Başta Ulu Camii olmak ilçemizin tarihi mekanlarında çekimler yapmak üzere ekibiyle birlikte Elbistan’a gelen Araştırmacı-Yazar Talha Uğurluel, ilk olarak Elbistan belediye Başkanı Durmuş Küçük ile birlikte çekimler yaptı.
Çekimler ve program hakkında açıklamalarda bulunan Uğurluel, Elbistan’ın tarihteki önemine değinerek; “TRT Türk’te yeni bir programımız başladı. Bu gezi programı, gezi, tarih ve sanat tarihi programı. Amacımız Türkiye’yi gezerek tanıtmak, ama biliyorsunuz genelde gezi programları yemek ağırlıklı oluyor. Yöre tanıtım ağırlıklı. Biz bunun dışında bir şey yapmak istedik. Türkiye’nin çok bakir bir geçmiş tarihi var ve insanlarımız tarihe meraklı. İnsanlar artık kendi memleketinde, mahallesinde bir medrese, böyle bir hanın, bir manastırın dilini öğrenmek istiyor. Bu amaçla biz dedik ki; mantı, dolma, kebap, sarma değil de, sır tarihi ve sanat tarihini anlatan bir çalışma yapalım. Bir aydır çekimler devam ediyor. İstanbul merkezi çekiyoruz, Anadolu’yu çekiyoruz. Bu amaçla Elbistan’a da geldik. Moğolların dünya tarihinde iki büyük yenilgisi var. Bu iki yenilgiden biri olan 1277’de Elbistan Savaşı burada oldu. Kimse bunu bilmiyor. Yoksa Moğolların, Baybars canını okumuştur. Burası o anlamda çok özel bir yer” dedi.
Elbistan Belediyesi tarafından Cumhuriyet Meydanı’na yaptırılan çeşmenin de çok güzel olduğunu söyleyen Talha Uğurluel; “Belediye Başkanımızın girişimiyle bir çeşme yapılmış. Biz bunu duyduk çok hoşumuza gitti. Çokta orijinal yapılmış, Osmanlı, Memluklu, Selçuklu sentezi olmuş. Hem sahip çıkmayı desteklemek, hem de Elbistan’daki bu tarihi değerleri ortaya koymak amacındayız. İkincisi, bu aralar Kanuni Sultan Süleyman çok merak ediliyor. Kanuni’nin annesi Hafize Hatun, Babası Yavuz Sultan Selim. Bakıyorsunuz Kanuni’nin babaannesi Trabzon’da yatan Gülbahar Hatun Elbistanlıydı. Buralardan kalkıp gelin gitti. İkinci Bayazıt’la evlendi. Bu anlamda Elbistan kıymetli bir yer. Biz burada çekimlerimizde hem Memluk’u, Baybars’ı, Moğol yenilgisini, Ayşe Gülbahar Hatun’u konuşacağız. Osmanlı’daki çok evlilik ama o çok evliliğin arkasındaki fedakârlık, birbirlerini göremeyen ve sancaklarda ölen anneleri anlatacağız. Hiç birisinin mezarı İstanbul’da değil, farklı yerlerde. İçinde bulunduğumuz Ulu Camide önemli, Mimar Sinan’a ilham olmuş bir cami burası. Bir ana kubbeye 4 yarım kubbe, İstanbul’da Şehzadebaşı’nın ilham eseri budur. Bu anlamda çok önemlidir” şeklinde konuştu.