Türk Parlamenterler Birliği Genel Başkanı Nevzat Pakdil, Kahramanmaraş’ta sivil toplum örgütleri, dernekleri, vakıfları ve Suriyeli Sığınmacıların kaldığı çadır kenti ziyaret ederek vatandaşlarla bayramlaştı. İslam aleminin içinde bulunduğu kaos sebebiyle kan ve göz yaşının sel olup aktığını belirten Pakdil, “Savaşın, iç çatışmaların, terörün, darbelerin olduğu yerde medeniyet kuramazsınız, ekonomik kalkınma sağlayamazsınız, bayramınızı bile mutluluk içerisinde kutlayamazsınız” dedi.
Bayramların birlik ve beraberlik günleri olduğunu ifade eden TPB Genel Başkanı ve Kahramanmaraş Milletvekili Nevzat Pakdil, “Fakat İslam âleminde camilerde bombalar patlıyor. İntihar saldırıları düzenleniyor. İç savaşlarda insanlar ölmeye devam ediyor. Darbeler insanların haklarını ellerinden almaya devam ediyor. Bunun sonucunda da insanlar ölüyor, geride kalanlar ise fakirleşiyor. Böyle bir ortamda siz medeniyet kuramazsınız, yoksullukla mücadele edemezsiniz. Hatta kurmuş olduğunuz medeniyetin izleri bile yok olur. Bunu Suriye’de görebilirsiniz. İslam eserleri bu iç savaşta bir bir yok oluyor, yıkılıyor” şeklinde konuştu.
Terör sebebiyle Türkiye’nin milyarlarca dolarının boşa gittiğini de sözlerine ekleyen Pakdil, “Demokratikleşme paketleri ve çözüm süreci ile derinden kanayan bu yarayı tedavi etme imkânı bulduk. Barış ve huzur ise bu bölgelerimizde son bir yıldır ciddi yatırımları da beraberinde getirmiştir. Türkiye bu huzur ortamında en hızlı büyüyen ekonomi haline gelmiştir. Bu süreci baltalamak isteyenler mutlaka olacaktır. Bu süreci baltalamak isteyenlere en güzel cevabı bölge halkı verecektir, bin yıldır birlikte yaşayan bizler vereceğiz” diye konuştu.
Türkiye Yoksullakla Mücadelede Örnek Ülke Oldu
Türkiye’nin son 10 yılda yoksullukla mücadelede önemli yol kat ettiğini ifade eden Türk Parlamenterler Birliği Genel Başkanı ve Kahramanmaraş Milletvekili Nevzat Pakdil, “Sosyal içerme ve yoksullukla mücadele amacıyla daha kapsayıcı bir sosyal güvenlik sistemi, daha etkin ve yaygın bir sosyal destek sistemi oluşturduk. İşgücü piyasasına yönelik önemli reformlar neticesinde Türkiye, ekonomik krizin istihdam üzerindeki etkilerinin en az hissedildiği ülkelerden birisi haline geldi. Ekonomik kriz döneminde dünyada genel olarak sosyal harcamalar azalırken ülkemizde bu alanda yapılan harcamaların artması, sosyal yardımların gerek kapsam gerekse miktar bakımından artış göstermesi ve yoksullukla mücadelede kurumsal kapasitenin geliştirilmiş olması, krizin yoksulluk ve gelir eşitsizliği üzerindeki olumsuz etkilerini kaldırdı. Bu gelişmelere bağlı olarak gelir dağılımında iyileşme kaydedildi. Kadın, çocuk, engelli ve yaşlıların ekonomik ve sosyal hayatta daha fazla yer almalarına ve yaşam kalitelerinin yükseltilmesine yönelik önemli adımlar atıldı, geri kalmış bölgelerimizde sosyal içermenin sağlanması kapsamında Sosyal Destek Programı (SODES) başta olmak üzere bölgesel sosyal kalkınma programları uygulandı” dedi. Pakdil konuşmasını şöyle tamamladı:
“2014-2018 döneminde Türkiye’nin uluslararası değer zinciri hiyerarşisinde üst basamaklara çıkmış, yüksek gelir grubu ülkeler arasına girmiş ve mutlak yoksulluk sorununu çözmüş bir ülke haline gelmesini planlıyoruz. Bu amaç doğrultusunda, 2018 yılında GSYH’nın 1,3 trilyon dolara, kişi başına gelirin 16 bin dolara yükseltilmesi; ihracatın 277 milyar dolara çıkarılması; işsizlik oranının yüzde 7,2’ye düşürülmesi hedeflenmektedir. Bu hedefler doğrultusunda ülkemizin büyüme performansının daha yüksek, istikrarlı ve sürdürülebilir bir yapıya kavuşturulması, rekabet gücünün ve toplumun refah seviyesinin artırılmasını öngörmekteyiz. Tüm bunlar tam anlamıyla huzurlu bir ortamda gerçekleştirilir. Huzurumuzu, birliğimizi, dirliğimizi bozmaya yönelik tüm engellemelere müsaade etmeyeceğiz.”