Elbistan Küçük Sanayi Sitesi ve pazarcı esnaflarından bir grup, Salı günü akşam MHP’ye katılarak seçimlerde MHP Elbistan Belediye Başkan Adayı Abdullah Paksoy’u destekleme kararı aldılar.
MHP’ye katılan sanayi esnafları sanayiden, pazarcı esnafları ise pazar yerinden ellerinde ‘Paksoy’un yanındayız’ pankartlarıyla birlikte MHP Merkez Seçim Bürosu’na yürüyerek burada kendilerini bekleyen kalabalıkla buluştular.
Katılımda MHP Elbistan Belediye Başkan Adayı Abdullah Paksoy seçim otobüsünün üzerine çıkarak kalabalığa hitap etti.
“Ya Sözünü Alsın, Ya Defolup Gitsin”
Paksoy; “Gördüğüm kadarıyla seçim atmosferinde atılan iftiralara Elbistanlılarımız sevgiyle, coşkuyla sahip çıkıyor, işte meydan. Hizmetten önce insanların gönlünü kazanmak lazım gönlünü ve görüyorum ki 1999’dan 2009’a kadar sizlerin gönlünü kazanmışız, seçim büromuzun önü, seçim süreci yaklaştıkça miting alanına dönüşüyor. Sen, öyle iftiralar atarsan, öyle birilerinin namusu, haysiyetiyle oynarsan, bu 99’dan beri Elbistan’a hizmet eden kişiyi terörist başı olarak ilan edersen Elbistanlı bunu böyle meydanları doldurarak, apartmanlarının üzerlerine çıkarak bizlere sevgi gösterirler. Ben buradan sesleniyorum bugünden itibaren istifa etsinler. Hele ki dünkü konuşmasından dolayı o milletvekili ya sözünü alsın, ya defolup gitsin Elbistan’dan” dedi.
“Çok Konuşmasın Elimde Dosya Var”
Konuşmasının devamında eline bir dosya alıp, dosyayı kalabalığa gösteren Paksoy; “Diyorlar ki konuşmalarında ‘bombalar elde patlayacak, bombalar patlayacak.’ O bombalar elinde patladı elinde. Bakın, elimde bir dosya var. 2004’te o partiyi nasıl sattığının dosyası bu. Çıkıp Saraykent konuşmasında bir saadet zinciri kurmuş ve bu saadet zincirinde bakkal dükkanı açmış her tarafa dağıtıyor. Açana kadar sen neredeydin? Madem saadet zinciri kurduyduk sen o zaman neredeydin? Çok konuşmasın, bu dosyayı açıklarım. Çok konuşmasın elimde dosya var. Bunlar Elbistan’a hizmet etmeye mi geliyor, insanlara iftira atmaya mı geliyor? Ne için geliyorlar? Namuslu-namussuz diye insanları ikiye ayırıyorlar. Ellerine mikrofonu aldıkları zaman konuşuyorlar, biz cevap veriyoruz. Gelin diyoruz, karşılıklı konuşalım, çıkın elinizde ne dosya varsa ortaya koyun diyoruz ama karşımızda hiç kimseyi bulamıyoruz çünkü yapacakları hiçbir şey yok. 10 Mart’a kadar insanlarımızı kandırdılar. Yalan söylediler mi? Ne dediler? Sürpriz paket açacağız dediler. Sürpriz paketten ne çıktı? Elbistan’ın sevgisi çıktı sevgisi. Bana karşı sevgisi çıktı” dedi.
“Önce Adını Çıkart Ortaya”
Paksoy; “Dediler ki ‘Sayın başbakan işçi alacak, kulağıma fısıldadı’ dedi. Ve dün de konuşmasında ne diyor biliyor musunuz? Siirt Belediye Başkanı ile görüştüm, o Emine Hanım ile görüşecek Elbistan’a müjdeli haber verecek işçi alımı konusunda. Şimdi çıkıyorlar milletvekili de belediye başkan adayı da. Zaten başkan adayının kim olduğunu göremiyoruz ki. Önce adını çıkart adını ortaya adını çıkart. Diyorlar ki 650 tane işçi sözü, yazmışlar 3 bin kişi herkese iş sözü vermişler. Çanakkale konuşmasında Başbakan, adaylar herhangi bir şekilde işçi sözü vermesin, çünkü işçiler çıkıyor, Türkiye bir ekonomik krizde. Dün televizyonları seyrettiyseniz bunları dinlemişsinizdir. Bunların ki hizmet değil, siyasette de değil. Bunların ki sokak siyaseti sokak. Bunların işi kavga, bunların işi kandırma, bunların işi iftira. Hangi projeleri yapacağız diye insanlarımıza anlatıyor. Hiçbirini anlatmıyorlar ancak çıkıyorlar işçi alacağız işçi. Nereye alacaksın? İşçiler çıkıyor işçiler. Duygu sömürüsüyle oy alma, yalan söyleyerek oy isteme, iftira atarak oy isteme” dedi.
