Eğitim-Bir-Sen İlçe Başkanı Tahsin Çıplak yaptığı açıklamada şu ifadele yer verdi: “Son günlerde eğitim camiamızı yakından ilgilendiren dershanelerin kapatılması sorununa Eğitim-Bir-Sen olarak ilk günden beri eğitim-öğretim boyutu ile bakıyor ve değerlendirmelerimizi buna göre yapıyoruz. Sonuçta bu kurumlar eğitim öğretim sistemimiz içerisinde büyük bir alan teşkil ediyor. Eğitim sistemimizin, alt yapı sorunlarının, müfredattaki çelişkilerin ve en önemlisi öğretmen açığı gibi sorunların beraberinde ortaya çıkardığı dershane sistemi bir sebepten değil sistemin getirdiği olumsuzlukların bir sonucu sonrası ortaya çıkmıştır. Eğitim-Bir-Sen olarak diyoruz ki siz bu olumsuzlukları ortadan kaldırdığınız takdirde dershaneler kapatılmayacak kendiliğinden işlevlerini zaten yitireceklerdir. Bu sebeple ‘dershaneler kapatılmamalı, kapanmalı’ söylemini önemsiyoruz.”
Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanımız Ahmet Gündoğdu ile geçen hafta yapmış olduğumuz Gaziantep bölge toplantımızda bu konuyu değerlendirme fırsatımız da olmuştu. Genel Başkanımız Ahmet Güdoğdu’nun birkaç tespitini de paylaşmak istiyorum. Konuyla ilgili bir rapor hazırlığında olduklarını ve raporun yüzde 80’inin şekillendiğini belirten Gündoğdu “Dershane sebep değil, sonuçtur. Devletin görevi, eğitimde fırsat eşitliğini dört dörtlük sağlamaktır. Bugün eğitim sisteminin altyapı, müfredat ve öğretmen gibi üçayağı var. Altyapıda mükemmel bir ilerleme var, müfredat oldukça iyi ilerliyor ama öğretmen açığı, Bakanın açıklamasına göre, 127 bin. Bugün eğitimin daha önemli sorunları olduğunun altını çizen Gündoğdu, Doğu ve Güneydoğu’da yaptıkları bölge toplantılarındaki izlenimleri Milli Eğitim Bakanı’na ilettiklerini dile getirerek, “Sadece Ağrı’da 2 bin 200 öğretmene ihtiyaç var. 15 gün önce Diyarbakır’daydık, o bölgede de 14 bin 500 öğretmen açığı var. Boş geçen dersler, bu ülkenin çocukları ve bizim için kayıp. Bir de ücretli, vekil öğretmen olarak bu derse girenlerin yanlış insanlar olduğunu düşünün, bunu devletin önlemesi lazım” dedi.
Eğitim-Bir-Sen İlçe Başkanı Tahsin Çıplak, son olarak “Kaliteli eğitimi vererek, dershanelere ihtiyacı hissettirmeyecek bir yapıya gelmek lazım. Dolayısıyla işimiz kaliteli eğitimi veriyor hale gelmek olmalı. Eğer okullar diploma doldurma merkezi, öğretmenler de diploma doldurma memuru olmaktan çıkarılır, hayata hazırlama merkezi haline getirilirse, dershanelerin konuşulmayacağı bir ortama gireceğiz diyorum. Kısa bir cümle olarak, ‘dershaneler kapanmalı, kapatılmamalı.’ Yani eğitimde öyle bir kaliteye ulaşmalıyız ki, dershanelere ihtiyaç hissetmemeli vatandaş. Bunu yaptığımız zaman zaten dershane çok geri planda kalacaktır.”