“Her zaman olduğu gibi yine kapalı kapılar ardında hazırlanan bu tasarıda sendikamızın asla kabul edemeyeceği hususlar yer almaktadır” diyen Demir, yaptığı yazılı açıklamada, şunları kaydetti:
“Hiçbir alt yapı hazırlanmadan, planlama yapılmadan, dershaneleri ihtiyaç olmaktan çıkarmadan dershaneleri kapatmaya hazırlanan Hükümet, önümüzdeki günlerde eğitim-öğretimde kapatılamaz yaraların açılmasına neden olacaktır. Hükümet ile cemaat arasındaki sürtüşmenin kaybedeni Türk Milli Eğitimi ve öğrencilerimiz olacaktır.
Bunun dışında yasa tasarısında çok tehlikeli bir husus daha yer almaktadır. Daha önce de Türk Eğitim-Sen olarak sıkça dile getirdiğimiz öğretmenlerin iş güvencesinin yok edilmesi bu yasa tasarısında yer almıştır. Şöyle ki; KPSS’yi kazanarak öğretmen olanlar, en az bir yıl çalışmalarının ardından adaylık döneminde herhangi bir disiplin cezası almamış olmak ve performans değerlendirmesine göre başarılı olmak şartlarını sağlamak kaydıyla yapılacak yazılı ve sözlü sınava girmeye hak kazanacaktır. Yani öğretmen olmak için KPSS’yi kazanmak yeterli olmayacaktır. Öğretmenler hem disiplin cezası almayacak hem de kriterinin neye göre belirleneceği belli olmayan, tamamen subjektif yapılacak performans değerlendirmesinden başarılı olacaktır. Ancak bu da öğretmenlerin stajyerliklerinin kalkması için yeterli olmayacaktır. Bu şartları taşıyan öğretmenler bir de yazılı veya sözlü sınava girecek; şartları taşımayanlar ise bir yılın sonunda öğretmenlik hayallerine veda edecektir. Peki sözlü sınav neye göre yapılacaktır? Sözlü sınavın ülkemizde torpil ile eş değer olduğunu bilmeyen yoktur. Nitekim son olarak Milli Eğitim Bakanlığı’nın okul yöneticilerine getirdiği sözlü sınavlarda dönen dolaplar kamuoyunun malumudur. Yandaşlara sözlüden yüksek puanlar verilirken; yandaş olmayanlara düşük puanlar verilerek, onların okul yönetici olmaları engellenmiştir. Dolayısıyla Hükümet, aday öğretmenlere getirilen bu kriterleri yine kendi yandaşlarını korumak, kollamak, onları öğretmen yapmak; kendinden olmayanlara ise yaşama hakkı tanımamak için getirmiştir. Bununla birlikte; ideolojik, siyasi anlayışlar ve ahbap-çavuş ilişkileri ön plana çıkacaktır. Siyasi iktidar istemediği öğretmenin stajyerliğini kaldırmayabilecektir.
Türk Eğitim-Sen olarak öğretmenlere ölümü adres gösteren bu maddeyi asla kabul etmeyeceğimizi herkesin bilmesini istiyoruz.”