2009 yılındaki yerel seçimi kaybetme nedenlerine değinen MHP Elbistan Belediye Başkan Adayı Abdullah Paksoy, “MHP’nin dört dönem Elbistan Belediyesi’nin iktidarda olması, bunun yanı sıra iktidarla hiçbir şekilde bütünleşmemesi. Sayın Başbakanın Elbistan’a gelmesi. Elbistan ilçemizde miting alanında seslendi ‘Bu belediyeyi verin bana’ dedi. Elbistanlı hemşehrilerimiz de Sayın Başbakanımızı kırmadı, belediyeyi teslim etti. Oylarını sandıkta mevcut iktidardan yana mevcut iktidarla birleştirerek kullandı. Tabi şimdi 5 senelik sürece de bakalım, neler oldu neler bitmedi. Bu 5 senelik süreçte Elbistan nasıl bir hizmet aldı. İktidarla bütünleşmesine rağmen neler kaybetti. Bunları da bir incelemek gerekir.”
“Elbistan Belediyesi Çok Büyük Şekilde Borçlanmış”
Elbistan Belediyesini yaklaşık 3 trilyon 200 milyara yakın bir borçla teslim ettiklerini belirten Paksoy, “Elbistan Belediyesi’nde 1999-2009 arası yaklaşık 3 trilyon 200 milyara yakın bir rakamla borçlanma yapıyorsun, bir bakıyorsun ki 18 trilyon lira gibi bir 5 senelik süreçte borçlanmış. Ben de diyorum ki iktidarla birleşmiş bu Elbistan’ımız hizmet alamadığı gibi malları da gitti, borç içinde gitti. Vaatle ve çok beceriksiz bir belediyeye bağlıyorum” ifadelerine yer verdi.
“Bu Yeşil Dosyalar İçin Aday Oldum”
Neden aday olduğunu da açılayan Paksoy, “Vaatler yapılsaydı, C ve D ünitesi açılasaydı, işsiz kimse kalmasaydı biz derdik ki biz de aday olmayalım. Bu yeşil dosyalar için aday oldum.” dedi.
“Yalanla Dolanla Değil, Rahmetle Geliyorum”
Seçim bürosu açılışında neden ‘Ben buraya yağmura rağmen yalanla dolanla değil, rahmetle geliyorum’ dediğini belirten Paksoy, “Rahmetle geliyorum dememin anlamı, tabi o gün çok büyük bir kalabalık vardı, çok güzel bir coşku vardı ve Elbistan’a da çok uzun zamandır yağmur yağmıyordu. O coşku, o kalabalık, o yağmuru görünce haliyle dedim ki rahmetle geliyorum. Yalanla dolanla değil rahmetle geliyorum” sözlerine yer verdi.
“Elbistan Belediye Başkanı’nın Hoşgörülü Olması Gerekir”
Belediye Başkanının seçim bürosu açılışındaki hal ve hareketleri hiç hoş değildi diyen Paksoy, “Seçim bürosu açılışlarında konuşmayı yaptı. Ben kendisine de yakıştıramadım. Elbistan belediye başkanının biraz hoşgörülü olması gerekir, insanlara sevgiyle yaklaşması gerekir. Elbistan belediye başkanının öyle öfkeyle oradaki kendi taraftarı gençlere bağırması bile o belediye başkanının hal ve hareketleri o gün hiç hoş değildi” dedi.
“Biz Evraklarla Konuşuyoruz”
Elbistan’ın su problemini Dünya Bankası’ndan aldıkları kredi ile çözdüklerini belirten Belediye Başkan Adayı Paksoy, “Yalanla iş yapılmaz. Biz evraklarla konuşuyoruz. İşte evraklar. Diyor ki ‘Elbistan Belediyesi benim zamanımda faizle borçlanmadı’ diyor. İşte örnek verdim, Elbistan Belediyesi kendinin döneminde iller bankasında 18 trilyon gibi bir rakam çekmiş, kredi çekmiş. Hani borçlanmadın dı? Biz Dünya Bankası’ndan kredi aldık. 2008 yılında ihalesini yaptık. Elbistan’ın 40 yıllık su problemini çıkarttık. İhaleyi yapmışız, kendisine teslim etmişiz ve kendisinin yapmasını söylemişiz. Ve kalkıyor diyor ki temiz su şebekesini biz döşedik diyor” dedi.
