Ramazan Ayı bugün başlarken, Elbistan Toplum Sağlığı Merkezi Sorumlu Hekim Vekili Dr. Seda Güven’den Ramazan Ayı’nda beslenmeyle ilgili hem uyarı hem de öneri geldi. Güven, oruç nedeniyle insanların uzun bir süre aç kalacağını o nedenle de beslenmelerine dikkat etmeleri gerektiğini belirtti.
Güven, yaptığı açıklamada şunları kaydetti; “Yeterli ve dengeli beslenmenin ramazan ayında da sürdürülebilmesi için iftarla sahur iki ana öğün ile, iftardan sonra 1-1.5 saat aralıklarla iki ara öğün şeklinde düzenlenmeli, en az üç öğünü tamamlamalı ve mutlaka sahur yapılmalıdır. Gece gece yatmadan önce yemek yemenin veya sahurda sadece su içerek niyetlenmenin çok zararlı bir davranış olduğu unutulmamalıdır. Sahura kalkılmaması veya gerektiği kadar yenmemesi aç kalınan süreyi arttırmakta bunun sonucunda açlık kan şekeri daha erken zamanda düşmekte ve verimsizliğe neden olmaktadır. Sahurda gerektiğinden fazla yenmesi metabolizma hızı yavaş olduğu için yağa dönüşme hızı ve kilo alma riski daha fazladır. Bu nedenle sahura mutlaka kalkılmalı ve sahur yemeğinde süt, yoğurt, peynir, yumurta gibi besinlerden oluşan hafif bir kahvaltı yapılmalı ya da çorba, sebze ve zeytinyağlı yemeklerden oluşan bir öğün tercih edilmelidir. Ancak gün içerisinde aşırı acıkma problemi olanların midenin boşalma süresini uzatarak acıkmayı geciktiren kuru fasulye, nohut, mercimek, bulgur pilavı gibi yemekleri tüketmesini; aşırı yağlı, tuzlu ve ağır yemekler ile unlu gıdalardan uzak durulması gerekir.
Ramazan Ayında uzun süre aç kalınması, kan şekerinin düşük olması iftar sofralarında gerektiğinden fazla yenmesine sebep olmaktadır. Beyin doyma emrini yemekten 15-20 dakika sonra verir. Çok hızlı yemek yendiğinde (lokmalar iyice çiğnenmeli)bu süre zarfında fazla miktarda, enerjisi yüksek besinler yenilebilir ve bu durum ilerleyen günlerde kilo alımına da zemin hazırlar.İftara peynir, domates, zeytin gibi kahvaltılıklar veya çorba gibi hafif yemeklerle başlanılması, 10-15 dakika sonra az yağlı et yemeği, sebze yemeği veya salatayla devam edilmesi uygundur. Yine enerji veren ancak kan şekerini dengeli bir biçimde yükselten besinler (bulgur pilavı, kepekli ekmek veya kepekli makarna gibi posalı besinler) tercih edilmelidir. İftarda aşırı şerbetli, yağlı tatlılar yerine; sütlü tatlılar (sütlaç, güllaç, muhallebi vb.) veya meyve tatlıları tercih edilmelidir. Tek seferde büyük porsiyonlar yerine, iftardan sonra birer saat ara ile her seferinde azar azar küçük porsiyonlar şeklinde beslenilmelidir.
İftar yemeğinden sonra televizyon veya bilgisayar karşısına geçmek, koltukta dinlenmek yerine biraz hareket etmek, kısa mesafeli yürüyüşler yapmak sindirime yardımcı olması açısından yararlı olmaktadır.
Oruç tutmak sağlıklı insanların metabolik dengesinde çok önemli değişiklikler yapmaz. Bununla birlikte bazı hastalıklarda (şeker,kalp hastalığı, karaciğer yetmezliği vb.) veya özel durumlarda (hamilelik ve emziklilik) olumsuz sonuçlar doğurabileceği göz ardı edilmemelidir. Kronik hastalığı olan vatandaşlarımızın hekime danışıp,kontrollerini yaptırdıktan sonra sağlığı uygunsa oruç tutmalarını tavsiye ediyorum. Ramazan Ayı’nın çok sıcak geçecek olması sağlık problemlerinin görülme sıklığını arttıracağından halkımızın dikkatli olması ve şikayetleri olursa vakit geçirmeden sağlık kuruluşuna başvurması gerekir.”