Türk Parlamenterler Birliği Genel Başkanı Nevzat Pakdil, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü nedeniyle yazılı bir açıklama yaptı. Toplum olarak bir değişim ve dönüşüm yaşadığımızı ifade eden TPB Genel Başkanı Nevzat Pakdil, “Bu değişim ve dönüşüm sırasında aile bağlarımızı, engellilerimizi, yaşlılarımızı unutursak çözülme başlar. Toplum olarak çözüldüğünüzde kalkınmanız, büyümeniz hiçbir anlam taşımaz” dedi.
Dünya Engelliler günü dolayısıyla yazılı bir açıklama yapan TPB Genel Pakdil, “Sağlık, yalnızca hasta veya engelli olmamak değil fiziksel, ruhsal ve sosyal açıdan tam anlamıyla iyi olmak anlamı taşımaktadır. Ülkemizde 8,5 milyon dolayında engelli vatandaşımızın olduğu gerçeği ile karşı karşıyız. Bu rakam ülkemizde her yüz kişiden on birinin engelli olduğu gerçeğini ortaya koymaktadır” şeklinde konuştu.
Pakdil açıklamasını şöyle sürdürdü: “Bu denli yüksek oranda engelli vatandaşımız olmasına rağmen, sosyal hayatta ve çalışma alanında engelli vatandaşlarımızla aynı yoğunlukla karşılaşmıyoruz. Fiziki ortam ve yaşam alanlarımız engelli vatandaşlarımızın rahat hareket etmeleri ve cemiyet hayatına katılabilmeleri için gerekli şartları maalesef taşımıyor. Söz konusu vatandaşlarımızın çalışma hayatında yeterince yer edinmelerini sağlayacak özel eğitim ve istihdam imkânları da yapılan tüm hukuki düzenlemelere rağmen yeterli değildir. Bugün engelli vatandaşlarımızın toplumdan kopması ve kaderleriyle baş başa kalmaları gibi bir sorunla karşı karşıyayız.”
Engelli vatandaşların istihdamının çok önemli bir husus olduğunu sözlerine ekleyen TPB Genel Başkanı Pakdil, “Engelli vatandaşlarımızın sosyal ve çalışma hayatına kazandırılması için çıkarılan kanunlarda belirlenen istihdam zorunluluğu alt sınır üzerinden uygulanmaktadır. Böylece engelli vatandaşlarımızın hem kamuda hem de özel sektörde iş sahibi olmasının yolu açılmaktadır. Kamu kurum ve kuruluşlarında 21 bin engelli memur istihdam ediliyor. Kamu sektöründe engelli istihdamı yapılırken, özel sektörde istihdam oranı çok düşük kalmaktadır. Engelli istihdamına yönelik teşvik edici politikaları daha da artırmalıyız” ifadelerini kullandı.
Bir engelli için iş bulmanın hayatı kolaylaştırmak için yeterli olmadığını belirten Pakdil, “Fiziki alanların ve işyerlerin de engelli vatandaşlarımıza göre dizayn edilmesi gerekiyor. Bu konuda yerel yönetimlere büyük görevler düşmektedir. Toplu taşım araçlarından tutun da, sokakların dizaynına kadar her alanda çalışmalar yapılması gerekmektedir. Bizler de engelliliği acınacak bir durum olarak görmekten vazgeçip her sağlıklı bireyin, bir gün engelli hale gelebileceği gerçeğini kabul ederek bu bilinçle hareket etmeliyiz. Engellilerin en büyük isteği saygı ve sevgidir” dedi.
Pakdil açıklamasını şöyle tamamladı: “Sonuç olarak ifade etmek istediğim husus şudur. Engelli vatandaşlarımız siyasette, sivil toplum örgütlerinde, sosyal hayatta ve çalışma hayatında eşit vatandaşlar olduklarını bilmeli, bu doğrultuda hayatın her alanında kendilerine yer edinmelidirler. Engellilerimizin sorunlarını önemseyip, çağdaş hizmet modellerini geliştirerek engelli vatandaşlarımızı yalnızca tüketen değil, üreten ve bağımsız yaşayabilen insanlar haline getirilmesini hedeflemeliyiz. Unutulmamalıdır ki, her insan bir engelli adayıdır. Onları anlamak, onlarla bütünleşmek medeniyetimizin, inançlarımızın bir gereğidir.”