“Kimsenin Ekmek Parasında Değiliz”
‘Biz kimsenin ekmek parasında değiliz’ diyen Paksoy, “Biz Elbistan’a hizmet için burayız. Onun için 30 Mart’ta yapılacak yerel seçimler için biz onun için talepte bulunmuşuz. Biz yalana, dolana, talana ve yeşil dosyalara son demişiz. Biz bunun sözünü veriyoruz. Biz yalanla oy almıyoruz. Şimdi neye umut bağlamış biliyor musunuz? Diyor ki Maraş Büyükşehir Belediyesi 10 bin tane işçi alacak diyor, bu 10 bin tane işçiyi Elbistan’dan alacağız diyor. Kendisi söz veremiyor. Elbistan Belediyesi’ne işçi alacağız diye söz veremiyor” dedi.
“Bu Elbistan’ın Meselesi”
30 Mart’taki yerel seçimlerin sadece bir seçim olmadığını belirten Paksoy, konuşmasında “Ben tüm Elbistanlı hemşehrilerimize sesleniyorum, bunun içinde AK Partili olan hemşehrilerimize, CHP’li hemşehrilerimize, diğer partili hemşehrilerimize sesleniyorum artık yalanlara inanmayın. Kalkıp da bunların bu yalanlarına inanmayın. Bu benim meselem değil, Bu AK Parti’nin meselesi değil, MHP’nin meselesi değil, CHP’nin meselesi değil, diğer partilerin meselesi değil. Belki aday arkadaşlarımız kızabilir ama beni hoşgörüyle karşılamaları lazım. Bu Elbistan’ın meselesi. Bu Elbistan’ın meselesine tüm Elbistanlı hemşehrilerimizin birlikte sahip çıkması lazım.
Onun için diyoruz ki biz 30 Mart’ta sandığa gittiğinizde elinizi vicdanınıza koyun. 5 senelik bir süreçte neler yaşandı, neler yaşanmadı bunun hesabının iyi yapılması gerekir. Bunun için diyoruz ki yalanla siyaset yapılmaz. İşte imtihan. Biz vatandaşın önüne sandık huzurunda çıkarız. Sandık huzurunda broşürler dağıtırız, yapacağımız programlar” ifadelerine yer verdi.
“Bana Gelirken Direk Kapımı Çalın”
Projelerinden bahseden Elbistan Belediye Başkan Adayı Abdullah Paksoy, seçim ziyaretlerinde dikkatini çeken konunun seçmenin adayları yakından tanımak istemesi olduğunu belirterek, “Vatandaşların talepleri doğrultusunda ben sizlerle beraberim bir probleminiz olduğu zaman, ben özellikle Elbistanlı hemşehrilerime diyorum ki bana gelirken direk kapımı çalın. Direk gelin bana. Öyle başkan şunu seviyormuş, onun hatırından geçemezmiş ben bunları istemiyorum. Ben açıkça ifade ediyorum, kapım açıksa her vatandaş girip mutlaka sorunlarını sıkıntılarını söylemek zorunda. İşte başkanın sevdiğini alıp götürelim. Yasalsa zaten işin yapılır, sevdiğini de getirsen yapılır, yalnız da gelsen yapılır. Ama yasal değilse de bunların hiçbiri yapılmaz. Onun için ben seçmene özellikle ne olur artık direk kapımı çalın. Benim öyle 5-6 tane danışmanım olmayacak” dedi.
Konuşmasının sonunda Paksoy, “Elbistan’ımız trafik kazası geçirmiştir. Trafik kazasında yoğun bakımdadır. Bu yoğun bakımdan çıkamıyor. Şu anda akaryakıt bile alamıyorlar. Hizmete gelince sel alan köprüler, bacasız olan hal kompleksi, altyapısı olmayan asfaltlar yapılmasın diyorum. Ben onun için 30 Mart’taki seçimlerde tüm hemşehrilerimize sesleniyorum, AK Parti seçmenine, MHP seçmenine CHP seçmenine, diğer partilerin seçmenlerine sesleniyorum. Gelin hep birlikte olalım. Bu Elbistan Belediyesi’ni yoğun bakımdan kurtarıp, 30 Mart’ta sandığa gittiğimizde şöyle 1 dakika düşünüp, gözden geçirip, hissi davranmamaları için kendileri ile 5 sene yaşayacak belediye başkanını seçmek için sandığa gittiklerinde oylarını mutlaka vicdanları ölçüsünde versinler” dedi.