BBP Elbistan Belediye Başkan Adayı Kürşat Babaoğlu, İlçe Başkanı İbrahim Alagöz ve partililerle birlikte Kızılcaoba Mahallesi’nde Elbistan Halk Eğitimi Merkezi önündeki alan bir basın açıklaması yaptı.
Basın açıklamasında belediyelere ait olan imar planının düzenlenmesine, değiştirilmesine değinen Babaoğlu, yapılan imar değişikliklerin çoğunun art niyetli olarak, çıkar amaçlı olarak yapıldığını öne sürdü.
Babaoğlu, basın toplantısında şunları söyledi; “Türkiye’de belediyeciliğin yumuşak karnı imar uygulamalarıdır. Maalesef belediyelerde yolsuzluk, rüşvet ve suiistimalin; en ispatlanılamaz olduğu, en çok yapıldığı alan; imar değişiklikleri ve tarik fazlası gibi, belediyeye ait arsaların satışlarında yapılan usulsüzlüklerdir. Belediyelere imar değişikliği yapma yetkisi veren yasa; kontrolü yapmakta başarısız kalmaktadır. İşte bu sebeptendir ki çoğu zaman kötü niyetle bazen de bilgisizce yapılan imar değişiklikleri çarpık kentleşmeye yol açmakta ve şehirleri yaşanılmaz hâle getirmektedir. Gerek kat artırımları ve gerekse statü değişiklikleri arsa sahipleri ile yerel yöneticiler arasında ispatlanılamaz kirli ilişkilere yol açmakla kalmayıp, değişikliğin yapıldığı bölgede farklı yapılaşmalarla bir görüntü kirliliği de oluşturmaktadır.
Ayrıca, önü sonu düşünülmeden, sadece bir kısım insanların zenginliklerine zenginlik katmak için yapılan bu imar değişiklikleri; ana planda bölge halkının ihtiyacını karşılayabilecek ölçülerde tasarlanan; yol, park, otopark, içme suyu, kanalizasyon, elektrik, okul, sağlık tesisleri, sosyal ve sportif tesis alanları gibi kamusal hizmetler için ayrılmış alanların yetersiz kalmasına da sebep olmaktadır.
Yollarımızın yetersizliği, parklarımızın olmayışı, sularımızın akmayışı, kanalizasyonlarımızın sık sık tıkanması, düzensiz ve yetersiz elektrik almamız, okullarımızda 40-50 kişilik sınıflarda ders yapılmasının ana sebebi hoyratça yapılan bu imar değişiklikleridir. Netice olarak bir kısım açıkgözler, 1 lira değerindeki arsalarını 10’a katlayıp, kazandıkları paralarla lüks içinde yaşarken; hakkından fazlasında gözü olmayan asil insanlarımız ise; bunların sebep olduğu kirliliğin ve düzensizliğin içerisinde yaşam mücadelesi vermek zorunda kalmaktadır.
Kardeşlerim bahsettiğim bu yanlışlar o kadar büyük boyutlara ulaşmıştır ki; artık yoğunluk artışı yapılmak istenen bölgelerde kamu hizmeti alanları bulunamaz hâle gelmiştir. Maalesef bu gözü doymaz rantiyecilerimiz bununda çözümünü bulmuşlardır. Yoğunluk artışının doğurduğu kamu ihtiyacını başka bir mahalleden karşılayarak; genel imar alanı içerisinde kanunlarımızda aranan sosyal donatı oranını sağladıklarını savunmaktadırlar. Buna bırakın şehir plancısını, mühendisini; kargalar bile güler.
