AKP Kahramanmaraş Milletvekili Avni Doğan, PKK terörüne, Obama’nın Türkiye’ye yapacağı ziyarete ve Ergenekon operasyonlarına değindi.
“Dünyada İngiltere ile Türkiye’nin rolleri değişiyor”
Avni Doğan; “Obama’nın Türkiye’ye gelişinin bir dezavantajı olmaz. Amerika Başkanları daha önce ilk ziyaretlerini İngiltere’ye yaparlardı, şimdi Türkiye’ye yapıyorlar. Bu, zannediyorum dünyada İngiltere ile Türkiye arasında bir rol değişimi olduğu mesajı da var burada, onu böyle de algılamak lazım. Türkiye, yıldızı parlayan bir ülke son yıllarda bunu biliyorsunuz. Bunu dünya kabul ediyor. Artık, en azından bir bölgesel güç olduğunu bütün dünya kabul etmiş durumda. Bunun sebebi, Türkiye’nin demokratikleşmesi. Ekonomik olarak güçlü olması, Türkiye’de gerçekten milli iradenin artık iktidar oluyor olması, kendi içerisindeki yolsuzlukların, çetelerin kısmen de olsa temizlenmesi Türkiye’yi, güçlü bir ülke haline getirdi. Ortadoğu’da Amerika’nın düşündüğü bu Büyük Ortadoğu Projesi’nin gerçekleşemeyeceği görüldü. Yani Türkiye’den Ortadoğu’nun düzeni ile ilgili bir yardım, bir destek istemek amacıyla geliniyor. Buna Türkiye’nin elbette ki büyük faydası olur. Türkiye biliyorsunuz neredeyse Amerika ile İran arasında, Amerika ile Suriye arasındaki gerginlikleri aza indiren bir ülke geçtiğimiz süreçlerde. Bu rol her ne kadar Türkiye’deki bir takım siyasi partiler tarafından kabul edilmezse de dünya tarafından kabul ediliyor. Ama bu ziyaretin esas önemi şu. Dünyada İngiltere ile Türkiye’nin rolleri değişiyor” sözleriyle cevap verdi.
“Türkiye’deki Terör, Arkasında Büyük Güçlerin Olduğu Terör”
PKK terörünün de biteceğini söyleyen Avni Doğan; “Türkiye’de PKK terörü Mayıs-Haziran gibi tamamen bitecek, bıçak gibi kesilecek. Bunu size şimdiden söyleyeyim. Bunu şimdi açamam. Biraz açmak istemiyorum. Çünkü bazı konular zamanı gelince açıklanması gerekiyor. Bu, bir tahmin değildir, ya da bir siyasi öngörü değildir, bu benim bilgimdir. Türkiye’deki terör bölgesel bir terör değil, arkasında büyük güçlerin olduğu bir terör. Yani İran suçlandı, Suriye suçlandı, Avrupa Birliği ülkelerinin bu işte büyük rolleri olduğunu biliyoruz. Yani bu işler de çok daha başka büyük işlerin etkisi olduğunu biliyoruz. Yani herhalde onlarda bu konuda yardımcı olacak” dedi.
“Bu İşte Parmağı Olan Birtakım Dış Ülkeler Parmağını Çekiyor”
Avni Doğan, 12 Eylül öncesi terörün tamamen Türkiye’de bir takım resmi güçlerin organize ettiği terör olduğunu belirterek; “Yani sabahleyin bir sağcı genç vuruluyordu, öğleden sonra bir genç aynı silahla vuruluyordu. Artık bunu Türkiye’de devlet bile itiraf etti. PKK terörü biraz daha karmaşık bir terör. ‘Bunu devlet yapıyor’ demek doğru değil. Devlet, terör yapmaz. Ama devlette bazı görevler alan bir takım insanların bu işin içinde olduğu da artık anlaşılmış olsa gerek. O PKK terörü bundan ibaret değil. Bu, yabancı ülkelerin istihbarat örgütlerinin de payı var, Türkiye üzerinde emelleri olanlarının da payı var, Türkiye’nin Ortadoğu’da zayıf bir ülke olmasından çıkar umanlarında payı var. Ama bugün artık dünya, Türkiye’nin zayıf bir ülke olmasının kendine zarar vereceğini görmüş durumda. Bunu, dünyada söz sahibi ülkelerin algıladığı kanaatine sahibiz. Onun için bu işte parmağı olan birtakım dış ülkeler parmağını çekiyor. Türkiye’de de bir hesaplaşma var. İşte asit kuyuları açılıyor bilmem ne bir şeyler oluyor görüyorsunuz” dedi.
