26 Haziran 2013 tarihinde Elbistan Pınarbaşı Mahallesi’nde meydana gelen olayda İ.Ç., eşi Ş.Ç. ile tartışmış, iddialara göre tartışma sonunda Ş.Ç., İ.Ç.’nin burnunu kıkırdak ile burun kemiğin birleşim noktası olan uç tarafından kesti. Olaydan bir gün sonra polise teslim olan Ş.Ç. tutuklanıp cezaevine konulurken, İ.Ç. kaldırıldığı Elbistan Devlet Hastanesi’nde yapılan ilk müdahalesinin ardından Adana'daki Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi'ne sevk edilmişti. Tedavi altına alınan İ.Ç.'nin, burnunun ön kısmının 2 santimetre kadar koptuğu saptandı.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı yetkilileri de hastaneye gelerek yaralı kadının tedavisiyle yakından ilgilendi. İ.Ç. bakanlık gözetimine alındı.
Üzeri Alın Dokusuyla Kaplanacak
İ.Ç.'nin yapılacak bir dizi ameliyatla yüzde 90 oranında sorununun çözüleceğini belirten ÇÜ Tıp Fakültesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Metin Yavuz, yapacakları tedaviyle ilgili bilgi verdi.
İ.Ç.'nin burnunun ucu kopuk olarak tedaviye alındığını ve kopan parçanın kendilerine ulaşmadığını kaydeden Prof. Dr. Yavuz, şunları anlattı; “Hastamızın en önemli organlarından biri burun ve esas işlevi nefes alması ve bir de görüntü. Biz bu iki noktaya odaklandık. Nefes almasının düzgün ve sorunsuz olması ve aynı zamanda da kopan burunun ucunun hem anatomik, hem fonksiyonel hem de estetik olarak normal hale getirilmesini amaçlıyoruz. Hastamızın burun kemiğinden sonra gelişen kıkırdak bölgesinde eksiklikler var. Biz bunu hastanın kendi burun dokusundan yapamayacağımız için, diğer bölgelerinden buraya kıkırdak getirmeyi uygun gördük. Yumuşak kıkırdak olarak hastanın kulaklarından alacağımız kıkırdakları, sert kıkırdak olarak da hastanın kendi kaburga kemiğinin birleştiği yerdeki kıkırdağı tercih ettik. Yapılan burun ucunun üstünü de, burun dokusuna uygun renkte ve kalitedeki dokuyu alın bölgesinden getirmeyi planladık. Alın bölgesinden doku getirdiğimiz zaman alında da 'yama şeklinde iz kalmasın' diye, oraya da bir doku genişleticisi yani bir silikon balon yerleştirmeyi plandık. İlk yaptığımız alın bölgesinin genişletilmesinin uygulanmasıdır. Asıl ameliyata hazırlık operasyonudur bu. Bu süreç 1 hafta 10 gün sürer. Ardından da eksik gördüğümüz dokuları kulaktan veya kaburga kemiğinin birleşim yerindeki kıkırdağından alacağımız dokularla yeni bir burun ucu yapacağız. Bunun üzerini de alından getireceğimiz dokuyla kapatmayı planlıyoruz.”
İlk Şoku Atlattı
Hastanın ilk ameliyatından sonra durumunun iyi olduğunu da anlatan Prof. Dr. Metin Yavuz, şunları söyledi; “Şu anda hastamızla biz tamamen konuşarak koordinasyon sağlamış durumdayız. O ilk şoku atlattı. Bu, sonuçta bir organ kaybı. Bu organ kaybının başlangıçta verdiği şoktan biraz uzaklaşmış durumda. Çünkü bizim ona yapacağımız ameliyatlarla bu sorunun tamamen orijinal olmayacağını biliyor ama, büyük şekilde hallolacağını düşünüyor ve bundan da umutlu. O yüzden daha iyi durumda olduğunu söyleyebilirim. Hastayı çok kısa sürede taburcu edebiliriz ama, ne zaman taburcu edeceğimize hastayla birlikte karar vereceğiz.”