Okulun spor salonunda düzenlenen ve öğrencilerin yoğun katılımı ile gerçekleştirilen seminerde Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Personeli Cuma Kılınç, öğrencilere sinevizyon gösterimi eşliğinde evrensel tüketicinin korunması kanunu ve bilinçli alışveriş ilkeleri hakkında detaylı bilgi verdi.
Ülkemizde Tüketici Hakları 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması kanunu hakkında bilgi veren Cuma Kılınç, “Ülkemizde Tüketiciyi Koruma faaliyetleri 1995 yılında 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra yurt genelinde önemli bir hareket kazanmıştır. Tüketicinin sağlık ve güvenliği ile ekonomik çıkarlarını koruyucu, aydınlatıcı, eğitici, zararlarını tazmin edici, çevresel tehlikelerden korunmasını sağlayıcı önlemleri almak ve tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini özendirmek ve bu konudaki politikaların oluşturulmasında gönüllü örgütlenmeleri teşvik etmeye ilişkin hususları düzenlemektir” dedi.
Bilinçli bir tüketicinin alışverişten önce, alışveriş sırasında ve alışverişten sonra yapması gerekenler hakkında bilgi veren Kılınç, “Alıverişten önce; gereksinimler doğru olarak tespit edilmelidir. Bir harcama planı yapılmalıdır. Alışveriş için en uygun zaman belirlenmelidir. Alışveriş aceleye getirilmemeli ve son ana bırakılmamalıdır. Satın alınacak malı ve koşullarını iyi inceleme olanağı bulabilecek kadar alışveriş zamanı ayrılmalıdır. Alışveriş sırasında; asla fişsiz veya faturasız alışveriş yapmayınız. Etiketsiz ürünleri satın almayınız. Etiket üzerindeki bilgileri dikkatle okuyunuz. Dışarıdan ithal yoluyla gelen ve üzerinde Türkçe açıklaması bulunmayan ürünler risk taşırlar. İtibar etmeyiniz. Satın aldığınız ürünlerde TSE damgasının olmasına dikkat etmelisiniz. Alışveriş sonrası ise, alınan malın kullanma ve bakım kılavuzu mutlaka incelenmelidir. Özellikle dayanıklı tüketim mallarında kullanma kitapçığı, kullanım öncesi mutlaka iyice okunmalı, anlaşılmayan özellikler için yetkili servislerden bilgi alınmalıdır. Alışveriş sırasında verilen makbuz, fatura ve garanti belgesi saklanmalıdır. Satın alınan mal hatalı ya da arızalı ise, alınan yere başvurulmalıdır. Sorun çözümlenmediğinde; illerde Sanayi Ticaret Müdürlükleri, ilçelerde Kaymakamlıklar bünyesinde kurulan tüketici sorunları hakem heyetlerine başvurulabilir. Tüketici, yasal haklarını mutlaka kullanmalıdır. Sonuca ulaşmada ısrarlı ve kararlı olunmalıdır” dedi.
Tüketicinin sorunlarla karşılaşması durumunda ne yapması gerektiği hakkında bilgi veren Kılınç, “Haklarımızı arayabilmek için ilk önce haklı konumda olmalıyız. Haklılığımızı ispat etmek için; fatura veya fiş almalıyız, garanti belgesi almalıyız, kullanım kılavuzu olmalı” dedi.