Memur-Sen’in başörtüsü konusunda başlatmış olduğu kampanyadan dolayı kutladığını söyleyen Saadet Partisi Elbistan İlçe Başkanı Ali Eminoğlu şunları söyledi; “Memur-Sen başörtüsü için on milyon imza kampanyası başlatmış. Hassasiyetini ve duyarlılığını göstermiş, gerekeni yapmış. Tebrik eder, candan destekleriz. Ancak boşa zahmet. Çünkü halkının sesine kulak tıkayan bir yönetimle muhatapsınız. Bundan dolayı elli milyon imza getirsen dahi şu iki sebepten dolayı bu güdümlü hükümet bu işi yine yapamaz. Ya hâkim çevrelerden müsaade almalı, ki bu mümkün değil mümkün olsaydı şimdiye kadar sorun çözülürdü. Yahut da ‘halk bizi iktidar yaptığına göre başörtüsü sorununun hallini halk umursamıyor demektir “ gerekçesiyle es geçiyorlar. Konuyu iki yönden inceleyip makul bir sonuca varalım.
Müslümanların açısından baktığımızda Kur’an-ı Kerim’in Nûr Sûresi: 30-31 ile Ahzab Sûresi: 59. Âyet-i Kerimelerinde tesettürün ne şekilde ve kimlere karşı yapılacağı açıklanmış olan bir farzdır. TBMM’ de ‘ben Müslüman değilim’ diyecek bir tek insan yoktur zannederim. Ayrıca; her Müslüman’ın hatta her insanın kendi inancına göre yaşaması bir haktır. Bu hak hem anayasamızda, hem de Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Bildirisinde yer almıştır. Bu hakkın kısıtlanması bir gasptır, zulümdür. O halde özgürlük adına, insanlığın huzuru adına siyasi partiler başörtüsü üzerinden siyasi çıkar hesaplarını bırakarak Rabbimizin emrini dikkate alarak sorunu hep birlikte kesin ve âdil bir çözüme kavuşturmaları gerekir.
Gayri Müslimler açısından batığımızda ise Avrupa mahkemelerinde başörtüsünün yargı önünde suç sayılmadığı ve yine Avrupa ülkelerinde başörtülü milletvekili ve başörtülü avukat hanımefendilerinin bulunduğunu, başörtüsünün AB ülkelerinde bir sorun olmadığını çoklarımız medyadan öğrenmişizdir. Yani; Osmanlının kendi içinde barındırdığı gayrimüslimlere tanıdığı özgürlüğü şimdi Avrupalılar içlerindeki Müslümanlara tanıyorlar da Osmanlının torunları olan bizler Müslüman olduğumuz halde Müslümanlara aynı toleransı tanımamakla dünya kamuoyunda ne kadar gülünç duruma düştüğümüzün farkında mıyız?
Bu gerçeklere rağmen başörtüsü sorununu çözemiyorsanız ve Müslüman kimliğinizi taşıyorsanız, korkak ve ya da ürkek değilseniz, gelin, hep birlikte konuyu halka götürelim. Bunu da yapamıyorsanız, inin artık milletimizin sırtından.”