1914-1990 yılları arasında Malatya’nın Darende İlçesi’nde yaşayan, yaşamı boyunca yardımseverliği, şairliği, kurduğu vakıfla yaşadığı ilçenin sosyal, ekonomik, eğitim, bilim, sağlık ve sanat hayatına ciddi katkılar sağlayan Osman Hulusi Ateş’in örnek yaşantısının, geride bıraktığı hizmet ve eserlerinin tüm dünya tarafından daha yakından tanınması amacıyla Es-Seyyid Osman Hulusi Efendi Vakfı tarafından Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü olan UNESCO’ya 2014 yılının Hulusi Efendi Yılı ilan edilmesi için başvuruda bulunuldu.
Es-Seyyid Osman Hulusi Efendi Vakfı Elbistan Temsilcisi Faruk Gürbüz, 2014 yılının Osman Hulusi Ateş’in doğumunun 100. yılı olduğunu ve bu yılın da Hulusi Efendi Yılı ilan edilmesi için vakfın genel merkezince UNESCO Türk Milli Komisyonu’nda resmi başvurunun yapıldığını söyledi.
Gürbüz; Osman Hulusi Ateş’in yaşadığı döneme insani değerler saçan, bir insanın yapması için güç olan işleri yapan, asırları etkileyen bir şahsiyet olduğunu ve bu örnek şahsiyeti tüm dünyanın daha yakından tanıması gerektiğini söyledi.
Osman Hulusi Ateş’in evrensel ve hümanizm değerlerine önem veren¸ çevresindekileri bu şekilde yönlendiren¸ kurduğu vakıf ve bıraktığı eserleriyle birçok güzelliği asrımızda bütün dünyaya ulaştıran ve gelecek asırlarda da etkisi devam edecek bir şahsiyet olduğunu ifade eden Es-Seyyid Osman Hulusi Efendi Vakfı Elbistan Temsilcisi Faruk Gürbüz; “Es-Seyyid Osman Hulusi Efendi, herkese değer veren düşünce ve görüşleriyle insanlığa hizmet etmiş; eğitim¸ kültür¸ sosyal¸ sağlık¸ sanat¸ bilim¸ mimari¸ ekonomi gibi alanlarında hizmetlerini halka halka genişletmiştir. Her canlıya hizmet prensibiyle Darende'den tüm dünyaya hizmetler taşımış¸ arkasında bıraktığı eşsiz eserleri ve kurduğu vakıfla bu hizmetlerin artarak devam etmesine vesile olmuştur.
‘Doğruluk karın olsun vefa şiarın olsun/Fazilette sehada örnek insan ol örnek’ sözlerinde olduğu gibi 1914-1990 yılları arasında yaşadığı devre insani değerler saçan¸ kalemi ve kelamıyla¸ ölümsüz eserleri ve hizmetleriyle gönüllere taht kurmuştur. Hulusi Efendi'nin bir mutasavvıf aynı zamanda da bir Divan şairi olduğu belirtilen açıklamada soyunun anne ve baba tarafından Hazreti Muhammed'e (s.a.v) ulaşmaktadır.
Hulusi Efendi'nin sadece gönüllerin insanı değil¸ aynı zamanda sosyal hayata katkıları ile toplumun saygı¸ sevgi ve muhabbet beslediği örnek bir şahsiyettir. O¸ insanların dertlerine derman olmuş¸ sosyal¸ kültürel¸ ilmi ve irşat faaliyetlerinin yanında¸ insanlarla ilişkilerinde dürüst¸ cömert¸ başkalarına yük olmayan¸ onların yükünü paylaşan bir kişi olmuştur. O¸ kendi elinin emeği ile geçinen¸ kimseye kötülük etmeyen¸ kendisine yapılan kötülüğü de affedebilen¸ her fırsatta tüm çevresine birlik¸ beraberlik ve barışçıl mesajları veren biridir. Hulusi Efendi'nin Türk Edebiyatı'nın tasavvuf sahasında 20. yüzyıla damgasını vuran âlim¸ şair ve bir gönül sultanıdır.
