Kahramanmaraş merkezli uydudan yayın yapan Aksu TV’de Erol Öner’in hazırlayıp sunduğu Gündem programının 13 Mart 2009 Cuma günkü konuğu Elbistan Belediye Başkanı ve MHP Belediye Başkan Adayı Abdullah Paksoy’du.
“Projelerimiz Diğer Belediyelere Örnek oluyor”
1999 seçimlerinde göreve gelen ve 10 yıldır Elbistan Belediye Başkanı olarak görev yapan Abdullah Paksoy, programda ilk olarak 10 yılın değerlendirmesini yaptı. 1999 yılında göreve geldikten sonra Elbistan’ın gelişmesi, güzelleştirilmesi adına imkanlar ölçüsünde çalışmalar yaptıklarını belirten Paksoy, 2004 seçimlerinde yaptıkları hizmetlerle halkın karşısına çıktıklarını ve halkın teveccühü ile tekrar başkan seçildiğini söyledi.
10 yılda Elbistan’da yapılan yol, kaldırım, kanalizasyon, ağaçlandırma, et kombinesi, açık pazar, hayvan borsası gibi yapılan yatırımlar ve çalışmalara değinen Abdullah Paksoy, belediye olarak yapmış oldukları tesislerin projelerinin diğer belediyelere örnek olduğunu belirterek; “Örneğin Hayvan Borsasının, Pınarbaşı’nın projelerini birçok belediye bizden istemiştir” dedi.
“Hizmetler, Belediye Başkanlarının Kişisel Çabaları Sonucu Ortaya Çıkıyor”
Programda Erol Öner’in; “Geçenlerde bir Bakanımız bir açıklama yaptı. Merkezi hükümetten olmayan belediyelere biz yardım etmeyeceğiz. Siz on yıldır muhalefettesiniz. Gerçekten merkezi hükümetler yardım etmezse belediyeler başarılı olamaz mı?” şeklindeki sorusu üzerine Paksoy, 2004 yerel seçimlerinde ‘belediyeyi iktidarla birleştirirseniz daha iyi hizmet alırsınız’ şeklinde propagandalar yapıldığını belirterek; “Bunun sonucu da çoğu il ve ilçelerde başarılı belediye başkanları seçimi kaybetti. 2004-2009 arası iktidar partisinden belediye başkanlığı yapan belediye bakanlarını başarısız bulduğu için iktidar partisi bir çoğunu değiştirdi, Malatya, Afşin, Urfa, Osmaniye bunlara birkaç örnek. Yapılan hizmetler belediye başkanlarının kişisel çabası ve gayretleri sonucu ortaya çıkıyor” dedi.
“Kaynağını Bulmadan Yatırıma Girmeyiz”
Elbistan Belediyesi’nin 3 bin 200 belediye arasından Dünya Bankası’ndan kredi alabilen 13 belediyeden biri olduğunu belirten Paksoy; “Bu çalışmalar tamamen ekip ve takip işidir. Bunun yanı sıra vatandaşı da ihmal etmeyeceksin, vatandaşı istekleri doğrultusunda hizmet edeceksin. Bu bir belediye başkanının kişisel gayreti ve başarısıdır. 10 yıldır belediye başkanlığı dönemimde, başvurduğumuz her yerde şartların uyuyorsa bütün kapılar açılıyor, şartların uymuyorsa zaten yapacak bir şey yok. Çoğu belediyeler personel maaşlarının verilmesinde dahi zorlandı. Biz 99 da göreve gediğimizde ilk üç ay zorlandık ama daha sonra sistemimizi kurduktan sonra maaşları bankadan vermeye başladık. İşçi personele son yılın ikramiyeleri dışında bir borcumuz yok. Bir yatırım yapılacaksa mutlaka kaynağını buluruz kaynağını bulmadan yatırım işine girmeyiz. Kaynağını bulduktan sonra hedefimiz ilk altı ayda bitirmek olur. Şu ana kadar başlayıp da yarım bıraktığımız bir projemiz olmadı” dedi.
