Seyit Ceren yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: “Eğitimin yükü büyük ölçüde halkın sırtına yıkılmaktadır. Geçtiğimiz 11 yıl içinde halkın cebinden yaptığı eğitim harcamalarında belirgin bir artış yaşanmıştır. 2002 yılında bir öğrenci velisi çocuğunun eğitim harcamaları için cebinden ortalama 720 TL harcama yaparken, 2013 yılında cepten yapılan eğitim harcaması miktarı 5 kat artarak ortalama 3 bin 602 TL’ye ulaşmıştır. MEB bütçesinden eğitim yatırımlarına ayrılan pay 2002 yılında yüzde 17 iken, 2014 yılı için eğitim yatırımlarına ayrılan pay yüzde 9’a düşürülmüştür. Tek başına bu veriler bile 2014 yılında eğitim harcamalarının önemli bir bölümünün öğrenci velilerinin üzerinden karşılanmaya devam edileceğini göstermektedir. 2014 yılı için öngörülen eğitim ve yükseköğretim bütçeleri ile eğitim sisteminde yapısal hale gelen fiziki alt yapı, öğretmen, idari ve akademik personel açıkları, araç gereç gereksinimi ve benzeri sorunların ve ihtiyaçların karşılanabilmesi mümkün değildir.”
2014 yılı içerinde yapılacak olan 75’er TL’lik eğitim öğretim tazminatı artışının hayal kırıklığı yarattığını söyleyen Ceren, “2014 yılı için bütün kamu emekçilerine net 123 TL artış ve sadece öğretmenlere 75 TL + 75 TL’lik eğitim öğretim tazminatı ödeneceğinin açıklanması kamu emekçilerinde büyük hayal kırıklığı yaratmıştır. 2014 bütçesinin görüşüldüğü bugünlerde, ek derslerin ve tüm ek ödemelerin temel ücrete yansıtılması ve vergi dilimi uygulamasının yüzde 15 ile sınırlandırılması taleplerimiz dikkate alınmamaktadır. 2014 yılı için ek dersler ve aile yardımında hiçbir artış yapılmayacak ve enflasyon farkı ödenmeyecek olması yaşanacak mağduriyetleri arttıracaktır. 2014 yılı başında elektrik ve doğalgaza yapılacak zamlar ve artan oranlı vergi dilimi uygulaması dikkate alındığında, 2014 yılında hükümetin kamu emekçilerine kaşık ile verdiklerini, kepçe ile geri almakta kararlı olduğu anlaşılmaktadır.”dedi.
Eğitim alanında hükümetten talepleri olduğunu belirten Ceren, açıklamasının devamında şunları söyledi: “Kamusal eğitime yeterli bütçe, okullarımıza ihtiyacı kadar ödenek ayrılmalı, dershanelerin kapatılması tartışmalarıyla tekrar gündeme gelen, kamu kaynaklarının özel okullara aktarılmasına derhal son verilmelidir. Eğitim ve bilim emekçilerinin bugüne kadar yaşadığı ekonomik hak kayıpları giderilmeli, son 11 yıl içinde satın alım gücümüzdeki azalmayı telafi eden adaletli bir ücret artışı sağlanmalıdır. Ek derslerin ve tüm ek ödemeler temel ücrete ve emekliliğe yansıtılmalı, artan oranlı vergi dilimi uygulamasından vazgeçilmeli ve bu artışlar emekli olanların maaşlarına da yansıtılmalıdır. Eğitim-öğretim yılı başında öğretmenlere yapılan eğitim-öğretime hazırlık ödeneği, her dönem başında olmak üzere yılda iki kez olmalı ve bütün eğitim ve bilim emekçilerine ödenmelidir. Ataması yapılmayan işsiz öğretmenlerin en kısa süre içinde atamaları yapılmalı, öğretmen açıkları en kısa sürede kapatılmalıdır. Eğitimde esnek, kuralsız ve angarya çalışma uygulamalarına son verilmeli, performans değerlendirme ve zorunlu rotasyon girişimlerinden derhal vazgeçilmelidir. Okullarda ve üniversitelerde 4-C, 50-D, taşeron çalışma gibi esnek ve güvencesiz çalışma uygulamalara son verilmelidir. Kamu emekçilerinin grevli toplusözleşme hakkı önündeki engeller kaldırılmalı, gerçek bir toplusözleşme düzenin yaratılması sağlanmalıdır. Siyasi iktidarın yıllardır taleplerimizi yok sayan baskıcı ve dayatmacı anlayışına karşı bütün eğitim ve bilim emekçilerini ve halkımızı bizlerden toplanan vergilerle oluşturulan 2014 bütçesinde taleplerimizin yer alması için birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz.”