Yapmış olduğu tüm hizmetlerin toplumun farklı kesimleri tarafından takdire şayan olan Hulusi Efendi'nin 76 yıllık ömründe bir insanın yapması hayli güç işleri başarıp¸ geride bıraktığı büyük eserleri¸ evlatları ve kurduğu vakıfla bugün olduğu gibi ileride daha nice hayırlı işlere vesile olacak hizmetlerin temelini atmıştır.
UNESCO'nun amacı¸ eğitim¸ bilim¸ kültür¸ iletişim ve enformasyon yoluyla¸ küresel barışın tesisine fakirliğin ortadan kaldırılmasına¸ sürdürülebilir kalınmaya ve paylaşılan ortak değerlere dayalı bir toplumlar arası diyaloga katkıda bulunmaktır. Bu nedenle vakfımız, insanlığa hizmeti prensip edinen Es-Seyyid Osman Hulusi Efendi'nin doğumunun 100. yılı olan 2014'ü Türkiye ve dünyada ‘Hulusi Efendi Yılı’ ilan edilmesi için UNESCO’ya resmi başvuruda bulunmuştur” dedi.
Osman Hulusi Ateş Kimdir?
2014 yılının Türkiye ve dünyada Hulusi Efendi Yılı ilan edilmesi istenen Es-Seyyid Osman Hulusi Ateş’in öz geçmişi, yaptıkları, yaşantısı, hizmetleri ve eserleriyle ilgili olarak vakfın internet sitesinde şu bilgiler yer alıyor. “Es-Seyyid Osman Hulûsi Efendi 1914-1990 yılları arasında Darende'de yaşamış bir gönül sultanıdır. Soy bakımından 12. batından Somuncu Baba'ya oradan da Hz. Muhammed (S.A.V) Efendimize ulaşan nesebiyle 36. kuşaktan Peygamberimizin soyundandır. Babası Es-Seyyid Şeyhzâde Hatip Hasan Efendi, annesi Seyyid İbrahim Taceddin-i Veli soyundan Fatıma hanımdır. Her iki yönden de Peygamber Efendimizin soyundandır. 1945-1987 yılları arasında 42 sene bilfiil Somuncu Baba Camii'nde görev yapmıştır.
Es-Seyyid Osman Hulûsi Efendi aynı zamanda mutasavvıf ve şairdir. Divan şiirinin 20.yüzyıldaki örnek temsilcisi bu zâtın Gazel, İlahi, Kaside, Rubaiyyat ve Müstezat türünden meydana gelen, Divân-ı Hulûsi-î Darendevî adlı eseri ile, yakınlarından başlamak üzere ahbaplarına yazdığı, nazım ve nesir şeklinde mektupların toplandığı Mektûbat-ı Hulûsi-î Darendevî ve Hutbeler adlı eserleri vardır. Bu eserler kendisinin kuruculuğunu yaptığı Es-Seyyid Osman Hulûsi Efendi Vakfı tarafından neşredilmiştir. Her zaman halkın yanında Hakk'la beraber olma yüceliğini şahsında ve eserlerinde görmek mümkündür.
Hayatı boyunca kendini insanlığa hizmete vakfetmiş, gerçek manâda tasavvufun insanlığa hizmet olduğunu örnek ahlâkıyla sergilemiştir. “Allah güzeldir, güzel olanı yapar” prensibi ile güzel olan her şeyi insanların hizmetine sunmuştur. Yapılan hizmetleri Allah için yapan ve topluma örnek olan yüce şahsiyetlerden biridir.
Geçmişten geleceğe hizmet etme aşkı ve heyecanı ömrünün son günlerine kadar devam etmiştir. Tarihin derinliklerinde yaşayan, değişik yol ve metodlarla tüm insanlığa hizmet eden büyük mutasavvıflar, Mevlana, Somuncu Baba, Yunus Emre, Alaaddin Attar, Hacı Bayram-ı Veli, Akşemseddin, Abdurrahman-ı Erzîncâni, Fethullah-i Musûli, Taceddin-i Veli gibi Osman Hulûsi Efendi de kendi asrı olan 20.asırda insanlığa hizmet etmenin neşvesini, neşesini insanlık alemine göstermiş, bir insan ömrünün nasıl dolu dolu yaşanacağını, güzel ve örnek ahlâkı ile ortaya koymuştur.”