Kahramanmaraş’ta yetişip, Türk edebiyatına önemli katkılar sağlayan 7 şair ve yazarın hayatının konu edindiği “Yedi Güzel Adam” dizisinin Kahramanmaraş galası Başbakan Yardımcısı Prof. Dr. Beşir Atalay, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşegül İslam, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Yasin Aktay, AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal, TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin ve çok sayıda milletvekili ile davetlinin katıldığı programla gerçekleştirildi.
Mehmet Akif Kültür Merkezi’ndeki etkinlikte konuşan Başbakan Yardımcısı Atalay, duygu dolu anlar yaşadığını ve geçmişe döndüğünü ifade etti. Kahramanmaraş’ın düşünce, şiir ve sanat seviyesi yüksek bir yer olduğunu belirten Atalay, “Ben İçişleri Bakanı iken değerli valimizi Kahramanmaraş’a tayin ettik. Tabi vali kararnameleri çok geniştir. En az 15-20 ile vali atanır. Ben öbürleriyle toplu görüşmelerin ardından sadece Maraş valisiyle özel görüşme yaptım. Bakın dedim sayın valim, ‘Nereye gittiğinizi biliyor musunuz? Siz çok özel bir ile, her şeyden önce benim rahmetli üstadım Necip Fazıl’ın iline gidiyorsunuz. Düşüncenin, şiirin ve sanatın seviyesinin yüksek olduğu bir ile gidiyorsunuz. Hangi ile gittiğinizin farkında olun. Bir şeyi de ilave ettim. Kendisi hatırlar mı hatırlamaz mı bilmem. Maraş’ın her şeyi en iyisidir. Maraşlıların yanında sakın ha falanca ilinki daha iyidir de deme. Çünkü her şeyin en iyisi Maraş’ta. Tarhanası da, üzümü de, dondurması da hatta salatalığı da her şeyi en iyisidir. Maraşlılar böyledir” diye konuştu.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerine de değinen Atalay, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye şuan da bir gündemle meşgul. Nedir o gündem? İlk defa vatandaşlarımız sandıkta cumhurbaşkanı seçecek. Biz siyasetçiyiz; sonunu da siyasetle bağlayayım, onu da söyleyeyim. Bunu tartışıyor Türkiye. İsimler kim? Recep Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül. Ve Türkiye’nin geldiği nokta. Buraya da nokta konulur zaten. Türkiye’nin geldiği nokta bu. Hamdolsun, Rabbimize hamdolsun. Emeği geçenlere teşekkür ediyoruz. Bu yedi güzel adama, bütün üstatlara, bütün emeği geçenlere bütün dua edenlere ve hamdolsun bugüne geldik. Türkiye hangisi cumhurbaşkanı olacak diye bunları konuşuyor. İkisi birbirinden güzel, iki güzel adam da orada. Bu iki güzel adam Türkiye’nin yetiştirdiği nadir insanlar demiştim. Bunlar böyle işte, ikisi de aynı çizgiden geldi. Abdullah Gül Kayserili. İstanbul’da üstat Necip Fazıl Kısakürek'in yanında epey kalıp hizmet edenlerden biridir. Tayyip Erdoğan’ı ben ilk defa 1976’da tanıdım. Ben Erzurum’da bir asistanım, tam bir kış günü. İstanbul’da Cağaloğlu’nda Milli Türk Talebe Birliği’nin binasında üstat ile ilgili bir sanat jübilesi yapılıyor. Ben Erzurum’dan otobüsle katılmak için geldim. Orada bir kişi programın takdimini yapıyor ve Zindandan Mehmet’e şiirini okuyor. O kimdi biliyor musunuz? Recep Tayyip Erdoğan. 1976 ben orada tanıdım.”
Bakan Atalay, sözlerini Başbakan Erdoğan’ın AK Parti Kurultayı’nda okuduğu Sezai Karakoç’un ‘Ey Sevgili, En Sevgili’ şiirini okuyarak tamamlamak istedi. Ancak şiirin yanında olmadığını fark eden Atalay, “Ancak Mehdi okur onu” diyerek Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker’den yardım istedi. Oturduğu yerden “Geleyim mi?” diyen Bakan Eker’e “Gel gel, gel oku. Mehdi imdada yetişir her zaman” diye çağrıda bulunan Atalay’ın imdadına yetişen Bakan Eker, “Zamana adanmış sözler.. Dördüncü bölümün son on dört mısrası..” diyerek şiiri okudu. Atalay, daha sonra “Zaten bende metin olsa bile bu kadar güzel okuyamazdım, isabet oldu. Mehdi’ye çok teşekkür ediyorum” diyerek sözlerini tamamladı.
