Açıklamasında Elbistan Devlet Hastanesi’ne çok yakında endoskopi ünitesi’nin de açılacağını belirten Başhekim Yardımcısı Genel Cerrahi Uzmanı ve Endoskopist Op. Dr. Vedat Öztürk, meme ve Kolorektal (kalın bağırsak) kanseri hakkında bilgiler verdi. Öztürk, “Burada vurgulamak istediğimiz konu kanserde erken teşhis. Halk bu konuda yeterince bilgilendiremiyoruz. Burada yaygın olarak görülen iki tür kanser türünden bahsedeceğim. Birincisi kolorektal kanser, yani kalın bağırsak kanseri. Bundan erken teşhis için belirti sentomları var. Birde meme kanseri var. Meme kanserinde ne zaman kanserden şüphe edebiliriz. Monografi ve ultrason ne zaman ne zaman kullanmalıyız.
Biz, hastanemize endoskopi ünitesi açacağız. Uluslararası geçerli olan endoskopi sertifikam var. Bu konuda yeterliliğim var. Ünitenin inşaatı bitmek üzere, aletini aldık. Hem mide kanseri, yemek borusu kanseri ve kalın bağırsak kanserini erken tanıma ve tedavi etmek için bu ünite çok önemli. Kanseri tamamen ortadan kaldıramayız. Ama kanserden ölümü ortadan kaldırabiliriz. Meme, süt bezleri ve burada üretilen sütü meme başına taşıyan kanallardan oluşur. Bu süt bezleri ve kanalları döşeyen hücrelerin, yukarıda tanımladığımız şekilde, kontrol dışı olarak çoğalmaları ve vücudun çeşitli yerlerine giderek çoğalmaya devam etmelerine meme kanseri denir. Meme kanseri yaş, kişisel meme kanseri hikayesi, ailede meme kanseri hikayesi, daha önce meme biopsisi yapılmış olması, fertil çağ süresi, doğurganlık hikayesi, sosyoekonomik seviyenin yüksekliği, östrojen hormonu tedavisi görenler, doğum kontrol hapı kullanılması, alkol kullanılması, sigara gibi faktörlerden oluşur. Yoğun egzersiz ve jimnastik yapan kadınlarda meme kanseri riskinin azaldığı gözlenmiştir. Bu nedenle, tüm kadınlara önerilmektedir. Beslenme: Meme kanseri ile beslenmenin önemli ilişkisi vardır. Sebze ve meyveden zengin beslenme, ağır yağlı yiyeceklerden uzak durulması önerilmektedir. Günlük gıda alımına C vitamini, betakaroten gibi antioksidanların eklenmesinin koruyucu etkisi olduğu ileri sürülmektedir. Meme kanserinde erken teşhis yöntemleri, hastanın taşıdığı risk faktörlerine göre değişmektedir. Bu risk faktörlerinin arasında en başta yaş gelmektedir. Daha genç yaşlarda ortaya çıkabilmesine rağmen, ilerleyen yaş gruplarında bu risk artmaktadır. Bu nedenle ilerleyen yaş gruplarında erken teşhis için alınması gereken önlemler, daha erken yaş gruplarına göre farklılık göstermektedir.
Yirmi yaş üzerindeki kadınlar, her ayın belirli bir döneminde kendi kendilerini muayene etmelidirler. Bu muayene sırasında meme dokusunda farklılık olup olmadığı araştırılır. Eğer bir değişiklik tespit edilirse derhal bir hekime baş vurulmalıdır. Bir değişiklik saptanmasa bile, üç yılda bir kez hekim tarafından muayene edilmelidirler. Kırk yaşına gelen kadınların, kendi yaptıkları periyodik muayeneye ek olarak her yıl bir kez hekim tarafından muayene edilmeleri gereklidir. Ayrıca her yıl veya iki yıl ara ile mamogrofiyi çektirmeleri gereklidir. Elli yaşından sonra, kadınlar kendilerinin periyodik muayenelerine ve her yıl bir defa hekim muayenesine devam etmeli ve mamografi dediğimiz meme filmini her yıl çektirmelidir.” Dedi.
Kolorektal (kalın bağırsak) Kanseri
“Kalın bağırsakta kanser iç yüzeyi örten tabakadaki hücrelerin çoğalmasıyla oluşur. Normal hücreler programlı bir şekilde büyür, görevini yaptıktan sonra zamanı gelince ölür ve yerlerini aynı dokudan gelişen yeni hücrelere bırakırlar. Kanser hücreleri anormal çoğalırlar ve dokuya yayılırlar. Hemen hemen tüm kalın barsak kanserlerinin bir polip zemininden geliştiği konusunda görüş birliği vardır. Polip, barsak iç yüzeyini örten tabakadan gelişen barsak iç yüzeyine doğru büyüyen kabartı ve şişliğe verilen isimdir. Zaman içinde polibi oluşturan hücrelerdeki değişiklik kanser gelişimine neden olur. Yapılan bilimsel çalışmalarda sağlıklı ve erişkin insanların kalın bağırsaklarında %15-20 sıklıkta polip görüldüğü tespit edilmiştir. 50 yaş üzeri sağlıklı bir insanın kalın bağırsağında polip görülme oranı %40-50 civarındadır. Polipler daha çok kalın bağırsağın son kısmı olan sigmoid ve rektum kısımlarında görülür. Belirtiler, Makattan kan gelmesi, Dışkıya kan bulaşması, Dışkılama alışkanlıklarında değişim, Dışkının incelmesi, İshal ve kabızlık atakları, Anemi(kansızlık), halsizlik, yorgunluk, Şişkinlik, aşırı gaz, İzah edilemeyen kilo kaybıdır.”
Tavsiye Et
| 
Yorum Yaz
Yorum Sayısı
Tarih
