Pazar günü partisinin Büyükyapalak Seçim Bürosu’nun açılışını yapan BBP Genel Başkanı Yazıcıoğlu, dün de Elbistan Merkez Seçim Bürosu’nun açılışını yaptı. Yazıcıoğlu, açılış öncesinde BBP Elbistan İlçe Başkanı İbrahim Alagöz, Elbistan Belediye Başkan Adayı Kürşat Babaoğlu, İl Genel Meclisi Üyesi Adayı Ali Alagöz ve kurmaylarıyla birlikte şehir turu atarak vatandaşları selamladı.
Babaoğlu; “Elbistan’ı Örnek Bir İlçe Yapacağım”
Daha sonra İbrahim Karaoğlanoğlu Meydanı’na gelen seçim otobüsü üzerinde belediye başkan adayları ile ile genel meclisi üyesi adayları tanıtıldı. Burada bir konuşma yapan BBP Elbistan Belediye Başkan Adayı Kürşat Babaoğlu, Elbistan’da belediyeciliğin kanalizasyon tamir etme, park yapma, parke yapma ve su parası toplama üçgenine sıkıştırıldığını öne sürdü.
Babaoğlu; “Günümüzde artık belediyeleri yerel yönetim diye adlandırıyorlar. Bundan sonraki dünyada yerel yönetimler halkın, şehrin ekonomik, sosyal, kültürel kalkınmasını sağlayacak temel öğedir, başlangıç noktasıdır. Elbistan maalesef şimdiye kadar son 230 yıldır ehil olmayan ellerde geri bırakılmıştır. Sizlere Rabbimin, Genel Başkanımızın ve hepinizin huzurunda söz veriyorum. Burada toplandığınız gibi eğer oylarınızla bizleri o belediyeye taşırsanız 5 yılın sonunda ekonomisiyle, eğitimiyle huzuruyla, refahıyla, temizliği ile bütün Türkiye’nin örnek göstereceği bir ilçe yapmaya söz veriyorum” dedi.
Yazıcıoğlu; “Siyaseti Menfaat Kapısı Gibi Görüyorlar”
Yoğun katılımın olduğu ve miting havasına dönüşen açılışta Babaoğlu’nun ardından mikrofonu BBP Genel Başikanı Muhsin Yazıcıoğlu aldı. Halkın büyük sevgi gösterdiği Yazıcıoğlu, seçimlerde tüm aday ve partilere başarılar diledi.
Yazıcıoğlu; “Siyaset, bizim için bir meslek algısı değildir, siyaset bir hizmet aracıdır. Ancak ne yazık ki Türkiye’de siyaset bir menfaat kapısı gibi algılanmış ve öyle görülmüştür. Menfaat için çekişme alanı olarak görülmüştür. Birbirinin ayağını kaydırma, çelmeleme, iftira, çamur atma olarak değerlendirilmiştir. Ancak, ben ve arkadaşlarım hepinizde biliyorsunuz ki biz bu yola çıkarken doğruya doğru, yanlışa yanlış deme ilkesi ile girdik. Kimsenin tek başına ülkeyi kurtaracağına hiçbir zaman inanmadım. Bu ülke, kararlı, istikrarlı, dürüst kadroların yöneteceği bir ülkedir” dedi.
“Davosu’ Bırakıp Türkiye’ye Gelin”
Bugüne kadar söyleyeni, yapanı kim olursa olsun her zaman doğruya doğru, yanlışa yanlış dediğini söyleyen Yazıcıoğlu, Bababakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Davos’taki tavrının da doğru olduğunu söyledi. Yazıcıoğlu; “Sayın Başbakan Davos’ta dik durdu, teşekkür ediyorum ve bunu tebrik ediyorum. Ben doğruya doğru diyorum. Bu adam bizim başbakanımızdı, bir partinin genel başkanı değildi. Ona yapılan hakaret bize de yapılmış sayılırdı, tepki koymalıydı koydu. Ben de tebrik ettim, teşekkür ettim. Ama arkadaşlar her gün Davos ile yatıp kalkamayız Allah aşkına. AK Partili arkadaşlarıma söylüyorum, yav yeter artık Davos’tan gelin. Eğer Davos’u çok konuşursak o zaman İsrail politikalarının tümünü konuşuruz. Yani bu pilotların Türkiye’de eğitimine niye son verilmiyor diye sorarım o zaman. Bunları bana sordurmadan gelin şu Elbistan’ı konuşalım. Gelin çiftçinin durumunu konuşalım, emeklinin, işçinin durumunu konuşalım, esnafın durumunu konuşalım. Gelin terörle mücadele eden korucularımızın emeklilik hakkını konuşalım. Gelin şu şeker fabrikalarında çalışan, 20 yıldır çalıştığı halde emeklilik haklı meçhul kalmış