Meclisteki yeni demokratikleşme paketi hakkında bilgi veren Ünal, “Demokratikleşme paketinin idari bölümü vardı. Onlar hızlı bir şekilde uygulandı. Diğer 17 madde de şu an komisyonda görüşülüyor. Biz demokratikleşme paketine bazı yeni hususların ekleneceğini de en başta ifade etmiştik” dedi.
HSYK’daki düzenlemelerin yargı reformu niteliğinde olduğunu belirten Ünal, Başbakanın Brüksel ziyaretinde biz bunlarla ilgili gerekli deklarasyonu yapmıştık. Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu da gündeme geldi. Sayın Başbakanımızın orada yaptığı görüşmelerde HSYK düzenlemesi de gündeme geldi. Orada bizim yaptığımız bu düzenlemenin yargıya müdahale olmadığını, tam tersine yeni taleplerden ve değişim ihtiyaçlarından yola çıkarak bir düzenleme ve bir yargı reformu niteliğinde bütün bu çalışmaların yapıldığını belirtmiştik. HSYK ile ilgili düzenlemede biliyorsunuz şu anda bekletiyoruz. Sayın Başbakanın Anayasa değişikliği konusunda siyasi partilere bir çağrısı oldu. Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nun üzerinde anlaştığı bir metin var. Bu çağrının sonuçlarına göre biz HSYK’yı ya gündeme getireceğiz ya da bir Anayasa değişikliğine gidilecek” dedi.
Özel yetkili mahkemeleri kaldıracak düzenleme hakkında da bilgi veren Ünal, şunları söyledi:
“Türkiye’nin Devlet Güvenlik Mahkemeleri ile başlayan daha sonra Özel Yetkili Mahkemelere dönüşen yargıdaki olağanüstü hal şu anda normalleşmiş bulunuyor. Bu mahkemelerdeki yetkiler, imtiyazlar tamamen kaldırılıyor, savcılara tanınan imtiyazlar tamamen kaldırılıyor. Bunlar kanun yürürlüğe girdiği andan itibaren Cumhuriyet Başsavcılıklarına dosyalar naklediliyor, daha sonra da buradan da Ağır Ceza Mahkemelerine bu dosyalar nakledilecek. Ondan sonraki süreçte de yargılama, yargının normal süreçleri içerisinde gerçekleşecek. Burada önemli olan, toplum dinlemelerle ilgili son derece büyük bir tedirginlik yaşadı ve yaşıyor. Darbeyle ve darbelerle mücadele konusunda da hukukun özel yetkilere sahip olması gerekiyordu. Demokrasi tarihimiz darbeler tarihi gibidir. Türkiye bütün bunlarla başa çıkma için yargıya özel yetkiler verdi. Şimdi bu verdiği yetkileri siyaset tekrardan alıyor.”
Pakette en dikkat çekici unsurun dinleme konusu olduğunu belirten Ünal, “Yasadışı dinlemelerle devletin her zaman olduğu gibi mücadele etmesi gerekiyor. Bugün artık internetin ve iletişimin bu kadar yoğun olduğu bir çağda ortam dinlemesi dediğimiz, yasadışı illegal dinlemeler çok büyük bir sorun olarak önümüzde duruyor. Biz öncelikle adli dinlemeyi düzenliyoruz. Çünkü adli dinleme devlet eliyle yapılan bir hukuksuzluğa dönüşüyor. Suçla ve suçluyla mücadelede etkin rol oynasın diye verilen yetkiler bugün artık vatandaşın aleyhine dönmüş durumda. Dolayısıyla adli dinlemede hızlı bir şekilde düzenlemeye gidilmesi gerekiyor. Savcı adli dinleme izni almak için o kişinin kimlik bilgilerini açık bir şekilde ortaya koyacak. Kuvvetli şüpheyi somut delillerle gerekçelendirecek. Daha önce Sulh Ceza Mahkemeleri bu izni veriyordu artık Ağır Ceza Mahkemeleri’nde bu izin alınacak ve oy birliğiyle bu izin alınacak. Biz adli dinlemelerle ilgili bu süreci çok ciddi bir usul ve temele taşıyoruz.