“Bütün Mahallerimize Eşit Oranda Hizmet Götürmeye Çalıştık”
Konuşmasında Erol Öner’in bir soru üzerine mahallerde yapmış olduğu ev toplantılarına da değinen Paksoy, 15 Ocak’tan itibaren seçim çalışmalarına başladığını ve bugüne kadar gerek belediyenin hizmetlerinden dolayı gerekse de şahsına herhangi bir olumsuz tepki görmediğini söyledi. Elbistan’ın birçok ilden büyük bir ilçe olduğunu ifade eden ve ‘hizmetlerimizde mutlaka eksiklerimiz olmuştur’ diyen Paksoy; “Elbistan sürekli göç alıyor, hızlı gelişiyor. Alt yapı ve üst yapı konusunda bu büyümeye paralel hizmet götürmek zorundasınız. Bu gün Yunus Emre Mahallemiz Göksun kazası kadar büyüklüğe erişmiş. Yine Kızılcaoba Mahallesi ile Yeşilyurt Mahallesi’ni birlikte düşünürseniz burası da kendi başına bir şehir olmuş. Esentepe, Tepebaşı, Bahçelievler Mahallelerimize gidiyorsunuz yine aynı. Biz mümkün olduğu kadar bütün mahallelerimize eşit oranda hizmet götürmeye çalıştık. Biz diyoruz ki 10 yıllık tecrübemiz var, Elbistan’ı tanıyoruz, Elbistan’da yaşayan vatandaşlarımızın %90’nı isimle olmasa da şahsen tanıyoruz. Hangi mahallemizin hangi sokağında ne gibi sorunlar var biliyoruz, Elbistanlı hemşerilerimiz ile bir düğünde, cenazede, toplantıda, sokakta, caddede bir diyalogumuz olmuştur. Gittiğimiz ev toplantılarında bunu söylüyoruz. Şahsımızı kendilerinden biri olarak kabul etmelerini her zaman içlerinde olduğumuzu ve beraber olduğumuzu bu nedenle ne gibi sorunları varsa bu sorunlarını açıkça söylemelerini istiyoruz. Bizi eksiklerimizden dolayı eleştirmelerini istiyoruz. Eleştiri olsun ki eksiklerimizi daha iyi görelim tekrar seçildiğimizde bu eksiklerimizi kısa zamanda giderelim” dedi.
“Kapımız Her Zaman Halka Açık Oldu”
Öncelikle Elbistan’da huzur ve huzurlu bir seçim istediğini, kendisinin halen belediye başkanı olduğunu ve Elbistan’da huzur olmazsa başını yastığa koyup uyuyamayacağını belirten Abdullah Paksoy, ev toplantılarında bazı vatandaşlardan Belediye Düğün Salonu’nda haftalık halkı bilgilendirme toplantısı yapması yönünde taleplerde bulunduğunu söyledi. ‘Bu talebe karşıyım’ diyen Paksoy; “Çünkü haftalık yapılan encümen toplantısı ve aylık yapılan meclis toplantısı haricinde benim odam her günün her saatinde halka açıktır, her günüm bir halk günü dür. Kapımız her zaman halka açık olmuştur. Yapmış olduğumuz toplantılarda ‘hizmetlerde eksikler olmuştur ancak şahsımdan dolayı bir sıkıntı var mı?’diye sorduğumda ‘olmadı’ diye cevap alıyorum. Bu makamda kalp kırmayacaksın” dedi.
“Herhangi Bir Olaya Meydan Vermemek İçin Seçim Bürosunu Taşıdık”
‘İlk seçim bürosunu açan biziz’ diyen Paksoy; “Diğer partiler daha sonra seçim bürolarını açtılar. Bizim seçim büromuzla diğer seçim bürosu yakın olduğu için herhangi bir olaya meydan vermeden seçim büromuzu taşıdık. Kendi baba dede malımızın kapısına kilit vurduk şu anda kullandığımız yere taşındık. Çünkü seçim büroları birbirine çok yakındı, her an bir olay çıkma ihtimali vardı emniyet güçlerimiz de vatandaşlarımız da tedirgindi ve bunu benim düşünmem gerekiyordu. Çünkü ben bir belediye başkanıyım, memleketin huzurunu düşünmek zorundayım. Kim ne derse desin bizim için önemli olan Elbistan’da huzurlu bir seçim geçmesidir” dedi.
