‘Türkiye’nin devam eden ve son günlerdeki gelişmeler çok tehlikeli olaylar nedeniyle ülkemizin sorumluluk duyan ve endişelenen bir partisi olarak bu açıklamayı yapmaya ihtiyaç duyduk’ diyen Büyük Birlik Partisi MKYK Üyesi İbrahim Alagöz, merhum Muhsin Yazıcıoğlu’nun ülkenin bu durumlara gelmesine rıza göstermediğini belirterek; “Dünya Türklüğünün ve İslam aleminin birlik bütünlüğü için çalışan rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu, onun idealini tehlikeli gören dış güçler ve içerdeki taşeronlarınca ortadan kaldırılmıştır. Çünkü o yaşadıkça kötü emellerine ulaşamayacaktı. Şimdi o güçler hükümetinde gerçekleri yeterince tahlil edemeyen yada işlerine geldiği için öyle davranan mensuplarınca ülkeyi sonu belirsiz maceraya sürüklemektedirler. Açılımlar, süreçler, akiller icat ederek milleti oyalamakta, çok tehlikeli oyunlara girmektedirler. Habur açılımında da böyle olmadı mı? En son çare vatan haini bebek katili hükümetin birinci ortağı, baş akili danışmanı velhasıl her şeyi olmuştur. Başbakan PKK silahı bırakıp sınır dışına çıkacak dedi. Sanki oradan gelmemişler gibi öyle bir durum olmadı, herkes sustu. Hatta geri çekilen teröristlerin Kandil’de eğitim için çekileceği silah bırakılmayacağı terörist komutanlarınca söylendi. Yine hükümet suspus. Zaten oradan gelerek olay yapan teröristlerin dinlenip eğitimini tamamlayıp tekrar gelmeyeceğini kim garanti edebilir. Yoksa amaç seçime kadar eylemsizlik meselesimidir? Üstelik askerimizde sınırlardan çekilmişken. Bizim Kürt meselesi diye bir problemimiz yoktur. Hiç de olmamıştır. Vatandaşımız olan Kürt, Türk, Laz, Çerkez ve diğerleri iç içe kaynaşmış kız alıp vermiş akraba olmuşlar. Vatanı beraber kurtarmış yan yana çarpışarak bu Cumhuriyeti kurmuşlardır. Hiç bir ayırım olmadan isteyen milletvekili, başbakan, cumhurbaşkanı, general, bürokrat, büyük iş adamı olmuyor mu? Hiç bir engel var mı? Bunları kaşımak huzursuzluk çıkarmak dış güçlerin oyunudur. Hükümet de bu oyunun figüranı durumuna düşüyor. Bilerek veya bilmeyerek” dedi.
Açıklamasında Reyhanlı’da yaşanan bombalı saldırıya da değinen Alagöz; “Reyhanlı’da yaşanan katliam ülkeyi zayıflatıp komşularıyla zaten var olan husumeti daha da körüklemek için yapılmıştır. Suriye ile bizim ne alıp veremediğimiz vardı. İnsanlarımız birbirleriyle dost akrabaydı. Nereyle problemimiz vardı ki. Başbakan Arap ülkeleriyle diyalog kurdu. Her gittiği yerde karışıklık çıktı. İnsanlar katledildi. Irak’ta da olduğu gibi kadınlarına, kızlarına tecavüz edildi. Tüm bunlar Amerika ve İsrail’in oyunları, hükümet hep bu oyuna alet oluyor. Planın uygulanmasını kolaylaştırıyor. Ülkeyi maceraya atıyor. Reyhanlı katliamı kesinlikle hükümet güçlerinin işi değil denmektedir. Halk arasında da genel kanaat bu yöndedir. Katliam olur olmaz Dışişleri Bakanı Almanya’da gülerek demeç veriyor. Hedef gösteriyor. Hükümet de önce sus pus sonra aynı demeçler ve Bakanlar olay duyulunca yola çıktı deniyor. Sekiz saat geçiyor, halen gelemiyorlar. Üstelik Adalet Bakanı da Hataylı. Bu ne duyarsızlık. Hükümet üyelerinin Bakanların verdiği demeçler çelişkilerle doludur. Olayın failleriyle ilgili doyurucu açıklama yok. Hatta bu olayın olacağı önceden biliniyordu söylentileri de var. Suriye ile Amerika’nın yapacağı savaşta Türkiye’yi de yanına almak için yapılan bir provokasyon olduğu da söyleniyor. Büyük ihtimal çünkü bu kritik ortamda Suriye Hükümeti bu olayı niye yapsın. Muhalif güçler İsrail ve Amerikan ajanlarınca yapılma olasılığı daha yakın.
Artık aklımızı başımıza almak zorundayız. Hükümet çok şımardı. Sağlıklı düşünemez hale geldi. Yabancıların oyuncağı haline geldi. Neyin ülke yararına, neyin değil hesap edemiyor. 330 milletvekili de sadece dinlemekle yetiniyor. Fikir üretecek kapasiteleri yok. Hükümette birkaç kişinin dediği oluyor. Sanki diktatörlerle idare ediliyoruz. Diktatörde ülkesini düşünür. Bunlar kadar teslimiyetçi olamaz. Artık sağlıklı düşünme zamanı, işin şakaya gelir tarafı kalmamıştır. Üç beş poşetin üç beş torba kömürün meselesi değil. Vatan meselesi, millet meselesi, bayrak meselesidir. Hiçbir şeye benzemez yeniden İstiklalimizin durumunu düşünür olmuşuz. İstiklalimiz tehlikeye girerse hiç bir şeyin ehemmiyeti kalmaz. Geç kalmadan tedbir almak zorundayız. Hükümeti uyarmak gerekiyor, doğruları haykırmak gerekiyor. Bunları bir parti yetkilisi olarak değil duyarlı bir vatandaş olarak da belirtmem gerektiği için söylüyorum. Bu duygu ve düşüncelerle Allah sonumuzu hayreylesin” ifadelerini kullandı.