuna; biz bu ülkenin üreticileri, emekçiler, bu Ülkeyi çıkarları için değil, karşılıksız seven işçileri yurtseverleriyiz. Yine bugünlerde emekçilerin sendikal haklan güvence altına alınmak yerine, kazanılmış haklarımız, yok edilmeye baskın sürgün ve cezalarla emekçiler yıldırılmaya çalışılıyor. Yine bugünlerde aydınlar, haklarında suçlamalar kesinleşmede suçlu ilan edilerek hukuk devleti ilkeleri ayaklar altın alınıyor. Ancak biz kararlıyız krizin bedelini ödemeyeceğiz. Özgürlük eşitlik, kardeşlik talebimizi sonuna kadar haykıracağız. Emekçilerin talepleri; krize karşı emekçileri koruyan tedbirler alınmalıdır. İşsizliği engelleyen, iş güvencesini sağlayan tedbirler alınmalıdır. Sermaye hareketlerinin vergilendirilmesini, dış borç ödemelerinin durdurulmasını istiyoruz. Asgari ücretlerin vergi dışı bırakılmasını, işsizliğe karşı iş gücünün 7 saat olarak tanımlanmasın istiyoruz. Temel ihtiyaç maddelerinde KDV'nin sıfırlanmasını istiyoruz. Herkese kadrolu, iş güvenceli insanca yaşayabileceği iş istiyoruz. Parasız, bilimsel, laik, kamusal, demokratik, eğitimin hayata geçirilmesini, içeriği boşaltılmadan, okullarda kurulan tarikatçı ve cemaatçi unsurların tasfiye edilmesini istiyoruz. Bin yıldır birlikte yaşayan halkların kardeşliğinin en az bin yıl daha birlikte yasama inancımızla, hu sorunun demokratik, eşitlikçi, barışçı yollardan çözülmesini istiyoruz.
Kısaca 1 Mayıs; 1 Mayıs; tarihimizde; emekçilerin kuracağı ve yaşatacağı toplumsal bir düzenin özlemidir. Dil farkı bilmeyen, din farkı bilmeyen, ırk farkı bilmeyen ahlakımızdır. 1 Mayıs; bir ağaç gibi tek ve hür, bir orman gibi kardeşçe yaşayacağımız özgürlüğümüzdür.1 Mayıs; dünümüzdür bizi biz yapan. Bugünümüzdür mücadele azmimizi yükselten. Yarınımızdır; özgür, eşit, kardeşçe bir toplum özlemimizi diri tutan. 1Mayıs baskılar, işkencelerle yitirdiğimiz canlar, ödediğimiz bedellerdir” dedi.