Meclis üyelerinin tanıtılmasının ardında başlayan program AK Parti İlçe Başkanı Yunus Kaan Kısaca’nın selamlama konuşmasıyla başladı.
Kısaca, seçim bürosu önünde yaptığı konuşmasında “Ekinözü’nden ve Karahasan’dan katılan ve değişik mahallelerden partimize katılan vatandaşlarımız, tekrar aramıza hoş geldiniz. İnşallah 30 Martta hep beraber sandıkları patlatmaya var mıyız? Allah’ın izniyle sizlerin vermiş olduğu destek, hükümetimizin yapmış olduğu hizmetler olduktan sonra Elbistan’da çalışan bir belediye başkanımız, mecliste çalışan AK Parti Grup Başkanvekilimiz Mahir Ünal olduktan sonra Elbistan’a her şey gelir. Elbistan her hizmeti alır” ifadelerine yer verdi.
Konuşmaların ardından kürsüye gelen AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal, konuşmasında şunları ifade etti:
“Sizde bu aşk, bu heyecan oldukça, bu sevda oldukça, siz evlatlarınıza bu şekilde sahip çıktıkça bu evlatlarınız size kurban olur. Siz AK Parti için sevda bildiniz. Çünkü AK Parti’nin hamurunu siz yoğurdunuz. AK Parti’nin kumaşını siz dokudunuz. AK Parti’yi siz kurdunuz. Biz millettin kendisiyiz dediniz ve millet adına Türkiye’ye, Türkiye’nin kaderine el koydunuz ve evlatlarınız 12 yılda bu ülkeyi ayağa kaldırdı. Biz bugün sizin hizmetkârınız olarak bununla onur duyuyoruz. Allah’ıma böyle güzel bir tabloyu yaşattığı için hamd ediyorum, şükrediyorum. Ve soruyorum biz bugün neden buradayız? Neyin derdiyle, neyin sevdasıyla buradayız? Bir şeyin sevdasıyla buradayız. Bu millet kendi iradesini hiç kimseye çiğnetmedi. Bu millet kendi iradesinin üzerine hiçbir güç tanımadı. Bu millet kendi iradesini vesayete almak isteyen bütün güçlerle mücadele etti. Bu millet İstiklal Savaşını bilir. Bu millet Kurtuluş Savaşını bilir. Ama bu millet öyle bir nezih millet ki, öyle irfan sahibi, öyle feraset sahibi, öyle arif bir millet ki bu işlerin hesabını sandıkta sorar, hesabı sandıkta görür. Cevabını sandıkta verir. Bu millet yalanın da iftiranın da, kendi iradesine müdahalenin de hesabını sandıkta verir. 1960’da bu milletin iradesine müdahale ettiler. Bu milletin elinden Menderes’ini aldılar. Bu millet gözyaşını içine akıttı. O evladının acısını içinde taşıdı. Taşkınlık yapmadı. Yanlış yollara sapmadı. Demokrasi içerisinde, hukuk içerisinde sandıkta Menderes’in hesabını sordu. Yetmedi bu defa 12 Eylül’le milletin iradesine müdahale ettiler. Yetmedi 28 Şubat’ta müdahale ettiler. Yetmedi AK Parti iktidara geldikten sonra darbe girişimleriyle, kapatma davalarıyla tuzak üstüne tuzak kurdular. Ama bu millet sahip çıktığına öyle bir sahip çıkar ki sandıkta oylarıyla bütün oyunları boşa çıkardı. Şimdi o uzun adama, o milletin sevdalısı Recep Tayyip Erdoğan’a ve milletin gözüne baktığı zaman özünü gören ve millet onun nezdinde hakikati gördüğü için onu kalbinde taşıyan bu millet, Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte yol yürümeye bundan sonra da devam edecek. Çünkü biz bu yolları sizlerle beraber açtık. Siz bize destek verdiğiniz için bunca hizmet, bunca güzellik yaşandı. Onun için Allah hepinizden razı olsun. Şimdi birileri konuşuyor. Birileri siyaset yapıyoruz diye iftirayı, yalanı, boş sözü birbirine katıyor. Ama bilmedikleri bir şey var. O da şu, bu millet adamın lafına bakmaz, sözüne bakmaz. Bu millet adamın gözüne bakar, özüne bakar. Bu millet adamın hakikatine bakar. Şimdi diyorlar yahu bu adamlar her seçimde oylarını artırıyor. Bu nasıl oluyor. Önce biliyorsunuz hakaret ettiler. Dediler ki bu milletin % 60’ı aptal. Sonra dediler ki bunlar bidon kafalı. Sonra dediler ki bunlar göbeğini kaşıyan adam. Ne yaptılarsa AK Parti’yi % 50’nin altına düşüremediler. Bilmedikleri bir şey var kardeşlerim. O da şu: bunlar bu milletin özüne, bunlar bu milletin kabine, ruhuna, tarihine, medeniyetine, geleneğine, kültürüne yabancı oldukları için bu milletin ferasetini, bu milletin irfanını, bu milletin nasıl arif olduğunu anlamazlar. Bizim aramızdaki gönül bağını anlamıyorlar. Bunlar sanıyorlar ki biz bu milletle dilimizle, sözümüzle konuşuyoruz zannediyorlar. Biz bu milletle kalbimizle konuşuyoruz. Bu millet bizi niye seviyor. Çünkü biz bu milletten aldığımız emaneti hiçbir zaman yere düşürmedik. 12 yıldan beri yüzünü eğdirmedik. 12 yıldan beri bu milletin başını dik tuttuk. Alnını ak kıldık. Avrupa’ya gittiğimizde Avrupa’da yaşayan kardeşlerimiz diyor ki Allah Tayyip Erdoğan’dan razı olsun. Yaşadığımız ülkelerde biz insan yerine konulmuyorduk. Şimdi pasaportumuzu görünce selam duruyor diyorlar insanlar. Biz milliyetçiliği millet sevmek olarak biliriz. Biz milliyetçiliği bu milleti ayağa kaldırmak olarak biliriz. Biz milliyetçiliği bu millete hizmetkâr olarak biliriz. Tarihi ayağa kaldırmaktır milliyetçilik. Orhun Abideleri’nden tutun da Orta Asya içlerine kadar ne kadar Türk’e, Türklüğe, Türk tarihine dair eser varsa hepsini 11 yılda kim yaptı. Biz yaptık. Orhun Abidelerine gitmek için yol yoktu. Yolu da biz yaptık. Bu ülkede ne kadar vakıf eseri varsa hepsini ayağa kaldırdık. İşte burada Afşin’de Eshab-ı Kehf bir virane gibiydi. Kim yaptı, kim ayağa kaldırdı o tarihi. Biz bu milletin tarihine de aşığız, medeniyetine de aşığız, kendine de aşığız. Gün gelir bu millet için canımızı vermesini de biliriz. Ama birileri bu güne kadar taş üstüne taş koymadı, bu millet için bir çivi çakmadı.”