Mesut Dedeoğlu, ülkemizde yaşayan 8,5 milyon engelli vatandaşımız bulunduğunu bildirerek, bu engelli nüfusunun aileleriyle beraber 35 milyona ulaştığını vurguladı. Engelli nüfusa yönelik yapılan çalışmaların yetersiz olduğuna işaret eden Dedeoğlu, “Engellilere sorduğumuz zaman, onlarla sohbet ettiğimiz zaman, onlarla konuştuğumuz zaman birçoğunun mutsuz olduğunu görüyoruz ve bunu anlıyoruz. Ne yapmamız lazım? Bu insanları mutlaka rahatlatmamız lazım, engellilerin bütün problemlerine kucak açmamız lazım.” dedi.
Engellilerin çözülemeyecek hiçbir problemi bulunmadığını da ifade eden Dedeoğlu, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yaptığı konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Bu problemler, bu Parlamentoda, bu Mecliste, istenilirse hepsi ortadan kalkar, bu kanunları hep beraber çıkartabiliriz. En önemli konuları eğitimle başlıyor. Engelli olan, yeni yetişmiş ilköğretime başlayacak olan bir çocuğumuz kaynaştırma eğitimine mi başlasın, yoksa kendiyle ilgili özel bir okulda mı eğitim alsın? Bunu hâlâ çözmüş durumda değiliz. Bununla beraber, ağır engelli olan vatandaşlarımız birkaç engellilik özelliğini taşıyan vatandaşlarımız normal okullara mı gitsin, özel eğitim rehabilitasyon merkezlerine mi gitsin? Buna da hâlâ karar vermiş değiliz. Bunlara derhâl bir çözüm bulmak durumundayız. El ele verip bu problemlerin hepsinin altından kalkmak mecburiyetimiz vardır. Bugün baktığımız zaman, bakanlıklarımızda dahi, binlerle ifade ettiğimiz kadrolarımız boş durumda. Bunlara mutlaka bu engelli vatandaşlarımızı yerleştirmemiz gerekiyor, bunların hayatlarını idame ettirmeleri noktasında yardımcı olmamız gerekiyor.”
Konuşmasının devamında Dedeoğlu, “Yine, bunlarla beraber, en büyük problemlerinden bir tanesi, engellinin engelli olduğunu ispat edebilmesi için hastaneden rapor alması gerekir. Bir hastaneden alınan rapor başka bir hastaneden alınan raporla tamamen farklı olabilmektedir.
Engelli vatandaşlar imkan sağladığı zaman başaramayacakları hiçbir şey olmadığını söyleyen Dedeoğlu, “Engellilere imkân verdiğimiz zaman, imkân verildiği zaman başaramayacakları hiçbir şey yok. Aynı eğitimde olduğu gibi, sosyal hayatta olduğu gibi, iş hayatında olduğu gibi, ekonomiye katkı anlamlarında düşündüğümüz zaman, spor anlamında da imkân tanındığı zaman engellilerin başaramayacakları hiçbir şey yoktur.”dedi.
Engelli vatandaşların akülü araba temininde sıkıntı yaşadıklarını belirten Dedoğlu, “Bunlarla beraber, en büyük eksikliklerden bir tanesi Türkiye'de, bedensel engellilerimizin, fiziksel engellilerimizin akülü arabalarına ulaşma noktaları. Maalesef ki bu akülü arabalarımız yurt dışından ithal olarak gelmekte ve fiyatları da çok pahalı. Geçen sene bir konuşmamda dedim ki: Bir teşvik verilsin, bu akülü arabalarımız Türkiye'de üretilsin. Ama maalesef hiçbir ses çıkmadı.” dedi.
Konuşmasının sonunda Dedeoğlu şunları söyledi: “Bir ülkenin, engellisine verdiği değer, o ülkenin kalkınmışlık derecesini gösterir. Bugün, engellilerimizle beraber 35 milyon aileleriyle beraber mütalaa ettiğimizde eğer mutsuzsa, bu devletten, bu Hükümetten beklediklerini alamadılarsa burada bir sorun var demektir. Bunu tekrar irdelemek lazım ve tüm imkânları burada kullanmak lazımdır.”