Pakdil, Afşin Kaymakamlığı’nda düzenlenen istişare toplantısında yaptığı konuşmada, dünyada ve Türkiye’de tatlı su kaynaklarının sınırlı olduğunu belirterek, küresel ısınma ile birlikte bu kaynakların giderek azaldığını ifade etti. Dünyayla paralel olarak Türkiye’de de yer altı ve yer üstü suların en verimli şekilde kullanılması yönünde düzenlemeler yapıldığını kaydeden Pakdil, gelecekte yüzyılda en çok aranan kaynağın su olacağını vurguladı. Pakdil, şunları kaydetti:
“Özellikle dünyada ve ülkemizde su kaynaklarının tespiti, geliştirilmesi, işletilmesi, bakımı ve yerel yönetimlerden merkezi yönetimlere varıncaya kadar değişik idari kademelerdeki su sorunlarının belirlenmesi, tartışılması ve çözüm yöntemlerinin araştırılması ahenkli ve eşgüdümlü bir silsileyi gerektirmektedir. Tüm kurumlar uyum içinde olduklarında ülke ve yerel yönetimlerin su sorunlarına sağlıklı ve verimli çözümleyici cevaplar bulunabilir. Öncelikle suyun verimli kullanılması bizden başlar. Abdest alırken bile suyu verimli kullanmak zorundayız. Bu konuda bizim kadim geleneğimiz ve inanç yapımız vardır. Daha sonra tarım arazilerimizi sularken, suyu en modern teknolojiyi kullanarak sulamalıyız.”
İlerleyen yıllarda dünyada 3 milyar insanın su sıkıntısı çekeceğini işaret eden Pakdil, “Dünyada şua anda kişi başına düşen yıllık su kullanımı ortalaması 8 bin 549 metreküp. Bu oranın artan nüfus karşısında, 2050 yılında 4 bin 380 metreküpe düşmesi beklenmektedir. Her ne kadar bu durum, önemli bir su sıkıntısına işaret etmiyor gibi görünse de, tatlı su kaynaklarının yer ve zamana bağlı olarak eşit biçimde dağılmamakta olduğu göz önünde bulundurulduğunda, 2030 yılına gelinmeden dünya üzerinde 3 milyar insanın su kıtlığı ile karşı karşıya bulunacağı öngörülmektedir” diye konuştu.
Türkiye’de akarsuların son yıllarda daha verimli kullanılmaya başlandığını dile getiren Pakdil, son 10 yılda “Su akar Türk bakar” ifadesinin ortadan kalktığını söyledi. Akarsuların üzerine HES’ler yapıldığını anımsatan Pakdil, sözlerini şöyle tamamladı:
“Dünya üzerinde hidroenerji potansiyelinin sadece yüzde 31’i kullanılabilmektedir. Gelişmiş ülkelerde, bu oran yüzde 80’lere varmaktadır. Türkiye, dünya hidroelektrik potansiyeli içinde yüzde 1 payı ile sekizinci sırada gelmektedir. Teknik yapılabilir potansiyel olan 250 milyar KWH/yıl ile Avrupa potansiyelinin yaklaşık yüzde 20 si mertebesinde hidroelektrik potansiyele sahip bulunmaktadır. Bir başka açıdan baktığımızda Türkiye Avrupa hidrolik potansiyelinde Rusya ve Norveç' ten sonra üçüncü sırada gelmektedir. Bu potansiyelimizi şimdiye kadar çok iyi kullanamadık ama bu durum artık değişiyor.”
Toplantıya Afşin Kaymakamı Faik Arıcan, Belediye Başkanı Fazlı Aydoğan, belde belediye başkanları, muhtarlar, il genel meclis üyeleri ve vatandaşlar katıldı.