Çevre ve Orman Bakanlığı’nın Hava Kalitesi Ölçüm İstasyonları’ndan almış olduğu ölçüm değerleri ile havası en çok kirli yerleşim yerlerini tespit eden TÜİK, Kasım 2008’de en çok kirlilik meydana geldiği yerleşim yerlerini bir raporla açıkladı.
Kış aylarında TÜİK’in açıklamış olduğu raporların tamamında yer alan hatta çoğu zaman üst sıralarda bulunan Elbistan, Kasım 2008 Hava Kalitesi raporunda da yine üst sıralarda yer aldı.
Rapora göre Kasım ayında havası en çok kirli olan yerleşim yerleri Samsun ve Iğdır olurken, partikül madde kirliliğinde Elbistan Iğdır’dan sonra ikinci sırada yer alıyor.
Ekim 2008’de kirlilikte üçüncü olan ve Kasım ayında bir basamak yükselerek hava kirliliğinde ikinci sıraya yükselen Elbistan’da gökyüzü, özellikle akşam saatlerinde yani kalorifer ve sobaların yakıldığı saatlerde kara bir bulutla kaplanıyor.
TÜİK, Kasım 2008 raporunda; “2008 yılı Kasım ayında kükürtdioksit (SO2) ortalamalarının en yüksek bulunduğu il ve ilçe merkezleri kirlilik sırasına göre Samsun, Kars, Bitlis, Edirne ve Kütahya’dır. Aynı dönemde partiküler madde (PM10) ortalamalarının en yüksek bulunduğu il ve ilçe merkezleri ise kirlilik sırasına göre Iğdır, K.Maraş (Elbistan), Kütahya, Van, Karabük ve Konya’dır” ifadeleriyle kirliliğin en çok yaşandığı yerleşim yerlerini açıkladı.
Partikül Kirlilik
Elbistan’da partikül madde kirliliği çoğu zaman ve Çevre ve Orman Bakanlığı’nın TEHLİKELİ sınır olarak belirlediği 301-500 arasını çoğu zaman aşılıyor.
Çevre ve Orman bakanlığı’na ait internet sitesinde partikül maddenin insan sağlığı için zararları da şu ifadelerle dile getiriliyor; “Kalp veya solunum rahatsızlıkları olanlar (kalp yetersizliği, kalp ile ilgili damar hastalıkları, astım veya Koah - Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı) ve yaşlı yetişkinler acil servislere başvurabilirler, hastaneye yatabilirler ve hatta bazı durumlarda ölebilirler. Bu grup hava kirliliğine maruz kalırsa göğüs ağrısı, kalp çarpıntısı, nefes darlığı ve yorgunluk hissedebilirler. Partikül kirliliği (hava kirliliği) kalp ritim bozukluğu ve kalp krizi ile de ilişkilendirilmiştir.
Astım gibi solunum rahatsızlıkları bulunanlar bu partiküllere maruz kalırlarsa normalde nefes aldıkları gibi derin nefes alamayabilirler, öksürebilirler ve nefes darlığı çekebilirler. Sağlıklı insanlarda da bunun gibi sağlık etkileri gözlenebilir, fakat ağır sağlık problemleri yaşamayabilirler.
Partikül kirliliği, solunum yolu enfeksiyonlarına hassasiyeti arttırabilir, astım, kronik bronşit gibi mevcut solunum hastalıklarını kötüleştirebilir, ilaç kullanımını ve doktor ziyaretlerini arttırabilir.”