Komisyon açıklamalarının devamında şu ifadelere yer verdi: “Seçimler demokrasinin vazgeçilmez koşullarıdır. Bununla halk kendisine yakın gördüğü düşüncelerini benimsediği siyasi fikirlerini desteklediği iş yapabileceğine güvendiği insanları seçerek tercihini yapar. Bunun benimsenmesi ve yerleşmesi kolay olmamış, yıllar içinde çetin mücadelelerle krallardan, zorba yönetimlerin elinden alınmıştır. Demokrasi, aynı zamanda o ülkede yaşayan bütün insanların, grupların eşit, barışçıl, kardeşçe ve özgürlük içinde yaşamları demektir.
Ülkemizdede demokratik yaşamın ve demokrasinin yerleşmesi mücadelesi devam etmekte, insanlar birçok zorluğa rağmen en basit şekilde seçimlerle tercihlerini ortaya koymaya çalışmaktadırlar. Demokrasinin yerleşmesi için daha birçok zorluğa katlanmak gerekmektedir. Çünkü sistem partileri bu güne kadar demokratik yaşamın yerleşmesi için fazla çaba göstermemiş, seçimleri bir oyun olarak görmüş ve kendi yakın çevrelerinin daha fazla rant sağlaması kullanmıştır.
Bu günde bu partiler yine aynı şekilde bir oyun oynar gibi insanları çeşitli vaatlerle kandırmaya çalışarak kendilerine çıkar sağlamaya çalışmaktadırlar. Buzdolabı, çamaşır makinesi, kömür, yiyecek vs. dağıtarak oyları gasp etmeye çalışmaktadırlar. Böylece yıllardır çalıp çırptıklarından fazlasını almaya devam etmek, insanları yoksulluğa, yoksunluğa, dilenciliğe mahkum etmek istiyorlar.
Evet acıdırki insanlarımızı sadaka dağıtarak dilenciliğe sevk ediyorlar. Bu insanları onursuzluğa, sefil bir yaşantıya, geçmişte büyük savaşlar, mücadeleler vererek kazandıkları bu topraklarda utanç içinde yaşamaya mahkum ediyorlar. Bunu kabul etmek mümkün değil. Buna karşı durmak için hep birlikte dayanışma içinde mücadele etmeliyiz.
Bunun için Demokratik Toplum Partisi olarak insanları güçbirliğine çağırıyoruz. İnsanları beraber, özgür, kardeşçe ve barış içinde yaşamaya davet ediyoruz. Hiçbir ayrımcılığın baskı, zulüm ve işkencenin olmadığı bir ortamın yaratılması için elele vermeliyiz. Bu güne kadar partimiz DTP, başta olduğu yerel yönetimlerde iktidarın bütün engellemelerine, yokluk ve zorluklara rağmen insanların rahat, güvende, huzur içinde yaşamaları için büyük adımlar atmıştır. Bunu, çevresine çıkar sağlayarak değil, halkla beraber, halkın inisiyatifini kullanarak yönetime ortak olup, sorunların çözülmesinde ortak hareket etmekle sağlamışlardır.”