“Seçim Sonrası Çok Daha Gürültülü Şeyler Duyacaksınız”
Konuşmasında çok ilginç iddialarda bulunurken bu iddiaları kesin bir dille ifade eden Avni Doğan; “Devlet bunu biliyordu ama bu işleri hükümetler yapar. Ne yapalım yani 6 ay daha mı bekletelim. Süreç bu. Bakın bu, 2 yıl önce başladı, bugün başlamadı. Yani Şener Eruygur’u bugün tutuklasalardı diyeceksiniz ki ‘niye seçim öncesi tutukladılar?’ Yani bu 2 yıllık bir süreç, seçim sonrası çok daha gürültülü şeyler duyacaksınız onu söyleyeyim. Bazı şeyler maalesef siz böyle dersiniz diye de seçim sonrasına bırakılıyor. Bunu da net söyleyeyim. Ama bu memlekette 17 bin faili meçhul varsa, bunun hesabı bir gün sorulacak. Hangi gün sorulursa sorulsun ‘niye bugün’ diyen adamlar da olacak. Bize buna razıyız ama yapılması gereken şeyler yapılıyor, yapılanlar da yapılması gerekenlerin onda biri. AK Parti hükümeti gelinceye kadar iktidarın yüzde 15’ini halkın seçtiği hükümetler paylaşmıştı. Yüzde 15 diyorum. Henüz bu yüzde 30’larda. İngiltere de İngiltere parlamentosu için ne derler? ‘Bu parlamento bir şeyi yapamaz. Erkeği kadın, kadını erkek yapamaz. Bunun dışında her şeyi yapar’ derler. Ne zaman Türkiye’de halkın seçtiği parlamento yüzde 100 devleti idare eder, yüzde 100 kendine çıkan yeri geldiği zaman hükümeti de denetleyebilirse o zaman Türkiye demokratikleşir. Yani bizim yaptığımız şey, milli iradeyi henüz yüzde 30 oranında iktidar yapmak. Daha geleceğiz. Belki bunun bir kısmını biz yapabileceğiz, bir kısmını da bizden sonra gelen başkaları yapacak. Ama Türkiye’de güzel şeyler oluyor. Yani bu hadiselere de politik bakmamak lazım” dedi.
B.kılıcdar
[ 26 Mart 2009 03:49 ]
Avni bey devletin bir yöneticisidir, bu açık yürekli açıklamasından, özeleştirisinden dolayı kendisini eleştiren biri olarak teprik ediyorum.
Teslimiyetçiliğe hayır, ama;
şunuda bilelim örgüt, eylemlerine başladığında doğan çocuklar askerliğini yapıp geldi. şimdi 25 yaşındalar. belki de bir çoğu şehit oldu, gazi oldu. 25 yıl boyunca aynı karahaberleri aldık. bu zaman zarfında görüyoruz ki, bu işin kanla, silahla çözülemeyeceği aşikardır. terörle mücadele edeceğim diye kendi halkını ölüm kuyularına atmak onları kazanmak değil, iyice uzaklaştırmaktır. 17000 faili meçhul utanılacak bir durumdur. bu terör belasının artık bitmesi lazım... inkarla, inatla bu iş olmuyor..
arkadaşlar bazı şeyleri görmek için alim olmaya gerek yok. Her operasyondan sonra kökünü kazıdık, bitirdik denilen terör çoğalarak karşımıza çıktı. terörün beslenme alanları kesilmelidir. bu da komşu devletlerle işbirliğine dayanıyor. devletlerin duygusallığı falan olmaz, çıkarı olur.bu fırsatı en iyi şekilde değerlendirmek lazım.ABD onca yolu ıraklı arabları sevdiğinden gelmedi herhalde, çıkarı, projeleri var. şimdi herşeyi lehimize çevirebiliriz. atılım yapmanın tam zamanı.
Ayrıca sevgili yorumcular,
Irak merkezi hükümete bağlı olan 3 federe bölgeden oluşuyor. anayasalarıyla da bunu onaylamışlar. bizim kuzey ırak olarak telaffuz etmeye özen gösterdiğimiz bölge kurdistandır. tüm dünya ve ırakın kendisi bile bunu böyle kabul etmiş. şimdi cumhurbaşkanımız bölgesel yönetim dese ne olacak, kürdistan dese ne olacak. iki kelime arasında telaffuz farkından başka bir ayrılık yok. aynı anlama geliyor.