“Elbistanlı Küçük Düşünmez”
29 Mart seçimlerinin genel seçim olmadığını söyleyen Paksoy; “29 Mart’ta ki seçim, yerel seçimdir. Yani sizle yaşayacak birini seçeceksiniz. Hakikaten gidiyoruz düğünlerinizde halayınız çekiyoruz yeri gelince, cenazelerinizde sizinle beraber ağlıyoruz. Bu, bir belediye başkanlığı seçimi. Bakın genel başkanlar gelir konuşurlar burada yarım saat konuştuktan sonra çeker giderler. Kim kime kalır, biz bize kalır. Şu anda kim kime kalıyor, biz bize kaldık. Genel başkan gitti adam halen kimliğini ortaya çıkaramadı kimliğini. Bakın orada bir pankart görüyorum. Hizmete devam ediyoruz durmuş değiliz. Büyük düşünüyoruz küçük değiliz. Hakikaten de Elbistanlı büyük düşünür, küçük düşünmez” dedi.
“Durmuş Küçük Olarak Oy İsteyemiyor”
Paksoy; “Allah kendisine yürü kulum demiş, 4 dönemdir tesadüfen milletvekili olup gidiyor. Allah aşkına soruyorum 14 senedir milletvekilliği yapıyor, hiç böyle sevgi coşku görmüş mü? Hiç hizmet yapmış mı? Eline mikrofonu alıyor, bir Kumlu Yolu, bir de 2 kilometrelik Ketizmen Yolu yaptım diyor. Kumlu Yolu’nu sen yapmadın sen. O Kumlu Yolu’nda, o Ketizmen Yolu’nda, o Adatepe Barajı’nda geçmişte milletvekilliği yapana Esat Bütün’ün de katkısı var, Ülkü Söylemezoğlu’nun da katkısı var. Vallahi ben duygulanıyorum. Bir seçim bürosunun önü, böyle bir coşku, böyle bir sevgi. Gerek gençlerimiz, gerek analarımız, bacılarımız, gerek büyüklerimiz. Allah bunu kimsye göstermez. Sizin hakkınız ben hiçbir zaman unutmayacağım, gecenin bu soğuğunda bizleri yalnız bırakmıyorsunuz. ‘Sanayi esnafı bizde’ diyorlar dı sanayi esnafı komple gelmiş. ‘Pazar esnafı bizde’ diyorlardı onlar da bugün komple gelmiş. Sizinle gurur duyuyorum. Beni bu makama getiren sizlersiniz, sizlerin sevgisi beni bu makama getirdi. Ama o milletvekili çok arzu ediyorum. Böyle bir kalabalığın arasında dimdik durabilecek mi acaba. Zaten ortada belediye başkan adayı da yok. Göremiyoruz. Çünkü gidip de Durmuş Küçük olarak oy isteyemiyor ve diyor ki ‘Paksoy kendi adına oy istiyor böyle iş olmaz’ diyor. Tabi, Paksoy 1999’dan beri Elbistan’a hizmet etmiş, insanları ayırtmamış, Alevisiyle, Türküyle, Kürdüyle, Sünnisiyle hep beraber yaşadık” dedi.
Paksoy, son olarak; “Ben her zaman diyorum ki önce Elbistan’da huzur istiyoruz. Kimsenin burnu kanamadan 29 Mart’ta seçimleri tamamlamayı istiyoruz. Daima huzurdan bahsettik, hiçbir zaman saldırgan olmadık. Saldırdılar baba ocağımızı terk etik. Yeri gelirse Elbistan’ı da terk ederiz yeter ki sizin huzurunuz olsun. 2004’te de dedik, 2009’da da dedik. Yeter ki Elbistan’ımızı vilayet edin biz çeker gideriz dedik. Yalan söylemiyorum. 28 Mart’ta Elbistan’ı vilayet etsinler ben yine bırakır giderim. Ama kendisinin bir sözü var. ‘Ben milletvekili olup da Elbistan vilayet olmazsa namus borcum’ diyor. Ben çeker istifa ederdim niye istifa etmedi. Bakın aramızdaki fark budur. Bizde söz, sözdür. Söz namustur, namus vicdandır, vicdan Allah’tır. Biz, hizmete her zaman varız. Sizlere anlatıyoruz ‘biz şunları şunları yapacağız’ diyoruz. Gelin, Elbistan için hangisi faydalıysa sen de sen de projelerini anlat, tartışalım, Elbistan ondan sonra değerlendirmesini yapsın, oylarını ona göre kullansın. Yok efendim ben 600 tane işçi alacağım bundan başka dediği bir şey yok. Vallahi yalan söylüyor. O genç arkadaşlarımızı kandırıyorlar. 2004’te aldılar mı? Nereden aldılar? Onun için Siirt Belediye Başkanı’na telefon ediyor ya” dedi.