“Başbakan’ın Gelmesi, Bizim Elbistan’da Güçlü Olduğumuzu Gösteriyor”
10 Mart 2009 Salı günü Elbistan’a gelerek Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Elbistan’da yapmış olduğu mitingi de değerlendiren Paksoy; “Sayın Başbakanımızı Elbistan’a getirmek suretiyle secim kazanmayı hedeflemişlerdi. Bu bizim Elbistan’da ne kadar güçlü olduğumuzu gösteriyor. Sayın Başbakanımızın Başbakan olarak Elbistan gelmesinden memnuiyet duyduk. Şeker Fabrikası’nda protokol ile birlikte Elbistanlıya yakışır şekilde kendisini karşıladık ‘hoş geldiniz’ dedik” dedi.
“Bu, Sayın Milletvekili ve Adayın Basiretsizliğini Gösterir”
Başbakan’ın Elbistan’a gelmeden önce AK Parti Elbistan İlçe Teşkilatı ve adayının yapmış oldukları açıklamalar ile Elbistan halkını büyük bir beklenti içine soktuklarını söyleyen Paksoy; “Sayın Başbakanımızın bir paketle geldiğini, bu pakette sürpriz hediyeler bulunduğunu her fırsatta dile getirdiler. Hatta pakette Elbistan’ın temel sorunlarını 11 veya 14 madde ile gazetelerde tüm medyada dile belirterek halkımızı büyük bir beklentiye soktular. İlk başta vilayet olması, hava kirliliği, şeker fabrikasında çalışan işçiler, termik santraline bölgesel işçi alım formülü, Karakuz Barajı, organik tarım, organize besi gibi istek ve talepleri başbakana sunduklarını, bu talepler ile ilgili Sayın Başbakan’ın sürprizleri olacağını sözleri ile 10 gün boyunca vatandaş da bir beklenti oluşturuldu. Ancak Sayın Başbakanımızın ağzından bu konular ile ilgili hiçbir söz çıkmadı. Bazı kişiler tarafından Sayın Başbakanımızın il sözü vermemesine sevindiğimizi dile getirdiler. Bakın 2004 seçimlerinde de milletvekili il sözü ile meydanlara çıktı. Bende ‘eğer Elbistan’ı il yapacaklarsa ben ceketimi alır giderim’ dedim. Bugünde aynı şeyi söylüyorum. Bu gündemi biz oluşturmadık, aday ve milletvekili oluşturdu. Demek ki Elbistan’ın sorunları ve beklentileri Sayın Başbakanımıza iyi anlatılmadı. Bu Sayın Milletvekili ve adayın basiretsizliğini gösterir. Bakın Sayın Başbakanımız Elbistan’da merkezi hükümetin yaptığı hizmetleri anlattı ve resmi dairelerin sunmuş olduğu yatırımları dile getirdi. Ama vaat edilen paket hakkında hiç bir şey söylenmedi. Bir telaş içinde hemen belediye başkanı hedef gösteriliyor. Bizim siyasetimiz iftira, yalan ve belden aşağı siyaset değildir. Bizim siyaset anlayışımız uzlaşmacı bir siyaset anlayışıdır” dedi.
“Delilin Yoksa İftira Atıyorsun”
Bazı kişilerin iftira atarak kendisini suçlamaya çalıştıklarını belirten Abdullah Paksoy; “Terfi ettirilerek gönderilen tembihli İçişleri Bakanlığı Kontrolörü, ‘burada sana seçimi kaybettireceğim’ mantığı ile raporlar tuttu. Şimdi bu kontrolör, mülkiye müfettişinin hazırladığı rapor ile yargılanıyor. Hâlâ aynı yola başvuruyorlar temizlik ihalesi, pazar yeri ihalesi gibi hizmetlerimizi suçlarcasına sorular soruyor. Buyursun beraber canlı yayına katılalım, sorularının tamamını sorsun, tamamına canlı yayında belgeleri ile cevap bulsun. Ben diyorum ki sayın aday sen hukukçusun. Elinde belgen, delilin varsa yargıya git, mahkemeye başvur. Madem şimdiye kadar yapılan işlerden ve ihalelerden rahatsızdın, endişelerin vardı, vicdan azabı çekiyordun neden yargıya gitmedin? Elinde belgen varda yargıya gitmiyorsan suç işliyorsun, ama delilin yoksa iftira atıyorsun, yalan söylüyorsun. Gelin projelerimizi tartışalım, Elbistan halkına projelerimizi sunalım, projelerimizi yarıştıralım” dedi.