İl ve ilçelerdeki hava kalitesi ölçüm istasyonlarından aldığı bilgiler doğrultusunda ay ay Türkiye’nin hava kalitesi raporunu açıklayan TÜİK, son açıkladığı raporunda 2008 yılını ele aldı.
TÜİK daha önce açıkladığı raporlarında hava kirliliği liginde birinciliği zorlayan Elbistan, 2008 yılına ilişkin hava kirliliği verilerine göre partikül madde kirliliğinde 2008 yılını ikincilikle kapattı.
136 ile Elbistan’ın ikinci olduğu Partikül Madde Kirliliği’nde 147 ile Van Türkiye birinci olurken, Iğdır 129 oranı ile üçüncü oldu.
Partikül Madde Nedir?
TÜİK hava kirliliği raporlarını açıklarken hem kükürdioksit hem de partikül madde verilerini açıklıyor. Her ikisi de insan sağlığı için ciddi bir tehdit oluştururken, Elbistan’da daha çok Partikül Madde Kirliliği görüldü.
Çevre ve Orman Bakanlığı’nın internet sitesinde yer alan bilgilere göre partikül madde oranı 301-500 arasında olduğu zaman ‘AŞIRI TEHLİKELİ’ ibaresi kullanılırken, Elbistan’da bu oran birçok zaman bu sınırın üstünde çıkarken, bazı günler 1310’a çıktı.
Partikül Kirlilik, İnsan Sağlığı İçin Tehdit Sayılıyor
Elbistan’da çoğu zaman çok sağlıksız değerlere çıkan, tehlikeli sınırı aşan partikül madde kirliliği ise insan sağlığı için çok ciddi bir tehdit oluşturuyor.
Yine sitede yer alan bilgilere Partikül madde Kirliliği’nin insan üzerindeki etkileri ise şöyle: Kalp veya solunum rahatsızlıkları olanlar (kalp yetersizliği, kalp ile ilgili damar hastalıkları, astım veya Koah - Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı) ve yaşlı yetişkinler acil servislere başvurabilirler, hastaneye yatabilirler ve hatta bazı durumlarda ölebilirler. Bu grup hava kirliliğine maruz kalırsa göğüs ağrısı, kalp çarpıntısı, nefes darlığı ve yorgunluk hissedebilirler. Partikül kirliliği (hava kirliliği) kalp ritim bozukluğu ve kalp krizi ile de ilişkilendirilmiştir.
Astım gibi solunum rahatsızlıkları bulunanlar bu partiküllere maruz kalırlarsa normalde nefes aldıkları gibi derin nefes alamayabilirler, öksürebilirler ve nefes darlığı çekebilirler. Sağlıklı insanlarda da bunun gibi sağlık etkileri gözlenebilir, fakat ağır sağlık problemleri yaşamayabilirler.
Partikül kirliliği, solunum yolu enfeksiyonlarına hassasiyeti arttırabilir, astım, kronik bronşit gibi mevcut solunum hastalıklarını kötüleştirebilir, ilaç kullanımını ve doktor ziyaretlerini arttırabilir.