Beyler! Yeşilyurt mahallesinin ihtiyacı olan sosyal donatıyı Tepebaşı mahallesine götürerek Yeşilyurtlu kardeşimin hangi yarasına merhem olacaksınız? Yeşilyurtlu kardeşim sen çocuğunu hemen 5 km mesafede Tepebaşındaki okula gönder, Esentepeli kardeşim sende hanımını çocuğunu al hemen Pınarbaşı’ndaki parka götür, Pınarbaşı’nda oturan kardeşim sende arabanı Kümbet mahallesine park et, evine kadar da bir zahmet 2 km yürü, hem bu sayede spor da yapmış olursunuz mu diyeceksiniz?
20 seneden beri, gerek içinde bulunarak, gerekse dışarıdan belediye yönetimini elinde bulunduranlar her ne hikmetse 20 sene sonra hizmet aşkıyla yanıp tutuşur oldular. Allah aşkına siz söylediklerinize inanıyor musunuz? Hizmet etmeye geliyorum dediğinizde halkınızla alay ettiğinizin farkında mısınız? Kat artırımı ya da yoğunluk artırımı değişiklikleriyle, her 10 senede bir binalar yıkılıp yenileri inşa ediliyor. Sizler 3 kuruş para kazanacaksınız diye bu kadar milli servet heba ediliyor. Etrafınıza bir bakınız; Elbistan’da 20-30 yaşında hiçbir bina bulabilecek misiniz? Yıkılıp yıkılıp yenisi yapılıyor.
Bu kadar yapboza hangi ekonomi dayanır. Unutmayın ki heba edilen bu milli servet; halkımızın, el emeği, göz nuru ve alın teriyle kazanılıyor. Hiç kimsenin bu şekilde israf etmeye hakkı yoktur.
Toprağın üstüne iyi yatırım yapıyorsunuz. Fakat altını hiç mi düşünmüyorsunuz? Yarın halka ve Hakk’a nasıl hesap vereceksiniz? Sizler kendi arsalarınıza en kazançlı planlamayı icat ederken, hemen bitişiğinizdeki arsa sahibine haksızlık yapıldığını, adaletsiz davranıldığını hiç mi düşünmüyorsunuz?
Kıymetli hemşerilerim, birkaç ne yaptığını bilmeyen ve gündelik kârlar için memleketin geleceğini onlara menfaat karşılığı peşkeş çeken yetkilinin yüzünden iyi niyetli müteahhitler de haksız rekabete maruz kalıp işlerini yapamaz hale gelmektedirler. Şu an şehrimiz; maalesef bu sebeplerden dolayı keşmekeş, virane, harabe bir şehir görünümüne bürünmüş ve yaşanılmaz bir hâle gelmiştir. İmar planları üzerinde böylesine oynanabilecek şeyler değildir. Derhal tedbir alınıp bu işe bir son verilmesi gerekir.
Sayın hemşerilerim bu tedbiri alabilecek kişilerin yukarıda bahsettiğimiz belediye-kirli müteahhit ilişkilerini yaşayan kişiler olmaması gerekir; yoksa, daha önce bu ahbap-çavuş ilişkilerini yaşayanların, belediyeleri bu kirli ilişkilerden temizlemeleri, şehrimizi virane görünümünden, modern ve huzur içinde yaşanabilir bir şehir haline getirebilmeleri düşünülemez.
İşte bundandır ki, belediye yönetimine geldiğimizde, ilk etap da imar alanlarının bozulmuş kısımlarının tadilatı yapılıp; Kızılcaoba, gecekondular, Esentepe, Tepebaşı, kale bölgesi gibi bozuk yerleşim alanlarımız; kentsel dönüşüm projelerimizle düzenlemeye tabi tutulacak, iller bankasına rehabilite edilmiş yeni imar planı onaylattırılacaktır.
Bizler yönetimde olduğumuz sürece, düzenlenmesini sağladığımız bu imar planıyla, bir daha oynanılmasına kesinlikle müsaade etmeyeceğiz. Yerel yönetimde yapacağımız her uygulamada olduğu gibi imar tatbikatında da özellikle tarik fazlası ve benzeri belediyemize ait arsa satışlarında adalet ve eşitlik sağlayacağız.”