Hamamcı mesajında “ Bugün ulusal egemenliğimizin, demokrasi ve bağımsızlık mücadelemizin 93. yılını büyük bir heyecan ve coşkuyla kutluyoruz. Çünkü biz, Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde kurduğumuz TBMM ile savaş koşullarında bile ulusal egemenliği ve demokrasiyi yaşatabilen bir ulusuz” dedi.
Eğitim İş Elbistan Temsilcisi Hasan Hamamcı açıklamalarının devamında şunlara yer verdi: “ TBMM, Ulusal Kurtuluş Savaşı yıllarında top seslerinin yankılandığı, ateş, kan ve barut kokularının sardığı bir ortamda kurulmuştur. Ulusumuzun kaderini tayin eden bütün kararlar, bu mecliste tartışılarak alınmıştır. Ulusal egemenlik, varlığını burada göstermiş; insan onuruna en uygun yönetim biçimi olan demokrasi, gücünü halktan alan TBMM sayesinde yaşam bulmuştur.
Çağdaş demokrasilerde rejimin temelini oluşturan yasama-yürütme-yargıdan oluşan kuvvetler ayrılığı ilkesi, maalesef AKP iktidarı döneminde yok edilmiştir. TBMM büyük yara almıştır.
Tarikat-cemaat-siyaset ilişkisinde biat kültürüyle yetişen AKP yöneticileri, bir taraftan demokrasi havarisi kesilirken, diğer taraftan da tek parti iktidarı ve başkanlık sistemiyle padişahlık rejimine özlem duymaktadırlar. “İleri demokrasi” diye diye demokrasiyi, “kanun” diye diye de kanunları tepelediler. Bağımsızlığımızı, özgürlüğümüzü ve demokrasimizi taçlandıran, aydınlanma devrimimiz Cumhuriyet’in kazanımlarını yok etmek için her türlü çabayı göstermektedirler. Cumhuriyetle hesaplaşılmakta, kin ve intikam duyguları içinde hareket edilmektedir.
Eğitim-İş olarak ülkemiz üzerinde oynanan oyunları görüyoruz. Bağımsızlığımıza ve özgürlüğümüze ciddi saldırılar yapılmaktadır. Bunun nedeni ülkemizin yapılması düşünülen yeni anayasayla bir bölünme sürecine sokulmak istenmesidir. Bu nedenle de bir sindirme siyaseti izlenmektedir.
Ne yazık ki üniter devlet yapısı AKP ve terör örgütü eliyle parçalanıyor. Yaşananlar bağımsız yargıyı, medyayı ve üniversiteleri kısacası ülkeyi kuşatan küresel tezgahı anlamlı hale getiriyor. Emperyalizmin ülkede siyasal istikrarsızlık yaratması için 12 Eylül faşizmi koşullarında palazlandırdığı terör örgütü, nihayet Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile eşit koşullarda masaya oturtuldu. Devlet eliyle teröre siyasal meşruiyet sağlandı. Anadolu topraklarında tarihin hiçbir döneminde görülmemiş büyüklükte bir ihanet yaşama geçirilirken toplumsal yıkım projesi, toplumsal barış ve huzur projesi olarak halka pazarlanmaya çalışılıyor.
Ayrıca komşumuz Suriye’ye karşı yapılan savaş çığırtkanlığı ülkemizde ve bölgemizdeki barış ve kardeşlik ilişkilerini tamamen yok etmekte, buna bağlı olarak ulusal birliğimiz, bütünlüğümüz de zedelenmektedir.
Küresel sermayenin ve emperyalizmin sözcüsü ABD ve onun teslimiyetçi yerli işbirlikçileri şimdi de çuvalı Cumhuriyet’imize, bağımsızlığımıza, özgürlüğümüze ve demokrasimize geçirmeye hazırlanmaktadırlar. Hem de ileri demokrasi naraları atarak. İşte Türk Ulusu bütün bunları görerek ve sorgulayarak kararlı bir duruş sergilemek zorundadır.
Eğitim-İş olarak; 93 yıl sonra bize bağımsızlığımızı ve ulusal egemenliğimizi, özgürlüğümüzü kazandıran Ata’mızı daha çok özlüyor, O’na ve mücadele arkadaşlarına daha çok minnet duyuyoruz. Aldığımız emanetin sorumluluğunu ve bilincini taşıdığımızın herkes tarafından bilinmesini istiyoruz.
Bu duygular ve düşüncelerle aydınlık geleceğimizin güneşi ve güvencesi çocuklarımız başta olmak üzere, tüm ulusumuzun 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutluyoruz. Barış ve kardeşlik içinde yaşanacak bir gelecek diliyoruz.”