Eker, "Onlar Biat Oldular, Onlar Umut Oldular, Umudu Yazdılar. Onlar Güneş Donanması Kurdular”
Programda konuşan Bakan Eker ise dizide anlatılan 7 insanın bir medeniyet tasavvuru oluşturmanın çabası içinde olduğunu ifade etti. Bakan Eker, “Onlar biat oldular, onlar umut oldular, umudu yazdılar. Onlar güneş donanması kurdular. Onlar Ankara’nın soğuk ve havası kirli sokaklarını ışıtıp aydınlattılar. Onlar sadece yerli olmakla kalmadılar. Evrensel değerlerle buluştular. Evrensel değerleri beslediler büyüttüler. Dünya edebiyatıyla, dünya edebiyatının çok seçkin örnekleriyle de hep entegre olmasını bildiler. Nice batılı değerleri Türkiye de okuyucunun önüne getirdiler. Bunları kendi medeniyet tasavvurlarının kendi dünya görüşlerinin bir parçası olarak onunla yoğurarak ortaya koydular. Onlar çok zarif bir şekilde, ama dolgun başaklar gibi mütevazı idi, kendilerine asla seçkin demediler. İşte bugün o medeniyet değerlerini artık Türkiye’nin sahiplendiği Türkiye’nin kurumlarının sahiplendiği bunları benimsediği günlere geldik” diye konuştu.
İslam, "Bu Topraklar Fikirleri, Yazıları Ve Şiirleri Kadar Davranışlarıyla Da Nice Güzel Adamın Yetişmesine Vesile Olmuş Topraklar”
Bakan İslam da bu şair ve yazarların yalnız kendilerini değil arkalarından gelen nesillerini de eğitip yön verdiğini vurguladı. İslam, “Bu topraklar fikirleri, yazıları ve şiirleri kadar davranışlarıyla da nice güzel adamın yetişmesine vesile olmuş topraklar. Yıllar önce Kahramanmaraşlı Nuri Pakdil önderliğinde atılan tohum bugün köklü bir ağaca dönüşmüş durumda. Anadolu’nun her köşesinde bu ekolden etkilenen yüzlerce güzel insan var. Bu 7 güzel adam derdi olanların derman arama yollarını açtılar. Siyaset, felsefe, sanat, şiir roman, hikaye bu yolun fikir ve gönül ehli insanlarının çoğalmasını sağladılar. Dava ve inanç için bir araya gelen bu 7 güzel adam millet için çalıştılar ve hala çalışıyorlar. Onlar Kahramanmaraşlı olarak nam saldılar ama bütün milletin evlatları oldular” ifadelerini kullandı.
Bakan İslam, bu dizinin okul merkezli çekilen film ve dizilere örnek olması temennisini sözlerine ekledi.
Ünal, "Şehirlerin Ruhu O Şehirde Yetişen Çocukların Karakterine Siniyor"
AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal ise, 7 güzel adamın şahsı manevisinde tecessüm etmiş büyük bir medeniyetin ruhunu kendi üzerlerinde taşıyan çok güzel insanları konuk etmenin mutluluğunu yaşadıklarını söyledi. Ünal, şöyle konuştu:
“O yüzden değerli bakanlarımıza, genel başkan yardımcımıza, milletvekillerimize, TRT genel müdürümüze teşekkür ediyorum. Önden gidenlere rahmet diliyorum burada aramızda bulunan Nuri Pakdil ağabeyimi ve Rasim Özdenören ağabeyimi muhabbetle selamlıyorum. Bugün uçakla gelirken inmeye başladığımızda çok güzel bir şey oldu. Sayın Tarım Bakanımız o muhteşem şiir külliyatından bize güzel şiirler okudu. Ve Beşir Atalay dedi ki; ‘Herhalde Maraş’a geldik. Maraş’a şiirle indik’ dedi. Şehirlerin ruhu o şehirde yetişen çocukların karakterine siniyor. O şehirde yetişen çocukların ruhu oluyor. Şehirlerin ruhunu beslemek gerekiyor. Bu ruhu besleyen, var eden o şehirde yaşayan güzel insanların yaşanmışlığıdır. O zaman sözün kıymeti değeri ruhu oluyor. Sözün ruhuna sadakat gösterenleri buradan bir kez daha saygıyla hürmetle selamlıyorum.”
TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin ise, güzel bir projeyi hayata geçirmenin mutluluğunu yaşadıklarını söyledi. TRT’nin dizide bahsedilen karakterlerin pek çoğunun belgeselini de yaptığını anımsatan Şahin, “Biz iddialıyız, çok kaliteli bir diziyi ekranlarınıza getiriyoruz. Bu lisenin dizi çekimlerinden sonra bir müze olmasını istiyoruz. Diziyi sahiplenen Kahramanmaraş halkına da teşekkür ediyoruz. İlk etapta 13 bölüm olarak ekranlarınıza gelecek. Daha sonra ikinci 13 ve üçüncü 13’ü çekmeyi ümit ediyoruz. Çok kaliteli bir iş çıktığına inanıyorum. Katkı yapan herkese teşekkür ediyoruz” şeklinde konuştu.
Daha sonra dizide canlandırılan karakterlerden hayatta olan Nuri Pakdil ve Rasim Özdenören ile hayatta olmayan diğer karakterlerin yakınlarına plaket verildi. Program, dizinin seyredilmesi ile son buldu.