olan, kadroya giremeyen geçici işçilerin sorununu konuşalım. Gelin diyelim ki şu gübre kaç lira oldu, mazot kaç lira oldu. Vatandaşın girdi maliyeti yükselirken 4 yıl öncesine buğdayını satıyor. Buğdayı para etmediği için Ziraat Bankası’na olan borçların faizleri büyüyor. Gelin bunların çözümünü arayalım. Gelin şu şehidin çocuğuna biraz daha fazla burs verelim. Gelin işçiyi, emekliyi, memuru, esnafı kurtaracak biraz kaynak bulalım. Hemen diyorlar ki bütçe kaynağımız yetmiyor. E bütçe kaynağın yetmiyorsa şu seçimde harcamak üzere partilere verdiğiniz parayı nasıl izah edeceksiniz. Bu seçimde 150 trilyon Adalet ve Kalkınma Partisi’nin kassına kondu, bir kısmı ceza verildiği için kesildi ama 100 trilyonun üzerinde bir para şu anda Adalet ve Kalkınma Partisi’nin kasasına konmuş durumda. Ne diye, bu seçimde harcasın diye. Cumhuriyet Halk Partisi’nin kasasına da 70 trilyon civarında, MHP’nin de kasasına para konmuş durumda. Kimin parası, hepimizin parası. Peki, benim verdiğim vergiden diğeri bu kadar alıp seçim kampanyası yaparken ben ve arkadaşlarımız masraflarını kendileri yapıyor. Buradaki kampanyayı Kürşat kendisi yapıyor, Ali kendisi yapıyor, ben kendim yapıyorum. Her kuruşumuzu kendi cebimizden ödüyoruz, bu bayrakların parasını kendi cebimizden ödüyoruz. Ama öbür tarafta diğerlerin parasını devlet veriyor, devlet ödüyor. Allah aşkına bunun adaleti var mı? O zaman diyeceksiniz, size verseler almayacak mıydınız. Geçen dönem de 1 trilyon verildi, ben dedim ki şehidine, gazisine bakamayan, asgari ücretlisinden vergi alınan, çiftçisi perişan olan, bu kadar işsizin yaşadığı bir ülkede ben seçimde harcamak üzere bu parayı helal görmüyorum. Onun için şehit ve gazi vakıflarına parti olarak bağışlıyoruz dedik hatırlıyor musunuz. Sonra ben onunla ilgili meclise kanun teklifi verdim ama bunlar reddettiler. Şimdi yine söylüyorum bugün versinler vallahi de, billahi de, tillahi de almam onu. Ama yasayı düzelttim diyorum. Ben o parayı vermek istediğimde Anayasa Mahkemesi devlete 1 trilyon ceza ödersin dediler. İnsanın insafı olur, vicdanı olur. O zaman seçimlerde balolarda harcayacağız diye parayı hangi vicdanla alıyorsunuz. Onun için ben diyorum ki siyaseti önce dürüstlük zemininde yapalım. Biz projeler hazırlayacağız. Büyük Birlik Partisi’nin şeffaf süreç yönetimi ve büyük aile projesi diye bir projesi var. Biz, dilenciliği yok edecek, ihtiyaç sahibini ve adam gibi bakmayı sağlayacak sosyal belediyecilik anlayışını getirmek istiyoruz ve biz kimseye benim elim senin elinden üstündür anlayışı içerisinde değil, herkese iş üreterek, burayı işadamlarının cazibe merkezi haline getirerek yatırıma, üretime önem vermek istiyoruz” dedi.
“Bu Seçimde Önümüzü Açmak İçin Oy Kullanın”
Genel Başkan Yazıcıoğlu son olarak bu yerel seçimlerde barajın olmadığını belirterek; “Ben, barajın olmadığı bu seçimde vicdanlarınızı eline alarak sandığa girin ve kaygısız bir şekilde Türkiye’nin geleceğini inşa etmek üzere bizim önümüzü açmak üzere oyunuzu kullanın. Bu seçim, bize yaptıracağınız sıçramayla önümüzdeki seçimde, genel seçimde yolumuzu açmanızı rica ediyorum. Taş taş üstüne konularak bina yapılır, her seçim bir taş koymaktır. Bu binayı beraber yapacağız, birlikte yürüyeceğiz, birlikte üreteceğiz, birlikte iktidar olacak birlikte yöneteceğiz” dedi.
Konuşmaların ardından Muhsin Yazıcıoğlu, Kürşat Babaoğlu ile birlikte seçim bürosunun açılışını yaptı. Açılıştan sonra Yazıcıoğlu, Malatya’nın Darende İlçesi’ne hareket etti.